-77-

10.1K 230 22
                                    

Ya ben bişey dicem oğlum siz çok tatlısınız he jsdnjfdg. 
Ne güzel kurgularınız var öyle :D Ama size diyorum kurmayın. Valla ben her hikayedeki gibi aynı şeyi yapmayı düşünmüyorum. Ne yapacağımı söylememek içinde kendimi zor tutuyorum. Azıcık sabretmeliyiz bence. Bende, sizde. Bu aralar yazacak zaman bulabildiğim için sık sık yayınlamaya başladım. Ama haftasonu pek beklemeyin. Dershane falan, baştan söyleyeyim. 

İyi ki varsınız ya hepinizi çok seviyorum. Yorum yapın bol bol. Beni fazlasıyla güldürüyorsunuz teşekkür ederim :D 

Bu arada multimedya da Max var. 

Multimedya da ki şarkıyla..

İyi okumalar xx

Louis hastaneden çıkmam için gerekli işlemleri yaptırmıştı. Odaya geri döndüğünde bana yardım etmek istemiş ama ben engel olmuştum. Jeremy ve Lou'nun da odadan çıkıp beni arabada beklemelerini söylemiştim. Louis bu işe tekrardan kızsa da umursamadım. Max ile konuşmak istiyordum. Onu bir daha göremeyecektim belkide ama istiyordum işte. Gidip yanına oturdum. Parmaklarıyla oynamayı bitirip bakışlarını bana çevirdi. Zorlukla gülümsedim. 

"Benim hakkımda ne düşündüğünü inan bilmiyorum ama ben öyle biri-"

"Senin hakkında  kötü şey düşünmedim Alicia." dedi. Ciddiydi. "Ve sakın benim düşündüğüm hatayı yapma." 

Ama yapmalıydım. Daha uzun kalabilseydim neden aldırmak istediğimi anlatabilirdim. Belki o zaman bana destek olurdu. Kim bilir? Sıkıntıyla nefesimi üflediğimde elini omzuma koyup bana doğru biraz eğildi. Yeşil gözlerini yüzüme dikip ona bakmamı sağladı.

"Ona söylemelisin." diye mırıldandı. Dudaklarımı birbirine bastırıp başımı iki yana salladım. "Yapamam Max." dedim. "Sana burada nedenini anlatmak isterdim ama zamanım yok." Sırıttı. "Imm.. O zaman tekrardan görüşmemiz için bir nedenimiz olacak." Gülümsedim. "Belki, olabilir. İnan bana bu durumumu bilen tek kişi sensin. Ve bana yardımcı olabilirsin diye umuyorum." Başını salladı. "Elimden geldiğince yardımcı olabilirim, hastane arkadaşım." 
"Teşekkür ederim." 

Yanından kalkıp bana okuduğu dergilerden birini uzatıp elimede bir kalem verdi. Numaramı yazmamı istediğini anladığımda, kendimi kahkaha atarken buldum. O da bana aynı şekilde gülerken, derginin üzerine telefon numaramı yazdım. Dergiyi ona uzattığım an midemin bulantısı tekrardan boğazıma kadar gelmişti. Ve bu da tekrardan öğürmeme neden olmuştu. Max ani bir hareketle yattığı yerden kalkmaya çalışmış ama göğsüne bağlı olan kablo buna engel olmuştu. Onun kalkmasına engel oldum. "İyiyim." dedim. "İyiyim, sorun yok. Mide bulantısı." 
"Pekala, artık gitsen iyi olur Alicia. Seni en yakın zamanda arayacağım."
"Teşekkür ederim Max. Mm..Şey-"
"Sırrın benimle güvende." dedi. "Merak etme."
Başımı sağa yatırıp gülümsedim. "Tekrardan-"
"Teşekkür etmeyi kes ve git artık." 
"Ah, tamam."

Ona el sallayıp odadan çıktım. Bir an önce bu lanet olası hastane kokusundan kurtulmak istiyordum. Hızlı adımlarla hastaneden çıktım ve arabaya yaslanmış bir şekilde beni bekleyen Louis ve Jeremy'nin yanına ilerledim. Jeremy beni gördüğü an arabaya bindi ama Louis beni beklemişti. Kaşları çatık bir şekildeydi. Yanına gittiğimde kolumdan tuttu.

"Bu sefer neden odanda durmama izin vermedin?" diye sordu. "O aptal çocukla içerde ne halt yedin Alicia?" 
Dişlerimi sıkıp gözlerine baktım. "O aptal düşüncelerine kendine saklamanı istiyorum. Çünkü bu durumdan sıkılmaya başladım."
"Sana bir soru sordum güzelim."
"Sadece konuştum." dedim. "Tamam mı? Ufak bir konuşmaydı. O iyi görünmüyordu ve nasıl olduğunu sordum. Geçmiş olsun dedim ve çıktım. Anladın mı beni? Oldu mu rahatladın mı?"

Impossible is nothing.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin