☾ BÖLÜM 94 ☽

144K 10.4K 15.1K
                                    

94. BÖLÜM
DENİZ

"Ne?" döküldü dudaklarımdan. Yanlış duymamıştım. Oğlumun dilinden harfler dökülmüştü. Tüylerimin diken diken olduğunu hissederken, Karan gözlerini ayırmadığı Okyanus'u kucağına indirdi. "Ne dedin sen anneciğim?" diye tekrar sorduğumda, bütün dikkatler Deniz'in üzerine toplanmıştı. "Benim bebeğim konuştu mu?"

"Deniz?" dedi Karan, Deniz'in dikkatini çekmek istercesine. Deniz elini ağzına götürmüş herkese pür dikkat bakıyordu. Babasının sesini duymasıyla ona odaklanmış öylece bakıyordu. Bakışları kardeşine düştüğünde yumuşak bir gülümseme belirdi. İkisi de agulamaya başladığında, kendi dillerinde bir şeyler diyorlardı. Bebeklerin birbiriyle iletişime geçme özelliği vardı. Okyanus'un sesi Deniz'e göre daha anlaşılmazdı lâkin kardeşinin sesini işitmesi konuşmasına yardımcı olmuş gibiydi.

Kızımın ilk kez garip sesler çıkardığına şahit oluyordum. Ondan öncesinde hep sessiz sadece ağlarken çığlık sesleri duyuluyordu.

Deniz ve Okyanus ellerini birbirine dokunurken Karan'la ikimiz onları daha da yakınlaştırdık. İkisi de birbirine sarıldığında Okyanus kafasını yatırmış gözlerini kapatmıştı. Hep böyle yapıyordu. Birine başını yasladığı an gözlerini usulca kapatıyordu. Duşta babasıyla birlikte banyo yaparken o zamanda ona yaslanıp hemen gözlerini kapatıyordu.

"Heyt be benim torunumu görüyor musun?" dedi Barzan babam. Camın dışında onlarda bize bakıyordu. "Aynı dedesi!" derken sesi sevinçle çıkıyordu. "Aslan torunum benim!"

"Babacığım," dedi Karan, Deniz'in minik parmaklarını tuttu ve dudaklarına doğru götürdü. Küçük öpücükler bıraktığında Deniz gülümsüyordu. "Güzel oğlum," derken sesi o kadar büyüleyici çıkıyordu ki, Okyanus da duyduğu babasının sesiyle ona bakıyordu. "Konuştun mu sen?"

Deniz dudaklarını araladı. "Pu—"

"Hayır hayır onu demiyoruz," dedi Karan, endişeli çıkan sesle. Fevri bir hareketle Deniz'in ağzını eliyle kapatırken, oğlunu kendi kucağına çekip göğsüne yasladı. "Nereden duydun onu oğlum? Cık cık cık."

Deniz büyük ihtimalle 'Puşt' demeye çalışacaktı ama daha harfleri tam çıkartamadığı için ona yakın da bir şey diyebilirdi.

"Dillendin mi sen?" dedi Karan, elini oğlumuzun ağzından çektiğinde ona mutlulukla baktı. "Bizimle mi konuşmak mı istiyorsun?"

Deniz bir anda ağladığında odanın içerisinde çığlık sesleri yankılandı. Okyanus onu sesini duymasıyla o da ağlarken kızımı kucağıma alıp kocamı oğlumla baş başa bırakmıştım. "Tamam tamam ağlama," dedi Karan. Deniz'i kucağına yaslarken gömleğinin cebinden emziğini çıkardı ve baş korumasını da alıp dudaklarına verdi. "Kurban olurum senin diline."

Onun gömleğinin cebinde emzik taşıdığını yeni fark etmiştim. Bu beni aptal aşık gibi gülümsetirken Okyanus'u kucağıma pışpışlıyordum.

"Kardeşin de duydu seni," dedi Karan, onun biraz olsun uysallaşmasıyla. Sesinin gücünü kullanıyordu. Kucağına döndürüp bizi işaret etti. "Bak nasıl bakıyor sana." İkisi birbirini görürken sakinleşmiş gibiydiler. Birbirlerine olan bağlılığı beni bitiriyordu. Uyurken yan yana koyduğumuzda ikisi de elini birbirinin sırtına bırakıp öyle uyuyorlardı. İşte o zaman kalbime sevgi nakşediliyordu.

"Okyanus kızımız için eğer işitme cihazıyla tepki vermemeleri başlarsa, artık son çare olarak ameliyat etmek durumdayız." Doktor Bey'in konuşmasıyla bir anlığına gerçekliğe geri döndüm. Yüzümdeki gülen ifade solmuştu. Güzel kızım ne olduğunu bilmez bir halde etrafına öylece bakıyordu. "Şu an yaşı için çok uygun. Bir yaşlarına az bir süre kaldı. Kardeşi Deniz konuşmaya başlamışken, onunda peşinden konuşma ihtimali vardır. Öğrenme çağını geçerse, konuşması güçlükle olur."

DÜŞLER AĞIDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin