☾ BÖLÜM 3 ☽

323K 20.8K 26.7K
                                    

3. BÖLÜM
DÜŞMAN

Alakan aşiretinin gelecekteki tek ağası Mahir Alakan tam olarak karşımdaydı. Abim benim hem kanayan yaram, hem de canımı acıtandı. Hem annemi, hem de babamı görürdüm onda.

"Merhaba güzel kardeşim," dedi Mahir iğneleyici bir tonda. "Seni görmek ne güzel. Hem de düşmanımız olan ailenin mekânında seni bulacağımı hiç düşünmüyordum. Gün geçtikçe bizi şaşırtıyorsun..."

Şaşkınlıkla abime bakarken olduğum yere iyice sindim. Abim resmen karşımdaydı ve bana oldukça öfkeli bir şekilde bakıyordu. Oğuz ve Elfida'dan çıt çıkmazken bizden yaşça büyük olan abimin varlığı hepimizi sus pus etmeye yetmişti. Oğuz benden iki yaş büyüktü, ona abi diye seslenmezdim ve her ne kadar beraber büyümüş olsak da çok da samimi olduğum biri değildi.

Abim arabayı yavaşça çalıştırdı. Bakışlarını benden çekmedi. ''Abiye hoş geldin demek yok mu?" diye sordu aramızdaki soğukluk belirginken. "Bizi görmeye görmeye unuttun mu yoksa, Marin?''

"Hoş geldin abi," diye mırıldandım. "Geleceğinden haberim yoktu. Seni görmeye alışkın olmadığım için şaşırdım. Mazur gör artık."

Onu özlediğimi hissederken, aramızdaki beş yaş farkına rağmen giren soğukluğun nedeni kesinlikle ben değildim. Ailemizin yetiştirme şartlarından dolayı, iki ayrı şehirde geçilen kardeşlik en fazla bu kadar oluyordu.

"Gece mekânlarına girmeni yasaklamıştım diye hatırlıyorum," derken direksiyonu hafifçe oynattı. Bakışlarını dikiz aynasından ayırmıyordu. "Babamın kulağına gitmesini mi istiyorsun Marin?! O adam senin için ne kadar uğraşıyor haberin var mı? Duysa ne kadar üzülür!"

Histerik bir kahkaha attım. "Babam benim için uğraşıyor mu?" Onun iyice kızmasıyla gülmeyi kestim. "Güleyim de boşuna gitmesin bari. Komik olmasa da fıkraydı."

"Seninle görüşmüyor olabilir ama çok çalışıyor, buna ben şahidim," dedi Mahir abim.

"Buna keşke ben de şahit olsam, ancak o zaman inanırdım."

"Ne işin vardı o mekânda?"

"Arkadaşımızın doğum günüydü," dedim kısılan sesimle.

"Kim arkadaşın?"

"Söylesem bilecek misin? Benim hakkımda bir şeyler biliyormuş gibi davranmayı bırak," dedim ters bir ifadeyle.

"Marin!" dedi sinirle. "Sıkma benim canımı! Bak zaten işler bildiğin gibi değil! Bir de seninle uğraşacak halimiz yok!"

Sanki çok uğraşıyordunuz benimle... Sessizliğe gömülüp sırtımı koltuğa yasladım ve bakışlarımı yola çevirdim. Elfida, koluma girmesine rağmen duruşumu bozmadım.

"Senede bir kere gelip şu kızla vakit geçireceğinize bir de gelip kızıyorsunuz!" dedi Elfida dilini damağına vururken. Zaten abim ve babamdan haz etmiyordu çenesini şimdi hiç kapanmazdı. Abim başına belayı almıştı.

"Sen karışma Elfida," dedi Oğuz. "İkiniz de suçunuzla oturun. Dua edin oraya sahte kimlikle girdiniz, diğer türlü Mervan amca ikinize de çok kızardı!"

"Siz de bize biraz abilik yapın da bizimle birlikte gezin," dedi Elfida hiç altta kalmazken. "Ne yanımızdasınız ne bizimle ilgileniyorsunuz. Biz de kafamıza göre bir şeyler yapmak zorunda kalıyoruz!"

"Ben İstanbul'da mı yaşıyorum Elfida?" diyerek araya girdi Mahir.

"Ben de bunu anlamıyorum zaten," dedi Elfida. "Bu kızın bütün ailesi Midyat'tayken bu kız neden İstanbul'da?! Görmüyor musun mutlu bile değil! Sürekli eli telefonda belki arar sorarsınız diye bekliyor! Yazık günah!"

DÜŞLER AĞIDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin