☾ BÖLÜM 7 ☽

284K 20K 26.1K
                                    

7. BÖLÜM
HASTA

O yürek sızısıydı, bende de bir sızı bırakacağı aşikârdı. Ettiğim yemin sonrasında yüzünde hiçbir ifade değişmedi.

Karan, benim olduğum tarafa boş gözlerle baktıktan sonra hiçbir şey demeden hızlı adımlarla ayrıldı ve avludan dışarıya çıktı. Arabasının sesini duyduğumuzda gidiş o gidişti, bir daha gelmemişti.

Beni nikah masasında tek başıma bırakmıştı.

Yaptığım seçimlerden dolayı ilk terk edilişim değildi. Fakat Karan Milan bana bunun son olmayacağını da acı bir gerçekle belli etmişti.

"Neden avluda bekliyorsun?" demişti babam. Daha çok küçüktüm, Alakan konağının avlusunun ortasında öylece duruyordum. Annemle ayrılmıştım, annem konakta yoktu, annesizdim.

"Hasta olacaksın bak, taş duvarların soğuğu insanı kötü hasta eder. Annen seni hasta mı görsün istiyorsun?" dediğinde beni nereden vuracağını çok iyi bildiği için içten içe babama kızmıştım. "Görmesin, hasta olursam annem çok üzülür," demiştim.

Hemen koşar adımlarla avludan çıkıp konağın içine sıcacık odalara dalmıştım. Babamın rahatladığını görmüştüm fakat benim üstüme geçirdiğim kat kat montlarla geri avluya çıkacağımı hesaba katmamış olacak ki yüzü eskisinden daha kötü bir hâl almıştı. "Dayêmi bekleyeceğim, hasta da olmayacağım. Dayêm gelecek, hasta olsam da bana o bakar. Kıyamaz bana dayêm," demiştim.

Ben hasta olmuştum, annem yine de gelmemişti, bana da kıymışlardı.

Barzan Ağa oğlunun tavrından dolayı bir hayli sinirlenmişti. Kalbinin ağrıdığını söylemiş, diğerleri hemen onun tansiyonuna bakıp ilacını vermişlerdi. Durumu kötü gözükmesine rağmen hastaneye gitmek istememişti. Herkes kendi yerine dağıldıktan sonra olduğum yerde öylece kalakalmıştım.

Burası onun konağıydı, Karan Milan elbet geri gelecekti. Geri gelecekti ve benimle bir şekilde konuşacaktı. Bu gece yüzümü görecek, derdi her neyse gözlerimin içine bakarak teker teker söyleyecekti.

O gitmek üzereyken duvağımı açmıştım ama nefret dolu gözleriyle bana bir an olsun bakmamıştı. Nasıl bir körlüktü bu? Gerçekten bu adam kör âşıktı!

Telefonumun çalmasıyla dikkatim oraya doğru çekilirken arayan kişiye baktım. Elfida arıyordu. Bugün hiç konuşamamıştık. Çok bekletmeden çağrıyı yanıtladığımda içli bir sesle, "Sütlü lattem?" dedim. Sesimin tok çıkmasını sağladım. "Nasılsın güzel sarışınım?"

"Seni özlemek dışında iyiyim," dedi yarım bir ağızla. "Ne zaman geleceksin ya? Günlerdir dışarıya çıkamıyorum, bari burada olsan da size gelsem."

"Biraz daha böyle devam edecek gibi."

Elfida aniden, "Hasta mısın sen?" diye sordu. "Doğru düzgün konuşamıyorsun bile. Nasıl hasta olmayı becerdin?"

"Bünyem zayıf biliyorsun..." diye mırıldandım. "Hava değişiminden hemen etkilendim. İyi olacağım ama sen beni düşünme şimdilik—"

"Umarım baban olacak o Mervan Ağa sana iyi bakıyordur."

Çok fazla üstelemeden, "Bakıyor tabii," dedim.

"Sevdin mi oraları nasıl? Tutturduğun kadar var mıymış Marin?"

"Güzel," dedim samimiyetle. "Her yer annem gibi kokuyor. Baba ocağına değil de anne kucağına gelmiş gibiyim. Gitmeye hiç niyetim yok."

"Senin kadar deli birini daha görmedim," dediğinde alay dolu sesi kulaklarıma doldu. "Bana oraların fotoğrafını atmayı unutma. Ne zaman gelebilirsin?"

DÜŞLER AĞIDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin