Bölüm 62 Slughorn

96 18 2
                                    

Okulun ilk haftası, Taylor herkesten erken kalkıp kahvaltısını önce bitirmiş koridordaki bir camın önünde elindeki deftere bir şeyler yazmaktaydı. Şu saatlerde herkes yemekte olduğundan koridorlar neredeyse bomboştu.

Taylor Black'in mızmızlanmaları,

Aptal günlüklerime döneceğim aklımın ucundan bile geçmezdi ama şu an bunu yapıyorum. Geçen yıl yaşananları düşünürsek okul şu zamanlarda bayram havasında, herkes -buna biz de dahil- fazla neşeli ve bundan şikayetçi değilim umarım hep böyle devam eder.

Bugün yeni iksir profesörü ile ilk derse gireceğiz. İlk tanışmamızı baz alırsak biraz fazla "heyecanlı(?)" biri. Dumbledore'un Harry ve beni onu geri çağırmaya götürdüğü gece gerçekten garipti. Bana sürekli babamdan bahsedip durdu, harika bir öğrenciymiş mükemmel bir Quidditch oyuncusuymuş vesaire. Bunları duymak hoşuma gidiyor mu gitmiyor mu bu konu hakkında hiçbir fikrim yok, benim babam bir korkak değil miydi? Yoksa bir kahraman mı? Sonuçta arkadaşlarına ihanet etmiş, tamam günümüz ahlak kurallarını baz alırsak içerisinde bulunduğu topluluk kötü insanlardan oluşuyormuş ama onu oraya kimse zorla sokmadı değil mi? Kafamda çok fazla soru işareti var, günün sonunda elimde ona ait olan tek kesin bilgi adı ve neye benzediği. Gerisi sadece insanların anlattıkları, neyin doğru neyin yalan olduğu belirsiz. Bu konuda tek güveneceğim kişi Sirius ama ona ne zaman babam hakkında bir şey sorsam ya konuyu değiştiriyor ya da cevapsız kalıyor. Artık bu konuda kims-...

Taylor defterine o kadar yoğunlaşmıştı ki Hermione'nin varlığını o onu dürtene kadar fark etmedi.

-Ayakta mı uyuyorsun? Sana seslendiğimi duymadın mı? Hadi, derse yetişmemiz gerekiyor.

Hermione bunu dedikten sonra Taylor eşyalarını çantasına sıkıştırdı ve oturduğu pervazdan aşağıya atladı. Birkaç saniyeliğine onu süzdü, Hermione bugün biraz farklı görünüyordu. Yanakları normalden daha al, saçları örgülü, dudakları ise anormal derecede kırmızıydı.

-Sen makyaj mı yaptın? Dedi Taylor gülerek.

-Sadece biraz, kötü mü olmuş? Komik falan mı görünüyorum? Taylor'un ufak kahkahasından sonra Hermione'yi küçük bir panik havası sarmıştı ama dağılması çok uzun sürmedi.

-Hayur aksine fazla güzel görünüyor. Ama senin makyaja ihtiyacın yok bence vaktini buna harcama.

Hermione sıcak bir tebessümle karşılık verdi ve ardından kol saatine baktı, suratındaki o mutlu ifade bir anda yerini telaşa bıraktı.

-Eyvah!

Onun inlemesi Taylor'un irkilmesine yetmişti,

-Ne? Ne oldu?

-Geç kaldık, çabuk! Dedi ve onu da peşinden sürükleyerek iksir sınıfının yolunu tuttu. Kapıyı aralayıp girdiklerinde Slughorn sınıfa bir şey anlatıyordu.

-Şey, Profesör geç kaldığımız için özür dileriz. Derse girebilir miyiz?

Hermione istemeye istemeye Slughorn'u bölmek zorunda kalmıştı ama o sorun etmedi, gülümseyerek arkasını döndü ve:

-Önemli değil hiç önemli değil zaten yeni başlamıştık. Hatta, siz ikiniz yanıma gelebilir misiniz?

Başlarıyla onayladıladıktan sonra yavaşça Profesörün yanına gittiler ve Slughorn Hermione'ye bir soru yöneltti,

-Bayan...

-Granger efendim.

-Ah evet, özür dilerim. Bayan Granger, acaba bu iksirin ne olduğu hakkında bir fikriniz var mı?

ʜᴀʟꜰ-ʙʟᴏᴏᴅ ʙʟᴀᴄᴋ ~ ꜱᴏɴ ᴏꜰ ʀᴇɢᴜʟᴜꜱWhere stories live. Discover now