-44-

11.1K 236 14
                                    

Basta birsey soyleyecegim, bu bolumu Ipadden yaziyorum ve bazi harfler yok :D Kusura bakmayin.

Birde bu bölüm biraz eglenceli olsun istedim. Normal de yazmayi düsünmüyordum yani :D Sonraki bölümlerde olaylar baslayacak yine !!! Sizi seviyoruum Xx

Sabah uyandigimda Louis yanimda degildi. Normal de her sabah kalktigimda onu ya yanimda ya da üzerimde görürdüm. Ayaklarimi bir süre yataktan asagi sallandirdim. Üzerimde tatli bir yorgunluk var gibiydi. Ya da dünkü olaylar fazlasiyla canima tak etmisti. Sabah kalkar kalkmaz bunu düsünebiliyorsam, gercekten uzun zaman bunun etkisinden kurtulamayacagim bir gercekti. Gözlerimi ovusturduktan sonra yataktan kalkmis, ayaklarimi sürterek asagi inmeye baslamistim. Ev oldukca sessizdi ve bu pek hosuma gitmemisti.

"Louis?"

Kollarimi üsümüscesine bedenime sardim ve yavas adimlarla salona ilerledim. Ardindan mutfaga ve banyoya baktim. Ama yoktu. Tekrardan mutfaga geri döndüm. Dün gece tezgahin üzerine biraktigim telefonumu elime alip Lou'yu aramaya karar verdim. Ondan önce gelen iki mesaji okudum. Yine tehdit mesajlarindandi ve sabah sabah icimde olusan huzursuzlugu arttirmaya yetmisti.

"Sona yaklastigini hissedebiliyor musun ufaklik? Cünkü ben bunun bana olusturdugu zevki hissedebiliyorum. X"

"Benim kim oldugumu bulmak icin ugrasma ufaklik anlastik mi? Zamani geldiginde seni aci icinde kivrandigini görmek için hemen yaninda olacagim

X"

Istemsizce yutkundugumu fark ettim. Aci icinde kivranmakta neyin nesiydi? Beni bu duruma düsürecek ne durum olabilirdi ki? Korkunun tüm bedenimi ele gecirdigini hissetmistim. Kime ne yapmistimda bana bunlari yasatiyordu. Dün kendi gözlerimle görmüstüm, Eleanor bana tehdit mesaji geldigi sirada yemek yiyordu. Elimdeki tek secenekte gözümün önünde yok olmustu.

Tanrim, suan kesinlikle cildirmanin esigindeyim!

"Alicia?"

Arkamdan gelen sesle gercek anlamda yerimde ziplamis ve oldukca korkmustum. Louis parmagina gecirdigi anahtarlikla mutfak kapisina yaslanmis, neler oluyor gibisinden yüzüme bakiyordu. Gözümden akan birkac damla yasla ona dogru kostum. Kollarini bedenime sarinca, az da olsa rahatlamistim. Kafamda olusan, onu kaybetme duygusu tekrar harekete geçmis kendi kendimi yememe neden olmustu.

"Bebegim, bana bak."

Sesinden gelen caresizlik miriltisiyla basimi ellerinin arasina alip ona bakmami saglamisti.

"Neler oluyor?"

Ona anlatacak halim olmadigi için, elimde tuttugum telefonu ona uzattim. Yüzü her okudugu kelime de adim adim geriliyor gibiydi. O da benim gibiydi. Korkuyordu. Sadece bana karsi güclü durmaya calisiyordu. Bunu masmavi, hayran oldugum gözlerinin koyu bir renge dönüsmesinden anlayabiliyordum. Elinden telefonu alip dudaklarimi dudaklarina bastirdim. Onu duvarla kendi arama alip sertce öpmeye basladim. Dudaklari dudaklarimin üstünde gerilirken dün onunla tatli tartismamizi hatirladim. Sevismeyecektik ve ben az kalsin bunu unutup üstüne atlayacaktim. Dudaklarini dudaklarimdan cekip suratina baktim. Dudaklari öne dogru uzanmis bir sekilde kalmisti. Bu haline kikirdadim. Bir kac saniye sonra Louis gözlerini acmis, anlamsizca bana bakmisti.

"Bunu yapmayacagimi söylemistim." dedim kollarimi gögsümün altinda birlestirirken.

"Benimle dalga mi geciyorsun Alicia?"

"Imm, evet?"

"Tanrim, beni deli gibi tahrik ediyorsun ve sonra bunu yapmayacagini söylerek geri cekiliyorsun!"

Bu oyun gercekten hosuma gitmeye baslamisti. Ona biraz daha yaklastim. Boynunu emip öptüm. "Bundan." Sonra da dudaklarina bir kac kez öpücük kondurdum. "Ya da bundan, kolayca tahrik oluyorsan bu benim sucum degil Tommo!" Ona siritarak önünden cekildim.

"Alicia." dedi boguk sesiyle. Ondan etkilenecegimi biliyordu ve her seferinde ayni sekilde konusuyordu.

Onu umursamiyormus havasina girip "Ne var?" diye söylendim.

"Bebegim."

Yine yapiyordu!

"Beni böyle tahrik edemezsin Louis." dedim buzdolabinda bulunan üzümden bir kac tane agzima atarken.

"Mm, öyle mi sevgilim?" nefesi boynuma carparken, ürpermistim.

Pekala, kimi kandiriyorum! Onun sesinden bile tahrik olan benim. Ama bu konuda direnip, burnunu sürtürmem gerekiyor. Ve bu konu ne kadar uzarsa uzasin umrumda degil!

Arkamdan ellerini belime yerlestirdi. Boynuma belli belirsiz öpücükler kondurmaya basladiginda bedenimin karincalandigini hissetim. Ardindan buzdolabinin kapagini kapatip "Uzak dur Louis!" diye tisladim. O ise bu halime siritmisti.

"Sanirim birileri tahrik oluyor." dedi ellerini kaldirarak.

Kaslarimi cattim. "Ben senin gibi kolay tahrik olmam Lou."

"Ah tabi, ilk seks yaptigimizda yap sunu! diye bagiran bendim."

Ne yani öyle mi demistim? Lanet ben.

"O sadece anlikti." dedim omzumu silkerek.

"Ya hersey anlikti zaten."

Siritti.

"Kapa ceneni Louis."

"Sende kapatmama yardim et."

"Defol git."

"Sende benimle gel. Yatak odasi hemen yukarida."

"Sana.Yapmayacagiz.dedim!"

"Ah yapacagiz!" dedi. "Hemde büyük bir zevkle!"

"Açim Lou."

"Bende sana açim bebegim."

"Louis yeter!"

"Alicia."

"Sus!"

"Hadi ama sevgilim! Ac karnina daha iyi seks olur!"

Bu cocuk hic vazgecmiyor! Ve ben burada, mutfakta ac bir sekilde geberecegim!

"Bunu nereden biliyorsun?"

"Bilmiyorum." derken omuz silkti. "Ama deneyerek ögrenebiliriz!"

"Ha-yir." diyerek heceledim.

"Gururunu da seninle beraber becerecegim bebegim."

Bu sefer birsey dememe kalmadan dibimde bitmisti. Dudaklarini dudaklarima bastirdiktan sonra gülümsedi.

"Basta, tahrik eden sensin ve ben suan kendimi tutmaya calissam da basarili olamiyorum. Altimda inlemeni duymak istiyorum. Daha sonra kahvalti yapmana izin verebilirim."

Beni yine tahrik edici ses tonuyla bunu yapmaya zorluyordu. Üstelik yapmazsam, kahvalti bile ettirmeyecekti. Yüzüme yalvarir gibi bakiyordu.

"Tamam." dedim kendime bile inanamayarak.

Gözleri sevincle parlarken, dudaklarimi dudaklarina bastirdim.

Hayir ona yenilmemistim. Suan tek dusundugum midemin acliktan guruldamasiydi.

Ve oyun yeni basliyordu!

Impossible is nothing.Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu