-91-

8.3K 244 40
                                    

Şarkıyla (Beyonce-Halo)

Deli gibi başım ağrıyordu. Gözlerimi açmak için çabalıyordum ama göz kapaklarımın üzerinde ağırlık var gibiydi. Hala hastanedeydim ve bu koku canımı sıkıyordu. Gerçekten, bu koku hiç geçmez miydi? Yüzümü buruşturdum. Eve gitmek istiyordum. Ağırlaşan göz kapaklarımı yavaşça açtığımda, karşımdaki koltukta dikkatle beni izleyen mavi gözlerle karşılaştım. Bakışları çok farklıydı. Yatakta zorlukla doğrulandım. "Merhaba." diye mırıldandım. Koltuğun arkasına başını yaslamış, sağ ayağını sol ayağının üstüne atmış, çenesini okşayarak beni izliyordu. O kadar ciddiydi ki, ona bakınca ürperiyordum. Arada ondan gözlerimi kaçırsam da, bir şekilde bir şey beni ona bakmayı sağlıyordu. "Merhaba." dedi boğuk sesiyle. Fazla soğuktu. "Yorgun görünüyorsun." diye mırıldandım. Bütün gece uyumamış gibiydi. Bakışlarım, dudaklarına kaydı. Çok yumuşak gözüküyorlardı. Ah, hayır. "Evet öyleyim." dedi. "Eve gitseydin." Zorlukla yutkundum. "Düşünmedim değil." Piç. Tavırları sinirimi bozmaya başlamıştı. Sadece başımı sallamakla yetindim.

"Annen ve Troy burada."

Ne? Bedenimin gerildiğini hissettim. Ağzı şaşkınlıkla açılmış olmalıydı.

"Neden?"

"Geleceklerini zaten biliyordun Alicia."

"Evet, ama şimdi değil."

Omuz silkti. "Ama şimdi geldiler."

"Neredeler?"

"Aşağıda bir şeyler atıştırıyolar. Dün gece beni Troy aradı." Neden baba demiyordu? "Ve evin önünde olduklarını, konuşmak istediklerini söylediler. Bende evde olmadığımızı söyleyip onlara hastanenin adresini verdim."

Başımı salladım. Elimi saçlarımı arasından geçirdim. Şimdi gelmek zorunda mıydılar? Louis ile aramız bok gibiydi.

"Onlara söyledin mi?" diye sordum. Koltukta hafifçe eğildi ve bakışlarını tekrardan benimle buruşturdu. "Neyi Alicia?"

"Ha-hamile olduğumu?"

"Hayır. Söylememi ister miydin? Belki bu sefer yüzünü hiç görmek istemezler."

"Louis neler söylüyorsun?"

"Sensiz bir karar almak istemedim. Belki söylemek istemezsin diye düşündüm."

"Daha demin bunu söylemek istemedin."

"Her neyse."

Neler oluyordu böyle?

"Gidip çıkıp işlemlerini halledeyim, birazdan dönerim."

"Tamam."

Ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledi. Sonra bundan vazgeçerek geri döndü.

"Rol yapacağız anladın mı?" Buda ne demekti?

"Ne rolünden bahsediyorsun?"

"Alicia ikimizde birbirimize kırgınız ve annenler bizim aramızın nasıl olduğunu görmek için geldi. Bu yüzden iyiymişiz gibi davranacağız anladın mı?"

Bir de mutluluk oyunu yapacaktık. Başımı salladım.

"Sana anladın mı dedim?"

"E-evet anladım."

Birşey demeden odadan çıktı. Bir anda nasıl bu kadar değişebiliyordu? Eski Louis bile bu kadar soğuk ve tavırcı değildi. Ona güvenmiyorsun Alicia. Evet, nedeni buydu. Benden bu kadar uzak olmasının nedeni, ona güvenmememdi.

Impossible is nothing.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin