☾ BÖLÜM 33 ☽

370K 14.8K 45.3K
                                    

33. BÖLÜM
İKİ YÜREK TEK BEDEN

''Umarım uykunu güzelce almışsındır.'' dedi kulağıma doğru sıcak nefesiyle fısıldadı. ''Bu gece seni uyutursam bana da Karan Milan demesinler!''

Kalbimin hızlandığını hissederken bedenim buz kesmişti adeta. Onun elaya vurgun gözlerine bakmadan gelinliğimi elime kavrayıp eve doğru adımlarımı yönelttim. Kendimi hazır hissettiğim gece için çok daha fazla heyecanlanmıştım. İki gündür yaşadığım heyecan meğer hiçbir şeymiş. Şu an hissettiğim duygular o kadar karıştı ki kalbim kan değil kor pompalıyordu sanki.

"Nereye Marin?" dedi Karan boğuk bir sesle. İnce bileğimden kavradığında bakışlarım yerdeyken hissettiğim duygular arasında en yoğun olanı utançtı. Utanıyordum çünkü kesin bir şekilde onu istiyordum artık. Bakışlarının yoğunluğunda onunda beni istediğini biliyordum. 

"Eve..." diye fısıldadım.

"Kaçar gibi gidiyorsun Marin." derken sesi oldukça alaylı çıkmıştı.

"Gelinliğim daha fazla mahvolmasın, kurbanı seveceğim diye batırdım biraz kıyamıyorum mahvolmasın." derken gelinliğin saten etek ucunu bakışlarımla işaret ettim. Biraz çimen lekeleri ve kuru toprağa bulanmıştı.

''Kurban?''

''Off Zahir ya, kuzu işte adı kurban olarak koymuştu öyle de kaldı. Kuzuyu seviyordum.''

"Oynamak için bol bol vaktin olacak güzelim." dedi Karan. "Balayımız burada olacak eğer istersen ömrümüzün sonuna kadar burada da kalabiliriz."

"Gerçekten mi?" dediğimde bakışlarımı gözlerine kaldırdım.

"Gerçekten."

Burası o kadar güzeldi ki, ömrümün sonuna kadar burada yaşayabilirdim. Konağı da seviyordum ama buranın açık alan olması, ağaçlarla çevrilmesi, sevilmesi gereken bir sürü hayvan vardı. Konak ise sadece konaktı ve konağı güzel yapan manzarasıydı. "Konak... şirket peki? Burası çok uzak nasıl yapacağız?"

"Senin olduğun her yer cennet bana," dedi sıcak parmakları çenemi kavradığında baş parmağıyla tenimi okşadı. "Sadece burası değil istediğin her yerde yaşayabiliriz bana sen olsan yeter."

Dudaklarım kenara kıvrıldığında, "Bana da senin olman yetecek." diye mırıldandım.

"Şimdi odamıza çıkalım o zaman." dediğinde dudaklarımın arasında kaçan çığlıkla birlikte beni havalandırıp kucağına kaslı kollarının arasına almıştı.

"Karan... yürüyebilirim." dedim düşmemek için hızlıca kollarımı boynuna doladım. Parmaklarım ensesindeki saçlarında ulaştığında yavaşça arasında gezdirdim. Bundan hoşlandığını biliyordum.

"Üç kat beni taşımayacaksın değil mi?" derken evden içeriye girmiş merdivenlere doğru yönelmiştik. Karan'ı vurduğumda merdivenlerden inemediği aklıma gelmişti. Merdivenler hem dik hem de çok yüksekti.

İki kat merdiveni çıktığımızda Karan duraksadı. "Ağırlaşmışsın Marin." dedi soluk soluğa kalmış gibi duruyordu. "Ben seni bir gün görmedim uykum gelmedi, sen kendini yemeğe mi vurdun?"

"Ya sen bana ne demek istiyorsun? Kilolu muyum ben?'' dediğimde omzuna elimin tersiyle vurduğumda gülmeye başlamıştı. Hiçbir şey olmamı gibi merdivenlere devam ettiğinde alay ettiğini anlamam uzun sürmemişti. ''Üzerimde gelinlik var görmüyor musun? Ağırlaşırım tabii!"

DÜŞLER AĞIDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin