☾ BÖLÜM 83 ☽

157K 11.8K 20.6K
                                    

83. BÖLÜM
BEBEKLER

Evden çıkmamızla birlikte onun kucağında dışarıya doğru adımladığımızda fazla ışıktan dolayı gözlerimi kısmıştım. Yüzümü onun boynuna gömerken teninden gelen hoş kokusunu içime çektim. Sigara kokusu gömleğinin üzerinde sinmiş haldeydi ve rahatsız ettiriyordu. Aynı şekilde alkol kokusu da yoğundu ama boynundaki kendine has kokusu hep aynıydı.

"Senden bir saniye olsun ayrılmak istemiyorum Karan." diye mırıldandığımda, kollarımı boynuna dolayıp artan kilomla birlikte ona yardımcı olmaya çalıştım

"Ayrılmayacağız." dediğinde sesi olduğundan kendin emin çıkmıştı. Ayrı düştük ayrı kaldık ama o beni yanındayken bile özlediğini defalarca söyleyen birisiydi. Beni yavaşça yere bıraktığında çalışan helikopterin yanına geldik. Kulağıma ilişen yüksek gürültü yüzümü buruşturmama neden olurken pervanelerden dolayı şiddetli bir rüzgar vardı.

"Şimdi şu yeleği giydirelim sana." dedi, beni tamamen bıraktığında yanına gelen adamlardan birisi yelek uzakmıştı. "Helikoptere bineceğiz."

Bakışlarımı etrafa çevirdiğimde kalabalığa baktım. Zahir ve Mert'i görebiliyordum. Demir ve Melek'le yakından ilgileniyorlardı. Yanımda olan yedi kızı gördüğümde tedirgin bir şekilde durduklarını gördük etrafa korku dolu gözlerle bakıyordu. "Kızları ne yapacağız?" diye sorduğumda bakışlarımı onlardan ayırmadan konuştum.

"İlgileneceğiz." dedi Karan, yeleği bana giydirdiğinde fermuarımı kapatıp saçlarımı dışarıya çıkardı. Alnıma dudaklarını bastırdığında parmakları yüzümü yavaşça avuçladı. "Önce kendimize gelelim. Bebeğimin ve bebeklerimin sağlığından emin olayım sonra sıra onların olacak."

"His'e bir şey olmuş mudur?" dedim meraklı bir ifadeyle, ne Bronz'u görebiliyordum ne de His'i. Onu kucaklayıp dışarıya çıkarmıştı ama sonraki akibetini görememiştim.

"Umarım iyidir." dedi, endişeli bir şekilde. Olanlara inanamıyordum. Eğer bomba zamanında patlamasaydı neler olurdu bilmiyordum. "Onu görünce aklıma sen geldin. Çok kötü oldum." Karan'ın kirpikleri titremişti.

Bedenimi ürperti kapladığında üşüdüğümü hissettim. "Ben de mi öyle gözüküyordum?" diye sorarken bakışlarımı gözlerinin içine odakladım. Elaya vurgun gözleri bana hep aynı ifadeyle bakıyordu. Sıcak bakışlıydı.

"Hatırlamak istemiyorum." dedi, zihnine düşen anılarla gözlerinde buğu belirdi. Onunla beraber çok şey yaşamıştık. Büyük ihtimalle bir film şeridi gibi gözlerinin önünden geçip gidiyordu. "Hepsi geride kaldı. Hiç yaşamamış gibi olacağız."

"Bronz çok endişelendi." dedim, onun o panik ve çaresiz halleri bana Karan'ı hatırlatmıştı. İçeriye girer girmez onu sormuş, yerde baygın halde yatan bedenini görünce deliye dönmüştü. "Bir sen olamasan da gözü His'ten başkasını görmüyor gibi."

"Kolay kolay birine bakacak birisi değil ama benimde gözümden kaçmadı." dedi Karan, hafifçe gülümsediğinde yüz ifadesi aniden toparlayıp sert çehresine döndü. "Dedikoduyu bırakalım."

İleriden yanıma koşar adımlarla gelen Suna'yı gördüğümde aramızdaki mesafeyi kapatıp çekingen bir tavırla önümde durdu. "Deniz kızı..." dedi, bakışları direkt olarak bendeydi. "Senden ayrı mı kalacağız?" Etraftaki olan bir sürü adamı görünce ister istemez korkmuş olmalılardı. Onun arkasından iki kız daha geldiğinde hepsinin bakışlarında Ezgi'yi hatırlıyordum. "Seninle olsak?"

Karan bana doğru yaklaşıp, "Bahsettiğin kızlar mı?" dedi, sadece benim duyabileceğim bir tonda konuştu. Sesinde yoğun bir şaşkınlık vardı. Kafamı sallamakla yetindiğimde yüzümde sahte bir gülümsemeyle hiçbir sorun yokmuşçasına kızlara baktım.

DÜŞLER AĞIDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin