☾ BÖLÜM 38 ☽

181K 12.3K 9.9K
                                    

38. BÖLÜM
MİSAFİR

Cenk!

Karşımdaki adam Cenk'ten başka birisi değildi.

Uyanmak için çabaladım; açık olan gözlerimi tekrar tekrar açmaya çalıştığımda uyanık olduğuma inanmak istemiyordum. Kabus görmüyordum. Bu bir rüya değildi.

Asıl kabus şimdi başlıyordu.

Sarı saçlarıyla masmavi gözleriyle üzerinde alışık olmadığım belki de hayatımda ilk defa gördüğüm takım elbisesiyle karşımda dikilirken gözlerim gördüklerini algılayamıyordu. Bu işin peşini bırakmayacağını söyleyen adam buradaydı. Evlenip geldiğim konağın içerisine misafir olarak gelmişti. Ben kötü bir kabustaydım ve uyanamıyordum.

"Buralar biraz karışık geldi Barzan bey, anca bulabildik." dedi Cenk bakışlarını zoraki de olsa benden çektiğinde Barzan babama doğru konuştu.

Yanındaki bedene bakışlarım kaydığında onunda gözleri beni bulmuştu. Göksel. Cenk Akman'ın kız kardeşi Göksel. Abisi gibi olan mavi renkli gözleriyle bana hayretler içerisinde bakıyordu. Bir bana bir de yanımdaki kocama bakıyordu. Üçümüz birbirimize bakıyor gördüklerimize inanamıyorduk. Onlar buraya bilerek gelmişti, nereye geldiklerini kime geldiklerini biliyor gibiydiler. Her şeyden habersiz olan bendim. Ben ve kocam.

Hayatımı değiştiren gecede, doğum gününe zorla katıldığım arkadaşım Göksel de buradaydı. Cenk'in kız kardeşiydi. O gece her ne olduysa hiçbir şekilde peşimi bırakmıyordu. O gece kimi gördüysem peşimden sürüklemiştim. Ayağıma geçirilen pranga değildi o geceydi. Kurtulamıyordum!

"Sizi aldırayım dedim ama kendiniz gelmekte ısrar ettiniz." dedi Barzan baba.

"Çok bekletmedik değil mi?" dedi Göksel yüz ifadesini toparladığında ona merakla bakan masadaki gözlere sıcak bir gülümseme gönderdi.

"Bizde sofraya yeni oturmuştuk. Gelin hayde sofraya geçelim."

"Merhaba afiyet olsun herkese." dedi Cenk, efendi bir tavır takınıp herkesle göz göze geldiğinde ceketinden tutup sandalyeye yerleşti. Karan'ın tam çaprazına oturdu.

"Sizi tanıştırmaya bir türlü vakit bulamadım yoğunluktan denk gelemediniz. Bu benim oğlum Karan kendisi Mardin'in bilinen ve sayılan ağasıdır." dedi Barzan baba masadaki yerini alırken eliyle büyük oğlunu işaret etti.

Cenk'in ifadesinin anlamak o kadar zordu ki yüzüne yerleştirdiği maskeden ifadesini seçemiyordum. Cenk solak olduğu için sol elini uzattığında, "Memnun oldum Karan bey, ben Cenk Akman. Adınız çokça duyulmakta, gerek İstanbul'da gerek buralarda.'' dedi ılımlı bir sesle.

Bana Karan'ı anlatan ilk kişi oydu. O gece, yürek sızısından bahsetmişti.

Derin bir nefes alıp verdim. Nefesimi ne zamandır tutuyordum bilmiyorum. Kapıdan içeriye gireli sadece birkaç dakika olmuştu ve ben bu gecenin şimdiden bitmesi için yalvarabilirdim.

"Memnun oldum Cenk bey, hoş geldiniz." dedi Karan aynı ifadesizlikle uzatılan eli boş bırakmayıp sıkıca kavradı. Cenk'in bakışları Karan'ın eline dövmeli parmaklarının arasında parlayan alyansa düşmüştü.

''Yanımdaki hanımefendi Göksel asistanım olur." derken Cenk kız kardeşini asistanı olarak tanıtmasına anlam veremezken bozuntuya vermedim. Göksel kafasıyla selam verdiğinde Karan da aynı şekilde yanıt verdi.

Cenk'in delici mavi bakışları bana çevrildiğinde aradığını bulmuş gibi bakıyordu. Dudakları kenara kıvrıldı, samimilikten uzak bir tavrı vardı yüzünde. "Hanımefendi..." diye başladığında onun bakışlarının bende olduğunu fark eden Karan hızlıca konuştu.

DÜŞLER AĞIDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin