☾ BÖLÜM 21 ☽

243K 16.9K 12.6K
                                    

21. BÖLÜM
SİLAH

"Mervan Ağa, abim Karan Ağa'ya silah çekti! Abimi öldürecek yenge bir şey yap!"

Gördüğüm manzara karşısında nutkum tutulmuştu.

Babam ilk kez gördüğüm sinirli yüz ifadesiyle elinde tuttuğu silahı Karan Milan'ın tam karşısına doğru kaldırmış namlunun ucunu ona doğrultmuştu. Aralarında çok fazla mesafe olmadan avlunun orta yerinde dururken etraftaki herkes benim kadar şaşkındı.

Babamı evlenip konağa gelin geldiğimden beri görmemiştim ve bu halde görmeyi kesinlikle beklemiyordum. Babam, Karan'a silah tutuyor, Milan aşiretinin bütün adamları babama silah çekmişti. Hiç iyi şeyler olmayacağını hissederken kolumdaki parmakların varlığı kendini sıkarak belli etti. "Yenge lütfen bir şey yap!" diye haykırdı Zühre. Oldukça narin bir kızdı en ufak tartışmada hemen korkan, ürkek bir hale bürünen birisiydi. Canından çok sevdiği abisini silahın önünde görmek korkutmuştu. ''Baban abimi öldürecek lütfen durdur onları."

"Sakin ol Zühre," dedim onu tuttuğumda güven verircesine baktım. "Tamam ağlama, Zühre. Ben bakacağım bir şey olmayacak söz veriyorum."

Taş merdivenlerden aşağıya koşar adımlarla ilerlerken avlunun ortasında duran babamın yanına doğru ilerledim. Bakışlarındaki öfke öyle yoğundu ki elinde silah olmasa bile Karan'ı gözleriyle öldürecek güce sahipti. "Mervan Ağa..." diye mırıldandığımda bakışları bana değmemişti. "Ne yapıyorsun sen? Neler oluyor burada?"

Babam bana bakmadan boşta kalan eliyle beni kendinden uzaklaştırdı. "Marin, kızım çekil kenara." Öfkeyle bağırdığında etraftaki adamlar hareketlenmişti.

Etraftaki adamların hepsinin silahı babama doğrultulmuştu. Tek bir atağında onu indirmek için bekliyorlardı. "Babama ne hakla silah çekiyorsunuz siz!" Milan aşiretini korumakla görevli olan adamlara doğru bağırdım. "İndirin hemen silahlarınızı!"

Babama yakın mesafe duran adamlardan biri bakışlarını bana çevirdi. "Ağama silah doğrultuyor hanımağam," dedi Emrullah. "Ne yapacaktık? Alkış mı tutacaktık Mervan Ağa'ya?"

Sert bir tavırla, "İndirin dedim!" diye lafımı tekrarladığımda hiçbirinde değişiklik olmamış sözümü kale bile almamışlardı.

"Karım indirin diyorsa indirin silahlarınızı." dedi Karan, benim sözümü dinlemeyen adamlarına doğru baktığında hepsinin gözlerinin içine sertçe baktı. "Karımın lafını hiçbir zaman ikilettirmeyeceğinizi söylediğimi hatırlıyorum."

"Ağam..." dedi adını bilmediğim bir başka adam.

"İNDİR!" diye Mardin'i inletecek şekilde bağırdığında Karan etraftaki bütün adamlar silahlarını indirmişti. Sayamadığım kadar çoklardı ve babam tekti.

"Mervan Ağa!" Hasretle yanına ilerlediğimde ona dokunup bana bakmasını sağladım. "Gelip beni görmen gereken yerde neden Karan Milan'a silah tutuyorsun?"

Babam üzgün bir tonda, "Marin özür dilerim kızım," dedi. "Bütün bunlara ben sebep oldum." Gözleri kızarmıştı, sinirle soluyordu.

"Neye sen sebep oldun baba?" dedim, sakinliğimi korumaya çalışıyordum ama bu durumda imkansızdı.

"İki ailenin kan davası için oğlum Mahir'e Berivan kızımı hiç istemeseydim onlar tanışmamış olacaktı. Onların tanışmasına ben sebebiyet verdim. Onlar tanışmasaydı, ikisinin ayrı kaderi olacak hiç kaçmayacaklardı. Bu kadere sende dahil olmayacaktın!" dedi babam.

DÜŞLER AĞIDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin