-76-

9.7K 205 41
                                    

Ben ne yaptım ya jsdnvfdjn kurgu tamamen değişti sizin sayenizde :D neyse iyi okumalarr Xxx 

Ha birde, konu böyle oldu diye herşey bitecek sanmayın, kurguyu tekrardan ayarladım. Hikaye bitmeyecek.

Multimedyada ki şarkıyla..

Şuan nasıl bir duygu patlaması yaşamam gerektiğini bilmiyorum. Sevinmeli mi yoksa üzülmeli miyim? Bu konuda kendime pek yararım olmadığını söylemeliyim. Doktor hala karşımda ciddi bir şekilde dururken bense ne diyeceğimi bilmeden öylece duruyordum. Durmadan sıkıntılı bir şekilde üflüyor ve ellerimi saçımın arasından geçirip aptal bir gülme krizine giriyordum. Alex elindeki test sonuçlarını açıklamadan önce Jeremy ve Lou'yu odadan göndermiştim. Evet bunu yapmıştım. Neyim olduğunu onların bilmesini istemiyordum. Normalde yanımda olmaları için kıçımı yırtsamda şuan kesinlikle istememiştim. Aslına bakarsanız iyi ki de göndermişim. Max bile bir şey demeden karşımda öylece oturup birşeyler söylemem için yüzüme bakıyordu. Ne dememi bekliyordu ki? 

"Bayan Brown?" 

Bu hitap şekli sinirimi bozuyordu. Tek kelime ile nefret ediyordum. Yorgun olmasam şimdi şuradan kalkıp karşımda duran aptal doktor bozuntusunu kendi ellerimle dövmekten asla çekinmezdim. Odada gittikçe ısınmaya başlıyordu ya da ben öyle hissediyordum. 

"Onlara neyim olduğunu asla söylemeyeceksiniz." 

"Ama-"

"Size söylemeyeceksiniz dedim." 

Alex, dudaklarını birbirine bastırıp zorlukla başını aşağı yukarı salladı. 

Tanrım, şuan tek kelime ile çıldırmak üzereydim. Yanımda birinin olmasına ihtiyacım vardı ama bunlar kesinlikle dışarıdaki iki şapşal veya bizim çocuklar değildi. Birini istiyordum, ama kimi istediğimi bilmiyordum. Başım çatlamak üzere ve ben düşündükçe kendimi daha da batıyor gibi hissediyordum. Ben bu işle nasıl başa çıkacağım? Tek başıma. 

Olanları baştan düşünmem gerekiyordu. 

Tekrar ve Tekrar. 

Louis ve Jeremy'i odadan gönderirken, ikisinin de kızgın bakışları ve ağızlarından kaçırdıkları bir kaç küfüre aldırmadan sadece doktora bakıyordum. Onlar çıktıktan sonra arkalarından kapıyı kapatmış ve oda derin bir sessizliğe bürünmüştü. 

"Sizi dinliyorum." dedim sırtımı dikleştirerek. 

Max'in gözleri bir doktora bir bana baktı. Ona gülümsedim. İçten bir gülümseme değildi. Gergindim ve onunla konuşacak durumda da değildim. En iyi çözüm yolu buydu. 

Alex elindeki kağıtlara tekrar tekrar baktı. 

"Bu mide bulantı ve ağrılarınızın yemekten sonra olduğuna emin misiniz Bayan Brown?" dedi gözlüklerinin üstünden bana bakarak. "Daha önceden böyle bir şeyiniz hiç olmadı mı?"

"Imm şey.." diyerek düşündüm. "Oldu."dedim. "Evet, ama sadece bir kaç kez. Yemekten sonra ise fazlasıyla artmaya başlamıştı."

Anlamışcasına başını salladı. Ve benim sinsi olarak düşündüğüm bir gülümseme yerleştirdi yüzüne. 

"Başta söylemeliyim ki, yemekten sonra bu bulantı ve ağrılarınız artması, yemeğin bozuk olmasından kaynaklanıyor olabilir." 

"Ama Louis ile aynı şeyleri yemiştik." Kaşlarımın çatıldığını hissedebiliyordum.

Impossible is nothing.Where stories live. Discover now