☾ BÖLÜM 60 ☽

205K 12.5K 20.8K
                                    

60. BÖLÜM
CİNSİYET

"Karan," dedim kadife gibi çıkan bir sesle, başımı yasladığım yerden kaldırdığımda elaya vurgun gözlerinin derinliğine doğru baktım. Alt dudağımı dışarıya çıkardığımda yanağımda beni terk etmeyen kor gibi olan kızarıkla ona bakmaya devam ettim. "Ben şimdi uyuyor numarası yapsam sen beni kucağında odamıza götürsen olur mu aşkım?"

Dudakları yavaşça kıvrılmaya başladığında ne demek istediğimi hızlıca anlamış olacak ki gülmüştü. Muhteşem gülümsemesi yüzüne daha çok yayıldığında kaşlarımı çattım. Tok bir kahkaha attığında elimi kaldırıp hafifçe omzuna vurdum.

"Ya gülme!" derken dudağım daha çok büzülmüştü. Karan başını geriye atmış dudaklarını birbirine bastırıyordu. Hastaneden çıkmış, arabaya geçmiş arka koltukta oturuyor, yeni konağımıza doğru yolculuk yapıyorduk. Dar sokaklardan geçmeye başladığımız için yaklaştığımızı hissediyordum.

"Of!" diye sıkıntılı bir nefes verdim. "Lütfen, bak yirmi kişinin karşısına hiçbir şey olmamış gibi çıkamam! Herkes oradaydı diyorsun, utancımdan küçülüp gideceğim."

"Ne yapacaksın Marin, sonsuza kadar odaya mı hapsolacaksın?" dedi Karan, mantıklı bir şekilde konuştu. "Kuleye kapan tam olsun!"

"En azından unutulana kadar çıkmam!" dedim, üzgün bir halde. Kafasını yasladığı yerden kaldırıp bana baktı. "Hadi bak ne istersen yaparım, uyur bir halde yürüyemem! Kimseye görünmeden odaya çıkmam imkansız! Anca uyuyor gibi yaparsam beni kollarında sen çıkartırsın odamıza."

"Olmaz," dedi Karan. "Milan aşireti, Berivan ve Mahir'in bebek haberi için yemek veriyor. Katılmamak imkansız. Barzan ağayla uğraştırma beni. Ben izin versem bile o izin vermez."

"Ya başka günü mü bulamamış! Altı ay var yeğenimin doğmasına benim hastaneden çıktığım günü mü beklemiş kutlama yapmak için?" dediğimde zihnimin derinliklerinde başka çıkış yolları arıyordum. Ona gözlerim parıldayan bir halde baktım. "Karım çok yorgun ameliyattan yeni çıktı, biraz dinlenmesi lazım diyemez misin hiç?"

Kafasını olumsuz anlamda iki yanına salladı.

"Birazcık bile mi?"

"Azıcık?" diye sorduğumda, aynı şekilde başını sallayarak yanıt verdi.

"Mahir ve Berivan üzülür, sen olmadan olmaz."

"Herkes mi oradaydı peki?" diye sordum. Narkozun etkisinde olduğum kısım zihnimde hiç yaşanmamış gibiydi. Hiçbir şey hatırlamıyordum. Bayıtılmadan önce ondan geriye doğru saydığımı hatırlıyorum sonrasında gözümü odada açmıştım.

"Herkes oradaydı güzelim." dedi Karan. "Delal annem hariç Alakan ve Milanlardan kimi tanıyorsan oradaydı." diye devam etti. "İyi yönünden bak Mert yoktu, yoksa daha kötü olurdu bir de onu dövmekle uğraşamazdım."

"Ama gelecek değil mi?"

"Gelecek, geldiyse çoktan videonu izletmişlerdir."

"Bence siz abartıyorsunuz!" dediğimde bakışlarımı ondan çekip yola doğru çevirdim. Kollarımı göğsümde kavuşturup başımı cama yasladığımda arabanın sarsıntısıyla başım da titremişti. "O kadar saçmalamış olamam!"

"O kadar saçmaladın," dedi, kolunu omzuma koyduğunda beni kendine çekince başım göğsüne düşmüştü. "Mahir'in seni neden bütün mekanlardan yasakladığını çok iyi anlıyorum ne hale gelebileceğini tahmin etmiş ki yasaklamış. Senin kesinlikle kafanın güzelleşmemesi lazım."

DÜŞLER AĞIDIWhere stories live. Discover now