ʜᴀʟꜰ-ʙʟᴏᴏᴅ ʙʟᴀᴄᴋ ~ ꜱᴏɴ ᴏꜰ ʀᴇɢᴜʟᴜꜱ

Bölüm 79 Büyücülük Savaşı

-Bu lanet delikten kafanızı vurmadan geçmeyi nasıl başarıyorsunuz?

-Eğilmeyi dene Taylor.

-Deniyorum Ron, burası çok sıkışık.

-Biraz daha sabredin, varmak üzereyiz, dedi Neville en önden giderken.

Birkaç dakikalık yürüyüşten sonra en sonunda çıkışa ulaşmışlardı, kendilerini dışarı attıklarında üstlerindeki tozları temizliyorlardı ki kafalarını kaldırdıklarında herkesin onlara baktığını fark ettiler.

-Harry, Harry Potter geri döndü! Dedi herkes bir ağızdan. Ortalık bir anda şenlik havasına bürünmüştü.

Arkadan tiz bir sesin "Harry!" diye bağırmasıyla kalabalık bir fermuar gibi ayrıldı ve alev saçlı bir kız ortalarında belirdi, Ginny Weasley.

Ron'da bir anlığına selam vermek için elini kaldırdı ama Ginny ona bakmadı, koşup Harry'e sarıldı ve dudaklarından öptü. Bu sırada Ron yanında duran Taylor'a döndü,

-Aylardır beni görmedi ama umrunda değilim.

-Altı tane abisi var Ron, ama Harry tek.

-Kes sesini Taylor.

Ginny Harry'den ayrıldıktan sonra teker teker hepsine sarıldı, ekip tekrardan bir araya gelmişti.

Selamlama faslı bittikten sonra Neville tekrardan yanlarına geldi ve "Plan nedir Harry?" diye sordu. Onun bu sorusundan sonra ortam sessizliğe büründü, herkesin gözü Harry'deydi.

-Plan... Peki, bulmamız gereken bir şey var. Şatoda saklanmış bir şey, Kim Olduğunu Bilirsin Sen'i yenmemize yardımcı olabilir.

-Tamam, peki nedir?

-Bilmiyoruz.

-Neye benziyor.

-Onu da bilmiyoruz. Biliyorum pek fazla bir ipucu yok.

-Hiç ipucu yok.

-Ravenclaw ile bir ilgisi olduğunu düşünüyorum, küçük, kolay gizlenebilir bir şey. Fikri olan var mı?

Birkaç saniyelik sessizliğin ardından kalabalığın arasından yumuşak, tatlı bir ses yükseldi.

-Rowena Ravenclaw'ın kayıp diademi olabilir mi? Ne yani kimse duymadı mı? Oldukça popüler bir hikayedir.

-Evet Luna ama asırlardır kayıp, şu an hayatta olan kimse onu görmedi, Cho Chang onu küçümsercesine bir sesle cevap vermişti.

-Afedersiniz ama biri bana kahrolası diademin neye benzediğini anlatabilir mi? Taylor devam etmekte olan manasız diyalogdan sıkılmıştı.

-Taç gibi bir şey işte, başa takılıyor.

-Hey! Hey! Herkesin irkilmesine sebebiyet veren bu feryatların sahibi Seamus Finnigan'dı. Jet hızıyla koşarak odanın içerisine dalmıştı. Snape, Snape biliyor. Harry'nin Hogsmeade'de görüldüğünü biliyor. Bütün öğrencileri aşağıya istedi. Gitmeliyiz.

-Biz de mi gideceğiz? Dedi Taylor fısıldayarak.

-Muhtemelen her yeri kontrol edecekler, kalabalığa karışsak daha iyi.

-Senin için iyi olabilir ama benim için değil, dizlerimin üstünde yürümediğim sürece kalabalığa karışamam. Neville az önce siz konuşurken bana Yoldaşlığın dışarıda olduğunu söyledi. Ben onlara katılacağım, Ron, Ashley ve Hermione'de benimle beraber gelebilir.