-19-

14.1K 283 42
                                    

 Sıçtım. Sıçtık. Ciddi anlamda hemde. Lou bile ne yapacağını şaşırmış haldeydi. 

"Bir saniye anne." 

Bağırmamla Lou'nun kendine gelmesi bir oldu. Odamda bir banyonun olmamasından nefret ediyorum! Gerçekten hangi akılla bu odayı seçmişim bilmiyorum. Evet pekala sakin olup düşünmem gerekiyor biliyorum ama zamanım yok! 

Bacaklarımı Lou'nun üzerinden çekip üzerimden kalkmasını sağladım. Bir oraya bir öbür tarafa dönüp duruyordu. 

"Ne yapıcaz Alicia?"

Sesi hem endişeli hem de sinirliydi. Yataktan kalkıp üstümdeki bornozu düzelttim. "Anne sonra konuşsak olur mu?" diye endişeyle bağırdım. Bir kaç saniye sonra "Sadece 5 dakika hayatım." Gözlerimi devirip tekrar yatağa oturdum. Başımı ellerimin arasına alıp bekledim.

Düşün Alicia.. Düşün..

"Yatak!" diye fısıldadım. 

Louis sinsice sırıttı.

"Bebeğim şu durumda o iş biraz zor." 

"Kapa çeneni Lou. Gir şuraya." 

Ayağa kalkıp elimle yatağın altını gösterdim. Gözlerime bakıp ciddi misin ifadesi gönderdi. Bu çocuğun bazen sorunları olduğunu düşünüyorum. Hayır yani başka bir yer varmış gibi bir de beğenmiyor. 

"Gir şuraya." diye çemkirdim. 

İtiraz etmeden yatağın altına girdi. Bende yüzüme bir gülümseme yerleştirip kapıyı açtım. Annem kollarını birleştirmiş kapıda dururken, beni görünce pozisyonunu bozmadan içeri girdi. Yatağın üstüne oturunca biraz endişelendim ama bu durum kısa sürdü. Annem yanına oturmam için işaret verince tereddütlü gözlerle yatağın altına baktım. Lou otuz iki diş sırıtıp baş parmaklarını sorun yok anlamında salladı. Derin bir nefes alıp annemin yanına oturdum. Şu durumda tek dileğim beni rezil edecek bir şey söylememesiydi. 

"Troy ile konuştum." dedi. "Burada kalmanız konusunda."

Aldığı nefesi yavaşça bıraktı. "Seni burada bırakmak hiç içime sinmiyor. Ama Louis oğlumun dediklerini düşününce haklı olduğunu fark ettim."

Annem daha demin Louis oğlum mu demişti?

Ah evet tamam. Şaşkınlığımı gizlemeye çalışarak annemi dinlemeye devam ettim.

"Troy ona çok güveniyor. Bugün yaptıklarından sonra anladım ki seni koruyor. Bu hoşuma gitti."

"Evet benimde." diye geçiştirdim.

"Yani söylemek istediğim Louis ile burada kalabilirsiniz." 

Kalabilirsiniz..

Louis ile.. Bir yıl boyunca.. Aynı evde. Tek başımıza.. Kalıcaz.. 

Şuan içimde oluşan kelebekler yerini öküzlere bıraktı. Çığlık atmamak için kendimi zor tutuyorum!

Annem yüzüne yerleştirdiği zoraki gülümsemeyle bana sarıldı. Bu konuda kafasında bin türlü şeyin dolaştığına emindim. Çünkü annem beni bir komşuya giderken bile yalnız bırakmamış, beni de peşinden sürüklemişti. O yüzden onu şuan gayet iyi anlıyordum. Sarılışına karşılık verirken ayağımda hissettiğim sıcaklıkla ufak bir çığlık attım. Annem neler oluyor gibisinden suratıma bakınca gülümsedim. "Sorun yok." 

Gerizekalı, aptal, salak Louis..

Annem iyi geceler deyip yanağıma öpücük kondurduktan sonra odadan çıktı. Arkasından kapıyı kilitledikten sonra yatağa oturdum. 

Impossible is nothing.Where stories live. Discover now