☾ BÖLÜM 36 ☽

206K 12.8K 11.3K
                                    

36. BÖLÜM
GÖRÜŞME

"Hukuk departmanınızdaki açık pozisyon için başvurmuştum. İnsan kaynakları tarafından görüşmeye çağırıldım. Görüşmeye başlayalım mı Karan bey?"

Çatılı kaşlarını mümkünmüş gibi daha çok çattı. Ela gözlerinin buğusunun yerini koyuluk aldı. Bana inanamayan bir tavırla bakarken nefes almayı unutmuş gibiydim. Çenesinin kasıldığını fark ettiğimde kendime geçmiş olsun dileklerinde bulundum.

"Ne saçmalıyorsun sen?" dedi sert bir tavırla. Söylediklerimi duymuş ama anlayamamış gibiydi. Bir adım gerilediğinde tenini tenimden ayırdığında aramıza mesafe koydu. "Bir daha söyle bakayım yanlış mı anlamışım ben?"

"İş görüşmesi için geldim, görüşme yapacağın kişi benim." dedim daha canlı çıkan bir sesle konuştuğumda aşağıya düşen omuzlarımı kaldırdım.

"Buraya başvuruyorsun ve bana söyleme gereği bile duymuyor musun?" derken elalarına koyu bir kırmızı renk damladı. Yorgun gözlerinde kırmızı damarları daha belirgin hale geldiğinde öfkeden çok hayal kırıklığı görmüştüm.

"Kızmakta haklısın..." dedim konuşmama devam etmeden gür sesi odada yankılandı.

"Nasıl iş bu ya? Sen başvuruyorsun ve niye benim haberim olmuyor!" dedi kendi kendine konuşuyor gibiydi. Birkaç adım attığında masadan uzaklaştı ve eli gömleğini bulduğunda ilk iki düğmesini açtı. "Lan karım şirketime başvuruyor ve ben görüşmeye gelince mi öğreniyorum bunu?"

"Fark etmemen çok normal..." derken hışımla yanıma gelmiş elimdeki kağıdı çekip almıştı. Üzerindeki yazıları okuduktan sonra kaşları yukarıya kalkmıştı.

"Mahinev Aktuna?" dedi sorgulayan bakışlarını bana çevirdi. Evet ben ve benim sahte ismim. Peşimi bıraksa bile ben bırakmayacağımı söylemiştim.

"Departmandaki açığı değerlendirmek istedim. İsmimi değiştirip diğer bütün bilgileri doğru bir şekilde doldurdum oradaki bilgiler tamamen bana ait. Sırf karın olduğum için çağrılmak istemedim o yüzden adımı farklı yazmayı uygun gördüm. İlginizi çekmiş olmalıyım ki görüşmeye çağrıldım." dediğimde kollarımı göğsümde birleştirmiştim.

"Bu yaptığın saçmalık Marin!"

Aksini söyleyen yoktu zaten. Evet baştan sona saçmalıktı. Onun beni anlamasını beklemiyordum. Bunu habersiz yaparak bu hakkı kaybetmiştim. Çalışmak istiyordum, şirketini fazlaca araştırmıştım ve yükselmekte olan bir şirketti. Hiç bilmediğim bir şehirde bilmediğim bir yerde çalışmaktansa onun şirketinde çalışmak mantıklı geliyordu.

"Evet saçmalık, sana pozisyonda beni değerlendirebilir misin mi diyecektim? Beni işe al kocacığım mı?" dedim alaylı bir tavırla konuştuğumda Karan daha çok sinirlenmişti.

"Şu an ne yapıyorsun ya Marin?"

"Bu yüzden ilk başta sana söylemek yerine karın olarak değil de normal bir aday olarak değerlendirmeni istiyorum torpil olmadan."

"Unut bunu!" dedi öfkesi azalmamış bir halde. O çalışmama karşı değildi bunu bana defalarca söylemişti. O ondan bir şeyler gizlenmesine ve habersiz iş yapılmasından karşıydı. "Bana söylemedin bile! Böyle bir fikrinin olduğunu, istediğini bahsetme gereği bile duymadın."

"Aslında çaktırmadan söyledim... şirketin tarafından aranmıştım bir hafta önce çalışma odasında hatırlarsan iş arıyorum demiştim ama sen hemen kestirip attın. Benim zaten patron olduğumu söyledin!" dedim yüksek çıkan sesime aldırmadan konuştum. Adımlarımı ona doğru attığımda sinir akan bedeninin karşısında durdum. Alt dudağımı dışarıya sarkıttığımda bu ifademden nefret ediyordu. Bakışları bir anlığına dudaklarıma düştü.

DÜŞLER AĞIDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin