☾ BÖLÜM 88 ☽

Start from the beginning
                                    

Karan'ın koyu biçimli kaşları aniden çatıldı. "Niye kendin bakacakmışsın gibi konuşuyorsun ki?" derken sesi olduğundan kızgın çıktı. Çatılı olan kaşlarını rahat bıraktığında, "Ben neyciyim burada?" diye devam ederken beni yanlış anlamış olma hissine kapılmıştım. "Beraber bakacağız. Yanlarında olacağız, yanı olacağız."

"Elbette, elbette öyle Karan. Ben aksini iddia etmiyorum, beraber yapacağız ilgileneceğiz." dedim, ikimizde yeni anne baba olmuşken ters bir şey yapmak istemiyordum. "Ben sadece dış etkenleri sorun ediyorum."

"Endişe etmeni gerektirecek hiçbir şey yok Marin." dedi Karan, konuşmama izin vermezken onu da istemsizce endişe ettirdiğimi fark ettim. "Niye panikliyorsun?"

Doktorum, doğum koçum, psikoloğum bana doğum yaptıktan sonra çeşit çeşit kaygı yaşayacağımdan bahsetmişti. Lohusalık bir tür depresyondu, kaygı bozukluğu yaşanması, kendini yetersiz görme, uykulu hali verecekti. Ben sanki yıllardır kendimi öyle hissediyordum ve bu doğumun etkisiyle daha çok atmıştı.

"Lohusalığın çok kötü olacağını söylediler." dedim, bilmiş bir tavırla. "Sanırım biraz onun şeyleri başladı ben de." Bebeklerimize doğru baktığımda, onların yumuşacık yatakta hiç hareket etmeden uyuduklarını görmemle rahatlamıştım. Nefes alışverişlerimi bile takip ediyordum. Üstelik doğalı sadece birkaç saat olmuştu.

"Lohusalık bir ay, bir buçuk ay sürer dediler. Çoğu insan hamilelikten daha kötü olduğunu söylüyor. Bu sefer beni çekebilecek misin?" diye sorduğumda, yüzümde muzip ifade belirdi. Hamileliğimde en çok Karan'a çektirmiştim, bir kere bile bana ne kötü bir şey demiş ne de beni kötü hissettirmişti. Üstelik yaşanan birçok olay varken, tüm her şeye rağmen beni her zaman el üstünde tutmuştu.

"İki bebeğimle," dedi, sıcak bir sesle. Konuşması bile kalbimin ısınmasına neden olurken, bakışıyla kalbimi eritmeyi başarıyordu. İnsan yanmadan kül olur muydu? Karan Milan'la olmak böyle bir şeydi. "Seninle uğraşmak çok zevkli olacak."

"Sadece bana karşı çıkma." dedi, keskin bir dille. Bakışlarında gördüğüm ifadeyle bir hata yapmak istemediğini belli ediyordu. "Ben onlara bir şey olacak, sana bir şey olacak diye gözümü kırpmıyorum." dediğinde yüreğimde bir sızı oluştu. Kaburgalarıma baskı yapan kalbimle, onun her saniye kendi gözünden bile beni sakındığını biliyordum. "Desteğe ihtiyacımızın olduğunu biliyorsun. Rojda da bize yardımcı olacaktır, bir de profesyonel destek alalım."

"Tamam," diye fısıldadım, dudaklarımı uzanıp çenesine bastırdığımda onu yavaşça öptüm. Tekrar tekrar öperken çıkmış sakalları dudaklarıma batıyordu. Dudakları kenara kıvrıldığında hoşnut olmuş bir halde bana baktı. "Haklısın. Gözleri bile açılmadı henüz. Birkaç hafta sürermiş açılması. En azından beslenme, bakım konusunda yardımcı olacak biri olsa yeter."

"Birazdan Sudenaz Hanım gelecekti," dediğinde Karan, cümlesini bitiremeden kapı tıklama sesi odada yankılandı. Yanımdan kalktığında üstünü düzeltti. Karan gelmesi için seslendiğinde çok geçmeden kapı açıldı.

Yüzünde gülümseyen bir ifadeyle içeriye adımlarken, orta boylarda orta yaşlarda bir kadın kendini göstermişti. "Merhaba Marin Hanım," dedi, şen şakrak sesiyle. Koyu gözleri, koyu saçları varken hafif etine dolgun birisiydi. "Karan Bey," derken hafifçe kafasını sallamıştı.

Karan'la el sıkışıp tanıştıktan sonra adımlarını bana doğru yöneltti. "Ben Sudenaz, bu süreçte size profesyonel bir şekilde ben destek olacağım." dedi Sudenaz, kendini tanıtmak adına. "Bazı durumlar yaşadığınızı ve temkinli olmak istediğinizi biliyorum. Siz istemediğiniz sürece hiçbir şekilde ne odaya girmek ne de yakın mesafenizde duracağım. Sadece seslenip duyabileceğim yakınlıkta olacağımı belirteyim."

DÜŞLER AĞIDIOn viuen les histories. Descobreix ara