-27-

12.5K 248 46
                                    

 Multimedyada ki şarkıyla okuyun. Biterse başa sarın.



Akşam durmadan ağladığımı hatırlıyorum. Hem annemin gitmesi hemde Lou'nun yaptıkları. Bu katlanılmaz bir şey. Herşey üst üste gelmiş gibi. Gibi değil öyle. Ağlamaktan şişmiş gözlerimi daha açmadan dün olanları düşünüyordum. Başımı ellerimin arasına alıp masaj yapmaya çalıştım. Çalıştım ama başarılı olamadım. Kolumu kaldıracak halim bile yok. O derece yorgun hissediyorum. Dirseklerimden destek alıp yataktan kalktım. Bacaklarımı yataktan sarkıtıp gözlerimi ovuşturdum. Zorlukla açtığım gözlerimle odama bir göz gezdirdim.

Ah hadi ama!

Benimle dalga mı geçiyorsunuz? 

Onun burada ne işi var? 

Tanrım, melek gibi uyuyor. 

Ama tam bir şeytan. 

Adi piç!

Hem bu aptal odama nasıl girdi? 

Ne zaman eve gelmişti ki odamda ki koltukta uyuyakalmıştı.


İç sesim. Lanet olsun çenesi hiç susmuyor. Onu gördükçe coşuyor ve durmaksızın konuşuyor. Yataktan kalkıp dolabımın üstünde bulunan örtüyü aldım. Koltukta masum ama adi herifin teki olan insanın üstüne örttüm. 

Hala onu düşünüyorsun. 

Düşünmediğim tek bir saniye bile yok ki. Üstünü örtüp omuzlarına kadar çektim. Geri çekilirken beni yakaladı. Gözleri kapalıydı. Ani bir hareketle beni kendine çekti. Kucağına düştüğümde elini kolumda çekip, iki koluyla beraber belimden sarıldı. 

Göz yaşlarımdan nefret ediyorum.

Bana dokunmasından nefret ediyorum

"Bırak." diye fısıldadım. 

Gözlerini aralayıp başını bana çevirdi. 

"Seni özledim." dedi. 

Sesi uykuluydu. Kim bilir yine nerede sürttü! 

"Bırak.beni.Louis." 

"Beni affettiğini söylersen bırakırım."

Yutkundum. Sinirlerim geriliyordu.

"Seni affetmek mi?" Güldüm. "Senin Eleanor'a yaptığın gibi mi?"

Sustu. Kolları beni daha çok sardı. Eğer bir şeyi inat ediyorsa, yapardı. Biliyorum.  Gözlerimi sımsıkı kapattım. Yüzümden süzülen bir damla yaş Lou'nun koluna damladı. Yerinde kıpırdanıp başımı göğsüne yasladı. 

Teninin kokusu.. 

Bunu bir daha yapamayacağımı bildiğim için doya doya içime çektim. Burnumun akmasına engel olmak için içime çektim. Ah bu durumdan nefret ediyorum. 

"Bana bunu neden yaptın?" dedim burnumu çekerek. Cevap vermedi. Bende devam ettim. "Seni sevdiğim için mi bana bunları yaşatıyorsun Louis? Kalbim seni affetmemi söylerken, aklım bunu yapmamı söylüyor." 

"Kalbinin sesini dinle meleğim." 

Meleğim..

Bana resmen bilerek acı çektiriyor.

"Yapamam. Seni affedemem Louis. Bu sefer kalbimin sesini dinlemeyeceğim." 

Kucağından kalkarken gözümdeki yaşı elimin tersiyle sildim. Kolları açık bir şekilde bekliyordu. Kapıdan çıkacağım sırada benim bile zar zor duyduğum bir sesle fısıldadı.

Impossible is nothing.Where stories live. Discover now