Bölüm 61 Sonuçlar

87 18 3
                                    

(Arkadaşlar selam, biliyorsunuz normalde okul dönemi bittiğinde birkaç bölümlük karakterlerin yazın neler yaptığına dair bölümler olurdu ama artık olmayacak, hem beni çok yoruyor hem de hikayenin temposunu bozuyor. Yani anlayacağınız tek bölümden sonra okula geri döneceğiz.)

Taylor dün öğlen saatlerinde uyuduğu için gözlerini açtığında hava hala karanlıktı. Kafasını kaldırıp etrafına baktığında herkesin mışıl mışıl uyuduğunu gördü. Okula dönmelerine az bir zaman kalmıştı, Dumbledore'un onu ve Harry'i çıkarttığı küçük bir geziden sonra buraya dönmüşlerdi. Dönene kadar da burada kalacaklardı.

Taylor yavaşça doğruldu ve ayağa kalktı. Pencereye yakınlaşıp dışarı baktığında gökyüzünün git gide lacivertleştiğini gördü, muhtemelen birkaç saat sonra güneş doğacaktı. Ses çıkartmadan merdivenlere doğru yöneldi. Kovuğun dik merdivenleri herkesi ürperttiği gibi onu da tedirgin ediyordu. Eğer düşerse herkesi uyandırabilirdi, bu yüzden elini korkuluklardan bir saniye bile ayırmadan yavaşça aşağı indi.

Merdivenler bittiğinde salona gitmek için sola döndü, kızıl saçlı bir kız arkasını dönmüş mutfak tezgahında bir şeyle uğraşıyordu.

-Naber?

Bir andan gözlerini ovuştururken Ginny'e seslendi, hâlâ esniyordu.

Sabahın köründe aniden arkasından duyduğu ses doğal olarak onun irkilmesine sebebiyet vermişti fakat arkasını dönünce rahatladı ve gülümseyerek cevap verdi,

-Günaydın uykucu.

-O kadar da değilim ya, bu arada yabani otlarla dolu bir bahçede Quidditch antrenmanı yapmak pek mantıklı bir fikir değilmiş, her yerim kaşınıyor. Dedi soluk kırmızı bir kanepeye otururken.

-Bence fena değildi, aç mısın?

-Bilmiyorum, daha o kadar ayılmadım. Sen bu saatte ne yapıyorsun?

-Uyku tutmadı, bende ev işlerini yapıyordum.

-Tek bir asa hareketi ile yapabileceğin işleri mi?

-Zaman geçirmeye çalışıyorum aptal bunu anlamak ne kadar zor olabilir? Diye karşılık verdi alaycı bir ses tonuyla.

-Bilmiyorum, beynim şu anda pek iyi çalışmıyor.

-Normalden pek farklı değil yani?

Ginny gülerken Taylor sadece kaşlarını kaldırarak ona baktı,

-Hermione'nin yokluğunu hiç hissettirmiyorsun.

-Teşekkür ederim, bu arada nasıl gidiyor?

-Ne nasıl gidiyor?

-Hermione ve sen, bir yıl oldu mu?

-Geçti, hatta o günü unuttuğum için günlerce onun asık suratına katlandım. Sorunun cevabıysa, sanırım iyi. Yani bilmiyorum, hiç kötü olmadı ki. İşler yokuşa gitmeye başlayınca, ya ben ya o bir şekilde duruyoruz. Ama şanslıyım, gerçekten o bir şekilde beni tamamlıyor, manyaklığın sınırındaki bir duvar gibi. Ne zaman istememem gereken şeyler istesem onu hatırlayıp duruyorum.

Taylor lafının sonlarına geldiğinde Ginny'nin suratında kafası karışmış bir ifade oluştu,

-İstememen gereken şeyleri istesen mi? Neden bahsediyorsun?

-Boş ver, bunu sonra konuşuruz. Senin aşk hayatın ne durumda Kızıl Mızrak? Bu arada takımın sana taktığı bu isim cümle içinde kullanınca daha da ucube hissettirdi.

ʜᴀʟꜰ-ʙʟᴏᴏᴅ ʙʟᴀᴄᴋ ~ ꜱᴏɴ ᴏꜰ ʀᴇɢᴜʟᴜꜱDonde viven las historias. Descúbrelo ahora