☾ BÖLÜM 61 ☽

174K 11.4K 14.7K
                                    

61. BÖLÜM
DEMİR

"Marin!" dedi Demir, yanıma geldiğinde beni kollarının arasına aldı. "Beni unutacağını hiç düşünmemiştim, çiçeğim."

"Gerçekten sensin Demir!"

Kollarımız ayrıldığında bir adım geriye çekildim. Onu baştan aşağıya süzdüğümde en son gördüğüm halinden baya değişmişti. Yolda görsem tanımaz, yanından geçip giderdim büyük ihtimalle. Vücudundaki kas oranını arttırmış, saç tarzını değiştirmişti. Koyu kumral saçları üç numara, asker tıraşı kıvamındaydı. Kasları tişörtünün altından patlayacak gibi duruyordu. Demir yakışıklıydı ve görüşmediğimiz süre boyunca yakışıklılığına yakışıklılık katmıştı.

"Çiçeğim demesen bilemeyecektim ne olmuş sana böyle?" diye sorduğumda, onu süzmekten kendimi alamıyordum.

Gözündeki siyah camlı gözlüğünü çıkardığında, "Değişmişim değil mi?" dedi Demir kendini gösterdi. Elini kısacık diken diken olan saçlarının üzerinde gezdirdi.

"Çok değişmişsin." dedim, yüzümde gülümseyen bir ifadeyle. Koyu yeşil gözleri gözlerimde durdu. "Koca adam olmuşsun. En son gördüğümde pısırığın tekiydin şimdi..."

"Baya yakışıklı adam oldum, az önce gelene kadar on kız bayıldı yolda. Zor kaldırdım yerden." dedi Demir, iki dakikadan fazla egosuz konuşamazken hemen kendini belli etmişti.

"Yürüyen ego!" diye söylendiğimde sevinçten dudaklarım birbirine kavuşmuyordu. "Karakterinde az gelişme yaşasaydı keşke."

"Gel kız buraya!" dedi Demir. Beni kendine çektiğinde kucaklayıp havaya kaldırdı. Etrafında bir tur attığında kollarım boynuna dolayıp düşmemeye çalıştım. "Çiçeğim benim çok özlemişim seni."

"Kızım kaç kilosun sen ya, belimi ağrıttın!"

"Kasları boşuna yaptığın belli oluyor." derken pazularına yavaşça vurdum. Hissettiğim sertlikle hiçte boşuna yapmadığı belli oluyordu. Kas yığını olmuştu.

"Sakın bana beni öldürecek gibi bakan adamın kocan olduğunu söyleme!" diye kulağıma fısıldar bir şekilde konuştu. Yutkunuşum boğazımda kalırken soğuk bir ter ensemden belime doğru aktı. Zaman, mekan kavramın Demir'i görmemle birlikte kaybolurken kendimi yıllar öncesinde hissetmekten geri alamamıştım.

Yutkundum. "Yüzünü göremiyorum ama tarif ettiğin şekildeyse o kesinlikle Karan Milan'dır." dedim aynı sessizlikle mırıldandım.

"Beni öldürür mü?" dedi Demir, soğuk bir sesle konuştu. Beni saran kollarının arasında kucağında yirmi kişinin önünde durduğum yüzüme tokat gibi çarpmıştı. Etraftaki ölüm sessizliği birazdan kılınacak olan cenaze namazının habercisi gibiydi.

"Öldürmemesi için yalvarabilirim." diye mırıldandım. "İndir beni hemen herkesin içinde olduğumuzu unutmuşum."

Demir beni kaldırdığının aksine yavaşça yere geri bıraktığında ayaklarımı zemine bastım. Üzerimde sıyrılan elbisemi aşağıya çekiştirdiğimde Demir hafifçe öksürmüş bakışlarını benden çekmişti. Önüme düşen saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdım, Demir ile birbirimize baktığımızda bakışlarımız konuşmuştu. Demir omuzumun gerisini işaret ettiğinde dönüp dönmemek konusunda kararsız kalmıştım.

Karan'ın sinirle soluyan nefesi ensemi yakıyordu.

"Marin?" dedi Karan, sesinde tehlikenin tınısı vardı. Adımı söylemekten çok sorar gibi konuştum. Hayırdır der gibiydi. Ne oluyoruz der gibiydi. Bittin sen der gibiydi. ''Kim bu adam?

DÜŞLER AĞIDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin