-15-

14K 302 13
                                    

Öncelikle bir şey söylemek istiyorum. Kafanız biraz karışmış olabilir. Harry ve Alicia'nın arasında bir şey yok. Bunu bilin yani :D Yorumlarınız için de teşekkür ederim Xx

"Ben kimseye ait değilim sen adi piç!" 

Omuzlarını morartana kadar vurduğuma emindim. Ama ne yazık ki Louis bunu umarsamayarak beni istediği şeye zorluyordu. "Bana bunu yapamazsın." diye mırıldandım. Bir kaç saniye durup gözlerime baktı. "Ah yaparım." Gözlerimi ondan alamıyordum. Aslında niyetim almakta değildi. Çünkü uzun süre böyle bakışınca genelde gözlerini çevirirdi. Tam da tahmin ettiğim gibi öyle olmuştu. 

"Bana şöyleyi bakmayı kes!" diye bağırdı. 

Gülmemek için yanaklarımı içten sıktım. Geldiğim şu duruma bak çocuk neredeyse beni becerecek ve ben gülmemek çabalıyorum. Bir an düşününce kendimi berbat biri gibi hissettim. Tanrım, telefon çalıyordu! Teşekkür ederim! Louis sinirle kucağımdan kalkıp cebindeki telefonu çıkardı. 

"Ne var?" Sağ elini havaya kaldırıp duruyordu. "Tamam." dedi. "Tamam geliyorum Eleanor." 

Telefonu kapatıp tekrar üstüme çıktı. Sol eliyle üstüme düşmemek için destek alırken, sağ elinin işaret parmağını yüzüme doğru yaklaştırdı. Alay edercesine gülümsedi. 

"Alicia." dedi her zaman ki o boğuk sesiyle. Yutkundum. "Seninle daha işim bitmedi." Eliyle yüzümü okşarken başımı çevirdim. Üstümden kalktı ve üzerini düzeltti. Odamın kapısına geldiğinde bir süre orada durdu ve bana döndü. "Bir saat sonra gelicem. Hazırlansan iyi edersin." Göz kırptı ve gitti. Tehditkar Lou her zaman ki gibi buradaydı.Yataktan kalkıp saçlarımı düzelttim. Merdivenlerden aşağı indiğini duyduğumda arkasından bağırdım. 

"Git ve Eleanor'unu becer. Aptal!" 

"Seni duydum!" 

Göremeyeceğini bilsem de gözlerimi devirdim. Acaba telefon açıp anneme çok hastayım, ölüyorum desem kalkıp gelirler miydi? Bence kesinlikle gelirlerdi. Bunu isteyeceğimi hiç düşünmezdim ama şuan gerçekten eve dönmelerine ihtiyacım vardı. Masamın üstünden telefonumu alıp annemi aramak için tuş kilidini açtım. Onu aramadan önce Harry'den gelen mesajı açtım.

"Pekala, bu yöntemini beğendim güzellik. Her zaman yanındayım. Louis sana herhangi bir şey yaparsa mutlaka haberim olsun! Xx -Harry"

Mesaja gülümseyip, annemi aramak için numarasını çevirdim. 

"Alo anne?" sesimi olabildiğince kalınlaştırdım. 

"Efendim bebeğim?"

"Ne yapıyorsunuz?" Hala birşeyim olduğunu fark etmemiş miydi!

"Troy ile dolaşmaya çıktık bebeğim. Sen iyi misin?" Sonunda!

"Anne tatilinizi bölmek istemiyorum ama ben gerçekten kendimi iyi hissetmiyorum."

"Bebeğim neyin var?"

"Bilmiyorum. Ama yanıma gelmeni istiyorum." 

"En kısa sürede yanındayım! şimdi git uyu ve dinlen tamam mı?" 

"Ihım tamam anne." 

Telefonu kapatınca kendi kendime güldüğümü fark ettim. Aslında bunu neden yaptığımı bile bilmiyorum. Sanırım bu sefer gerçekten Louis'den korktum. Hah. Herneyse. Saatin geç olduğunu fark edince uyumaya karar verdim. Yatağıma yatıp gözlerimi kapattığım da o ses kulaklarımda yankılandı.

Impossible is nothing.Where stories live. Discover now