☾ BÖLÜM 30 ☽

285K 15.4K 23.7K
                                    

30. BÖLÜM
VURGUN

"Herkes yerini bilecek bundan sonra! Bunca yıl ağzımı açmam için yalvardınız bundan sonra kapatmam için yalvaracaksınız!"

Karan Milan'la birbirimize baktığımızda kelimelerimiz değil gözlerimiz konuşuyordu.

Avlunun sürgülü demir kapısı gürültü bir şekilde açıldığında yanında onu koruyan adamlarıyla birlikte Barzan Ağa içeriye girmişti. Düğünden en son gelen kendisiydi. Keyifli bakışları hepimizin üzerinde gezdiğinde elindeki bastonu sertçe yere vurdu.

"Yav ne oluyor yine burada! Ağız tadıyla düğün görek dedik, konağa hemen geçmeyek dedik, yokluğumda birbirinizi yemeye mi başladınız?" dedi Barzan Ağa çok yüksek çıkmayan sesiyle bakışlarını etrafta gezdirdi. Kimseden ses çıkmamıştı.

"Deyin hele ne oluyor!" Sessizliğimize ses olmak istercesine gür sesiyle bağırdı. Bastonuyla yerdeki cam kırıklarına vurdu. "Bu cam kırıkları nedir! Konağı başımıza mı yıkıyorsunuz!"

Etrafımdakilerinin bakışlarını üzerimde hissediyordum ben bir şey demeden hiçbiri konuşmayacaktı. "Ben kahve yapayım dedim beceremedim, bardak elimden düşüp kırıldı. Konak halkı da bana yardım ediyordu." Kısık çıkan sesle söylediğim kelimelerde tek doğru bardağı benim kırmamdı.

"Hep bir elden mi?" dedi Barzan Ağa inanmayan bir tonda. Bakışları bendeyken kaşlarını çatmıştı. İnanmamıştı tabii ki, inanmasını beklemek aptallık olurdu.

"Çok yardımseverler ya ağam hep bir elden." İmali bir sesle konuştu Behiçe anne.

Delal Hanım kırık camların üzerinden geçip yanıma geldiğinde koyu dehşet bakışları beni odağına aldı. Kolumu nazik bir tavırla tuttuğunda yüzüne sıcak bir gülümseme yerleştirdi.

"Gelin hanım sen benimle gel de, kahve nasıl yapılır taşınır öğreteyim ben sana!" dedi Delal Hanım. Sesini duymaya hala alışık değilken az önceki sert sesine nazaran oldukça naif bir şekilde konuştu.

"Delal sen konuşuyorsun!" dedi Barzan Ağa. Çatılı kaşları daha çok çatıldığında sesinde şaşkınlık yoktu.

"Konuşuyorum ağam konuşuyorum." Delal Hanım ılımlı bir sesle konuştuğunda yüzündeki gülüşü daha çok yayıldı. Barzan Ağa ve Delal Hanım hariç herkes birbirine şaşkınlıkla bakıyordu.

"Sonunda Delal, sesini onlarda duydu!" Barzan Ağa keyifle gülümsedi.

"O ne demek ağam?" dedi Behiçe anne.

"Delal sadece sizlerle konuşmuyordu demek! Bunca zaman sadece benimle konuşur, ağzından kelimeler sadece bana dökülürdü! Ben hariç herkese suskundu!" dedi Barzan Ağa. Bastonunu tekrar yere vurduğunda herkesin yüzü mümkünmüş gibi daha şaşkın bir hal aldı.

"Delal, doğru mu der ağam?" dedi Behiçe anne iri iri olan gözlerle baktı.

"Doğru der ağam! Suskunluğum buraya kadardı yetti artık! Ağzımı açmıyorum diye herkes yerini unutup yerimi almaya çalıştı! Barzan Ağa'nızdan sonra bu evin en büyüğü benim! Herkes önce haddini sonra yerini bilecek!" Delal Hanım dehşet bir ifadeli olan bakışları Gülnarin hanım ve Zilan üzerindeydi.

DÜŞLER AĞIDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin