☾ BÖLÜM 34 ☽

297K 14.2K 12K
                                    

bölüm otuz ve hikaye 100k olmuş!!!!!!!!

***yeniden paylaşırken araya bölümler ekledim, o yüzden bölüm otuz dört oldu...

okuduğunuz için çok teşekkür ederim, iyi ki varsınız yorumlarınız mutlu ediyor ♡

bu bölümde tatlış bir bölüm olsun dedim kaos yakındır..... 🤭

keyifli okumalar, ♡

34. BÖLÜM
İNCİ

Bir mumun sıvısı damlatılmış gibi kirpiklerimi kaldırmakta zorluk yaşarken burnuma dolan hoş kokuyla yüzümü iyice sürttüm ve uyumaya devam ettim. Bedenime çöken yorgunluğun esiriyken kolumu kaldıracak halim yoktu. Kollarımı doladığım bedenin düzensiz nefes alışverişleriyle kocamın uyanık olduğunu fark ettiğimde güçlükle gözlerimi araladım. Kafamı kaldırıp bakışlarımı çevirdiğimde elalarıyla buluştum.

"Günaydın..."

"Gün şimdi aydı." dedi yüzümü avuçlayan elleriyle yaklaşıp burnumun üzerinden öptü.

"Yine mi uyamadın sen?" Geri çekildiğinde saatten haberim olmadığı için ne kadar uyuduğumu bilmiyordum ama çok az uyumuş gibi hissediyordum. Karan'ın yüz ifadesi yeni uyanmadığını belli ederken gözlerindeki buğulara ince kırmızı damarlar eşlik ediyordu. Saçları dağınıktı.

"Uyumadım."

"Neden?" derken kaşlarımı çatmıştım. Koyu renkli perdeler sayesinde içeriye gün ışığı düşmezken odanın içerisi hafif aydınlatılmıştı. Uyuduğumuzda saat sabah yediye geliyordu.

"Sen yanımdayken seni izlemekten uyuyamıyorum."

"Ben olmayınca da uyuyamıyorsun ne yapacağız biz seninle?" Yüz üstü ona doğru dönerken ellerimi çıplak göğsüne yerleştirdim. Doğrulduğumda yüzüne yaklaşıp çenesine küçük bir buse kondurdum. "Artık yanındayım sevgilim, hep baş ucunda olacağım kokum hep sana bir nefes kadar yakınında olacak."

"Bunu bilmek bile insana yaşam nedeni veriyor." dediğinde dudakları kenara kıvrılırken uzanıp hayran olduğum gülüşünden öptüm.

"Ağrın var mı?" diye sordu.

Atımdaki ağrıyı onun sormasıyla fark ettiğimde geriye çekilip başımı yastığa koydum. "Biraz..."

"Beni durdurmalıydın Marin, çok acıyor mu canın?" dedi endişeli bir sesle. "Kahretsin dayanamadım."

"Çok ağrımıyor. Hissettiğim ağrı bana acı vermiyor sızlıyor sadece." derken hissettiğim ağrının keskinliği yoğun olsa da ona söylememeyi tercih ettim.

"Ağrı kesici olacaktır mutlaka hemen iç." dedi Karan. Elini örtünün altından karnıma yerleştirdiğinde saten geceliğime dokundu. Sıcak parmakları içeriye sızıp tenime değdiğinde huylanmamla birlikte kıpırdandım. ''İçene kadar biraz azaltabilirim ama.''

Parmakları aşağıya doğru giderken elini tutup durdurduğumda, "Dur... lütfen!" diye mırıldandım.

''Birkaç saat önce hiç dur demiyordun Marin.''

''Keser misin sesini...'' derken dün gece kutuya kilitlediğim utanç duygum kilitli kaldığı yerden kurtulmuştu. Yanaklarım ısınırken ellerini benden uzaklaştırdım.

"Utanmıyorsun değil mi?"

"Utanmıyorum..." dedim ses tonum aksini iddia ediyordu. Dün o kadar cesaretli olmasaydım bir daha asla olamazdım. Sınırımı aşmam gerekiyordu ve aşmıştım.

DÜŞLER AĞIDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin