Bölüm 80 Oyunun Sonu

96 19 5
                                    

Taylor ve Hermione Ana Girişte düşmanla çarpışırken Ashleyle Ron koşarak ikisinin yanına gelmişti,

-Taylor, Hermione! Bulduk, dişleri aldık. Hadi, Harry'i bulalım!

Taylor cebindeki Çapulcu Haritasını çıkarttı ve Ron'a uzattı,

-Hermione'yi de alın, hepimizin gitmesine gerek yok. Sanırım burada daha çok yardıma ihtiyaç var.

-Ne? Dedi Ron şaşırmış bir ifadeyle.

-Hayır Taylor, bizimle gelmen gerekiyor!

-Hayır gerekmiyor Hermione, ben burada kalıp diğerlerine yardım edece...

Taylor sözünü bitiremeden kalkan tamamen parçalandı ve dağ ifritleri içeriye girmeye başladı. Minerva McGonagall sesini olabildiğince yükselterek herkese şatonun içerisine çekilmesini emrediyordu.

-Sanırım başka şansım kalmadı, diyerek asasını indirdi ve onlara katıldı.

Çapulcu Haritasına bakarak Harry'i takip ediyorlardı ki bir anda yok oldu.

-Nereye gitti, dedi Hermione Ron'a bakarak.

-Daha demin buradaydı, kaybolup gitti!

Taylor etrafı kolaçan ederken bir yandan ikisinin arasına girdi,

-İntiyaç odasına girmiş olabilir, orası haritada gözükmüyor.

-İyi o zaman, oraya gidelim.

Koşar adım merdivenlere doğru ilerlerken önlerindeki tahta kapı içe doğru patladı, şato tamamen çevrelenmişti. Düşman artık içeriye rahatça girebiliyordu. Yıkılmış bir sütunun yanına çöküp siper aldılar, bir yandan saklanıyor bir yandan da bildikleri tüm lanetleri karşılarında durab Ölüm Yiyenlerin üstüne yolluyorlardı. Savunma bir nebze başarılı olmuştu, kapının önü boşalmaya başladıktan sonra saklandıkları yerden çıktılar ve koşmaya devam ettiler.

Merdivenlere ulaşmışlardı, koşar adım yukarı tırmanmaya başladılar ki hiç beklemedikleri bir şey başlarına geldi. Bir çeşit kumpasa düşmüşlerdi, moloz yığınlarının arasından çıkan üç Ölüm Yiyen onlara karşı asalarını doğrulttu, Taylor da hızlı davranmıştı. Asası onlara karşı gelen üç plazmik büyüyle de kenetlenmişti, asası neredeyse fırından yeni çıkmış bir tepsi kadar sıcaktı. Daha fazla tutamayacağını anlayınca asasını hızlıca tavana doğru kaldırıp bıraktı, oluşan patlamayla üstlerindeki merdiven basamaklarını yıkılmıştı, aralarına düşen kaya parçaları üçünü Taylor'dan ayırdı. Artık tek başınaydı.

Taylor'un ördüğü duvarın arkasında kalan Hermione sinirli bir şekilde duvarı yumrukladı,

-Hayır! Hayır! Ona ulaşmam gerekiyor!

Ashley'de aynı gerginliği paylaşıyordu fakat kendi duygularını bastırıp Hermione'yi sakinleştirmeye çalıştı,

-Bir şekilde oradan geri dönecek Hermione, lütfen sakin ol. Harry'e ulaşmamız gerekiyor, Taylor'da bunu isterdi.

-Biliyorum ama...

-Hadi, hızlı olmalıyız. Ron, bize yolu göster.

Oluşan toz bulutu yok olduğunda Taylor yavaşça kafasını kaldırıp etrafına baktı, Ölüm Yiyenlerden ikisi başlarına çarpan taş parçaları yüzünden yere yığılmıştı. Diğeri de ortalarda yoktu.

Ayağa kalkıp kendisini temizledi, arkasını döndüğünde geçişin olmadığını gördü, bir şekilde onlara ulaşması gerekiyordu ama üst katlara çıkan diğer merdivenler şatonun öbür tarafındaydı. Yere düşen asasını aldıktan sonra koşarak Büyük Salon'a döndü, çarpışma sürüyordu. Düşman içerideydi, Taylor Neville'ı sıkıştırmış olan bir Ölüm Yiyen'i yaralayıp etkisiz hâle getirdi.

ʜᴀʟꜰ-ʙʟᴏᴏᴅ ʙʟᴀᴄᴋ ~ ꜱᴏɴ ᴏꜰ ʀᴇɢᴜʟᴜꜱWhere stories live. Discover now