☾ BÖLÜM 4 ☽

325K 20.3K 30.6K
                                    

Kitabı okuma listenize eklemeyi unutmayınız.

Spotify'da "zanegzo" ya da "DÜŞLER AĞIDI" listesine ulaşarak şarkılarımızı dinleyebilirsiniz🧜🏻‍♀️

4. BÖLÜM
HÜKÜM

Gözlerimi açmam için beni zorlayan gün ışığıyla olduğum yerde kıpırdandım. Boynum korkunç bir ağrının eşiğinde kıvranıyordu. Kuruyan dudaklarımla, dilimle dudaklarımın üzerinde yavaşça gezdirdim, tek ihtiyacım olan şey bir damla suydu. Zihnim beni terk etmiş, zaman kavramı elimden alınmış gibiydi.

Bakışlarımı araladım. Oturur pozisyonunda olduğumu fark etmem uzun sürmemişti. Yanımda gördüğüm yüz tanıdık değildi. ''Günaydın,'' dedi, tatlı bir ifadeyle burukça gülümseyerek.

Onun konuşmasıyla etrafımdaki bakışları hissettim. Bir anda herkes bana bakmaya başlamıştı. Arabanın içerisinde aynı kıyafetlerimle olduğumu görürken terleyen ellerimi üzerime sildim. ''Kendine geldin mi Marin?'' diye sordu Mahir abim.

Abim buradaydı.

Dün yaşadığım hiçbir şey rüya değildi.

''Abi...'' dedim, kısık bir sesle. Önde oturan teyzemi doğru dönerken onunda bakışları beni bulmuştu. ''Teyze? Bunlar rüya değil miydi?''

"Keşke olsaydı kuzum," dedi teyzem. Bana pişman bir ifadeyle bakıyordu. Başımıza kötü şeyler gelecek gibiydi ve teyzemin bakışları da bunu doğrular nitelikteydi.

''Babam...'' derken, en son onun vurulduğu haberini almıştım. ''Babam vuruldu, nasıl durumu? Bir şey oldu mu?'' diye devam ettiğimde yanağımdan yaşlar akmaya başlamıştı.

''İyi kızım, iyi...'' dedi teyzem hüzün kokan bir sesle. ''Odaya alacaklarmış, hatta durumu oldukça iyiymiş. Onu görmeye gidiyoruz.''

İyi olmasıyla yüreğime su serpildi. Yaşları yanaklarımdan silerken, ''Ne?'' diye tek kelime döküldü bir anda. ''Onu görmeye gidiyoruz derken? Mardin'e mi gidiyoruz şimdi?''

"Bu kızın kafa iyice uçmuş..." dedi abim. "Her saat başı ayılıp geri bayılıyor. Her uyandığında babamı soruyor, Midyat'a gideceğimizi duyunca geri bayılıyor. Berivan güzelim sen tut onu, yine bayılacak." Berivan'ın bana dokunmasıyla geri çekildim. Abim teyzeme bakış attı. "Hastalığı falan yok değil mi teyze?"

"Abime söylesek iyi olacak teyze..." Dudaklarımı ısırarak ona bakarken teyzem kaşlarını çattı.

Abim arabayı yavaşlatmıştı. "Ne oldu?" dedi dikiz aynasından bana bakarken. "Neyin var, Marin? Hasta mısın gerçekten?"

"Doktorlar çaresi yok dedi..." Yavaşça yutkundum. Endişesini gözlerinden okurken biraz daha sürdürmeye kararlıydım. "Dünyada nadir bir hastalığa yakalanmışım."

Abim bana inanmayan bir bakış attı. "Dalga geçmiyorsun değil mi?" Tekrar teyzeme döndü. "Derya teyze?"

"Sus da konuşmamı bir bitireyim!" dedim hafif kızarak. "Bir konuşturmadın!"

"Tamam, söyle hadi. Neyin var, ne oldu güzel kardeşim?" diye sorduğunda onu gerçekten korktuğumun farkındaydım. Berivan da endişeyle bana bakıyordu.

"Doktorlar bu hastalığa zar zor isim bulmuş..."

"Ee?"

"Ailesizlik," dedim dudaklarım düz bir çizgi halini aldığında. "Hastalığımın adı ailesizlik abiciğim sen anlamazsın, babanla yaşadığın için bilemezsin."

DÜŞLER AĞIDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin