☾ BÖLÜM 65 ☽

189K 11.2K 12.8K
                                    

65. BÖLÜM
RÜYA

Gözlerimi araladığımda bakış açıma giren manzarayla kaşlarım istemsiz olarak çatılmıştı. Eski odamda olduğumu fark ettiğimde yattığım yerden hızlıca doğrulurken ne olduğunu hatırlamaya çalıştım. Her şey en son bıraktığım gibi duruyordu. Tabii daha temiz ve düzenli bir haliyle. Ben dağınık birisi olduğum için teyzem benim yokluğumda tertemiz etmişti.

Ben neden buradaydım? İstanbul'a gelmiştim, dün Karan'ın evinde gözlerimi açmıştım şimdi ise teyzemin evinde açmıştım gözlerimi. Bu hızlı değişime bir türlü ayak uyduramayacaktım sanırım. Odada tek olduğumu fark ettiğimde kendimi zorla kaldırdım.

Odamın içerisindeki aynadaki kişiyle göz göze geldiğimde kaşlarım istemsizce çatılmıştı. Aynadaki ben miydim? Upuzun beyaz bir elbise vardı üzerimde, saçlarım elbisemin üzerine dökülüyor ölü gelinden halliceydim. Benim böyle bir elbisem bile yoktu! Korku dolu gözlerle baktığımda elbisenin sallanan kısımlarından tuttum ve neler olduğunu anlamaya çalıştım. Zihnim bomboştu.

Her şey o kadar aydınlıktı ki gözlerimi kısmama neden oluyordu. Etraf sessizdi, tek bir çıt sesi dahi gelmiyordu. Odadan çıktıktan sonra koridoru geçip mutfak ve salona kısa bir göz gezdirdim.

"Karan?" diye seslendiğimde birkaç saniye durup geri cevap beklemiştim. Bir ses gelmemişti.

"Karan neredesin?"

Evin içindeki bütün odaları gezdikten sonra tamamen boş olduğunu gördüm. İkizlerden de bir iz yoktu, Karan ortalıkta yoktu. Kimse yoktu evde tek başımaydım. Bedenimi ürperti kapladığında içime doğru korku dalga dalga yayıldı. Kaburgalarımda bir baskı hissettiğimde içimi kaplayan kötü his peşimi bırakmadı.

"Nereye gittiniz ya?" dediğim sırada midemden yukarıya doğru yükselen sıvıyla birlikte kendimi tutamamış kusmaya başlamıştım. Dudaklarımdan taşan sıvılar olduğum yeri kirletirken üzerimdeki beyaz elbise lekelenmeye başlamıştı. Elbisem kırmızı renge büründü.

"Kan!" dedim, ağzımdan çıkan tek şey kandı. Defalarca öğürmem sonucunda dizlerimin üzerine çökerken evin bir köşesinde ruhumun emildiğini hissettim. "Kan kusuyorum."

Çenemden aşağıya doğru akan kanlarla birlikte gözyaşlarımda eş zamanlı olarak akıyordu. Ellerim tamamen kana büründüğünde parmaklarım titriyordu. Ayağa kalkmaya çalıştığımda başarılı olamamıştım. Kan hem burnumdan hem de ağzımdan sicim sicim akıyordu.

"Kan..."

Tekrar bir öğürme isteğiyle doğrulduğumda kendimi tutamamış kusmaya başlamıştım. Önüme gelen kovaya içimdekileri çıkardığımda gözlerim dolmuştu. Zaman, mekan aniden değişirken aydınlık beni terk etmiş karanlığa hapsetmişti. Az önceki gördüğüm şeyler rüyaydı. Rüya görmüştüm, o kadar gerçekçiydi ki her şeyi en ince ayrıntısına kadar yaşamış ve hissetmiştim.

Yine aynı rüyayı görmüştüm.

"Şşş sakin ol sevgilim." dedi saçlarımı parmakların sahibi. Bir yandan benim için kovayı tutuyor, bir yandan saçlarımı tutuyordu. Ben gerçekten kusuyordum. Uyuyordum rüyamda kustuğumu görmüştüm sonra gerçekten kusmaya başlamıştım.

"Bitti mi?" dedi Karan. Öğürmelerim sonucunda bakışlarımı kendi çıkardığım sıvıya çevirdiğimde kan olmadığını görünce rahatlamıştım.

Bedenimin titrediğini hissederken, "Hı hı." diye mırıldandım. Boğazım tahriş olmuştu. Bakışlarımı ona kaldırdığımda yüzünde yer edinen sert çehresi aynıydı. Karan kovayı benden uzaklaştırıp diğer tarafa uzandığında peçete almıştı. Yüzümü ve ağzımı sildiğinde elindeki peçeteyi kovaya attı ve kapağını kapattı.

DÜŞLER AĞIDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin