-49-

11.2K 240 16
                                    

Multimedyada ki şarkıyla okuyun. (One Direction-Taken)

Louis

Erkekler güçlüdür diyorlar ya, bence yalan. En azından bir kız konusunda hassas olabilirler. Yıllardır anneme bile karşı gelen bendim. Ama bir kızla tanıştım ve hayatımı alt üst etti. Yaşamadığım duyguları onunla yaşadım. Hiç tatmadığım sevgiyi, aşkı, tutkuyu onunla yaşadım.

Alicia ile..

Ama şimdi tek bir mesajla bizim hayatımızı alt üst edecekler.

Babam benden nefret edecek.

Alicia'ya abilik yapacağı için güvendiği oğlundan...

O karşımda deli gibi ağlarken, ben hiçbir şey yapamıyorum. En çokta bu canımı acıtıyor. Jeremy, piçi mesajı gönderdikten sonra bize bakıp sırıtmıştı. Ve ben daha fazla kendimi tutamayıp onu yerle bir etmiştim. Alicia'nın hıçkırıkları tuvalatte yankılanırken daha fazla güçlenmiş gibi hissetmiştim. Jeremy'nin ağzından akan her damla kan beni mutlu etsede bunun bir şeyi değiştirmeyeceğini biliyordum. Ama yaptım işte. Biraz olsun rahatlamak içinde olsa yaptım. Çocuklar hangi ara içeri girmişti bilmiyorum ama Jeremy'nin üstünden beni alan onlardı. Harry kollarını sıkıca bana sarmış ve dostum lütfen diye mırıldanıp duruyordu. Harry'nin gözlerine baktığımda çaresiz olduğunu gördüm. Ardından kendimi rahatlatarak Alicia'nın yanına koşmuştum. Sırtını duvara yaslamıştı ve boş boş ellerine bakıyordu. Niall ve Liam, Jeremy'i tuvaletten çıkarırken, Alicia'nın yanına oturup onu kollarımın arasına almıştım. Onun bunu iyi hissettireceğini biliyordum. Becky başını Alicia'nın omzuna yaslamıştı ve oda onun gibi ifadesizdi. Birşeylerin olduğunu anlamış olmalıydı. Aramızdakileri bile tek kişi oydu. Zayn ve Harry kendi aralarında konuşurken Alicia'yı kucağıma almış ve çocuklara bakmadan dışarı çıkarmıştım. Alicia başını boynuma gömmüştü. Ağlıyordu. Boynumda hissettiğim ıslaklıklardan bunu anlayabiliyordum.

Şuan evdeydik ve o hala ağlıyordu. Elim kolum bağlı gibi hissediyordum.

“Alicia.” diye mırıldandım en sonunda.

“Louis.” dedi o tatlı sesiyle.

“Lütfen bebeğim, ağlamana dayanamadığımı biliyorsun.”

“Ama-”

“Aması ne Alicia? Söz vermiştik. Ben senin için güçlü durmaya çalışırken sen burada ağlamaktan başka bir bok yapmıyorsun.”

“Özür dilerim.” dedi. “Elimde değil.”

“Bu zamana kadar herşeyin üstesinden geldiysek, bunu da yapabiliriz. Belki ailelerimiz bizden nefret edecek biliyorum ama seni asla bırakmam Alicia. Bana aşkı öğreten kadınımdan kolay kolay ayrılamam anlıyor musun? Gerekirse seni alırım ve buradan gideriz. Siktiğiminin okula da bittiğine göre benimle istediğin yere gelebilirsin. En azından babam ve annen bu duruma alışana kadar. Olmadı annemin yanına gideriz Alicia. Ama seni bırakmam. Anlatabildim mi?”

Alicia

Lou'nun dedikleri içimi biraz olsun rahatlamış ve vücudumun her noktasının karıncalanmasına neden olmuştu. Bana kadınım demişti. Dudaklarımının gerildiğini hissediyordum. Tek bir lafı ile beni gülümseten bu aptalı bırakmak bir an olsun aklıma bile gelmiyordu.

“Sana aşkı öğrettim ha?” dedim bir an kıkırdamama engel olamadan.

“Lanet olsun o kadar şey söyledim. Ona mı takıldın Alicia?”

Gülmemek için kendini zor tutuyordu.

“Evet! Bu hoşuma gitti.”

“O zaman bir daha söylemem.”

Impossible is nothing.Where stories live. Discover now