Impossible is nothing.

-21-

 Ertesi sabah son bir haftadır hissetmediğim kadar iyi kalktım. Kasıklarımda oluşan tatlı acı canımı yaksa da umursamadım. Hayatımın en güzel beraberliğini yaşamıştım. Tyler ile beraberken bu duyguların hiç birini yaşamamıştım. Onu sadece istemiştim. Onun beni sevdiğini düşündüğüm için beraber olmuştum. Ama bu farklıydı. Farklıydık. Beraber olduğumuz şu süre içinde ilk defa birbirimize seni seviyorum demiştik. Onu herşeyiyle hissetmiştim. ilk defa deli gibi birini arzulamıştım ve onunla olmuştum. Ve bu tek kelimeyle harikaydı.  Kasıklarımda ki ağrı olmasa eminim onu tekrar içimde isteyebilirdim. 

Uyanır uyanmaz düşündüğüm şeyler bu sefer beni gerçekten mutlu etmişti. Belimde hissettiğim baskıya baktığım da Lou'nun beni sımsıkı sarmış kolu olduğunu gördüm. Buna gülümseyip kolunu kaldırmadan ona döndüm. Uyurken çok masumdu. Ve bu halleri beni ona daha çok bağlıyordu. Özenle yaptığı saçları benim sayemde birbirine karışmıştı. Dudakları hafif öne doğru uzanmıştı. Yaklaşıp dudaklarına öpücük kondurduktan sonra bir şey mırıldandı ve kollarıyla beni daha çok sardı. Elimi yüzüne yerleştirip parmağımla okşadım. Yeni çıkmış sakalları onu o kadar seksi gösteriyordu ki buna dayanamıyordum! Bacaklarımı onun bacaklarına sardım. Sol bacağım erkekliğine deyince istemsiz olarak dudaklarımı ısırdım. Ve üstümdeki örtüyü biraz daha çektim. 

"Dudaklarını ısırma." 

İnilti şeklinde gelen sesle Lou'ya döndüm. Gözleri hala kapalıydı ama gülümsüyordu. 

"Aptal." diye söylendim. 

Louis sırt üstü yatıp beni kendine daha çok çekti ve göğsüne yatmamı sağladım. Kalbi, o çok hızlı atıyordu. İstemsizce gülümsedim. Başımı kaldırıp yüzüne baktım. Gözlerini açmış, boşta kalan eliyle başını tutuyordu. 

"Dün akşamı tekrarlamalıyız!" dedi sırıtarak.

"Belki sonra." diyerek dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Belki mi? Sonra mı? Benimle dalga mı geçiyorsun?" dedi ve tek hamlede üstüme çıktı. "Seni deli gibi arzuluyorum ve sen bana sonra mı diyorsun?" Dudaklarıma minik bir öpücük kondurup geri çekildi. 

"Kasıklarım ağrırken bunu yapmamı bekleme Lou benden. Ağrıdan ölüyorum!" 

Kahkahası tüm odayı sararken bende ona eşlik etmiştim. "Bu hoşuma gitti sevgilim." Dudaklarını dudaklarıma bastırıp sertçe öptü. 

"Beni zevkle öpüyorsun ama şuan böyle bir şey olmayacak Lou." 

Tam ağzını açıp bana bir şey söyleyecekken kapıdan duyulan anahtar sesiyle donup kaldık. Masanın kenarında duran telefonu alıp baktığımda saatin 11 olduğunu gördüm. Kahretsin annemler sabah gelecekti ve bu benim tamamen aklımdan çıkmıştı! Louis hızlı bir hareketle üstümden kalkıp yerde ki boxerını üstüne geçirdi. Bende aynı hızla yataktan kalkıp yerde duran iç çamaşırlarımı giydim. Aynı anda pantolonlarımızı üstümüze geçirdik. 

"Çocuklar biz geldik." sesiyle beraber birbirimize baktık. 

"Kahretsin Louis." Ellerimi başımdan geçirip üstümden şoku atmaya çalıştım. 

"Ne oldu?" diye sordu heyecanla.

"Üstlerimiz aptal. Üstlerimiz salonda kaldı!"

Lou'nun da benim gibi yaşadığı şoku atlatması uzun sürdü. Koşar adımlarla kendini banyoya attı, bende dolabımdan rastgele seçtiğim bluzumu giydim. Yatağı ben uyuyormuşum gibi bir hale soktum ve ortalığı iki dakika da topladım. 

"Kızım neredesiniz?" 

Merdivenlerden çıkan adım seslerini duyuna gerildiğimi hissettim.