-110- | 1. Kitabın Finali

5.7K 350 127
                                    

Eveeeeeeet ben geldiiiiiiiim :D Merhaba Nothingerlerimm! Upuuuuuuzun bir bölümle geldim :D

20 Sayfacık kadar mnsdfklgf. 

Öncelikle burayı okuyun lütfen. Çünkü size gerçekten büyük bir teşekkür borçluyum. Öylesine başladığım bu hikayeyi, ikinci kitap çıkaracak kadar destek olduğunuz için, herşeye rağmen benimle olup hikayemden vazgeçmediğiniz için size binlerce kez teşekkür ederim! Son zamanlarda bu hikayede pek ilham perilerim benimle değildi. Bir türlü yazamıyordum. Acayip bir sıkıntı yaşamıştım. Bir an önce ikinci kitaba geçip herşeyin daha iyi olmasını istiyordum. Çünkü artık konu kalmıyordu ve ben ne yapacağımı bilmez haldeydim. Ve şükürler olsun ki birinci kitabımız bitti! 

Hep beraber buralara kadar gelmeyi başardık. Bir şey sormak istiyorum hala benimlesiniz değil mi? İkinci kitabı yazmayı gerçekten çok istiyorum. Bebeğin doğup, evlilik hayatlarının ilerlemesini ben gerçekten çok istiyorum. Bu yüzden desteğe ihtiyacım var. 

Sınavlar bitti. Bir tek üniversite sınavım kaldı. O da 22 haziranda bitiyor ve ben ondan sonra yepyeni bir kitapla dönmeyi düşünüyorum. Hem yeni bir hikaye hemde bu serinin ikinci kitabını yazacağım. Yani herşey, eskisi gibi olacak. Yazın çok sık bölüm yayınlıyordum. Sınavdan sonrada aynı şeyi yapmayı planlıyorum. Yeterki benimle kalın. 

Çok konuştum farkındayım :D. Ama ne desem, ne kadar teşekkür etsem az size.

Şimdi diğer bir şey, bu bölüm pek istediğim gibi olmadı ama bir şekilde yazdım. Umarım ki beğenirsiniz. İyi okumalar. Sizleri çok seviyorum! İkinci kitapta görüşürüz.xx 

Şarkıyla okumak isterseniz. (Little Mix-These Four Walls)

Harry'nin evinden çıkıp, kendi evimize dönerken içim kıpır kıpırdı. Onu böyle gaza getirmemem gerekiyordu. Evden çıkarken çocuklara sarılıp teşekkür bile edememiştim! Louis onlara bir acelemiz olduğunu söylemekle yetinmişti. Ve gerçek şu ki, çok aceleciydi. Her konuda. Eve gitmek istediğimi söylememden bu yana olaylar hızla gelişmiş gibiydi. Beni kolumdan tutup odadan apar topar çıkarması, çocuklara sadece görüşürüz demesi, beni arabaya sürüklemesi ve hızla arabayı sürmesi... Tüm bunlar sadece bir kaç dakika içinde olmuştu.

"Sen iyi misin?" diye sordum.

Sürekli kıpırdıyordu. Arabayı hızlı sürüyor ve direksiyondaki ellerini sıkılaştırıp duruyordu. Bunu genelde gergin olduğunda ya da sinirlendiğinde yapardı. Şuan sinirlendiğini sanmıyordum.

"Sence iyi gibi mi görünüyorum güzelim?"

Bakışlarını bir anlığına yoldan çekti ve başını eğdi. "Halimi görmüyor musun?" dedi ve kahkaha attı. Sonra tekrardan yola bakmaya devam etti.

Bakışlarımı, onun baktığı yere çevirince erkekliğinin pantolonunu ne kadar zorladığını fark ettim. Ah, vay canına!

"Üzgünüm." dedim kıkırdarken. "Biliyorsun bu benim suçum değil."

"Evet, tabi değil. Ben ve kolay tahriklerim değil mi aşkım? Sen hiçbir şey yapmadın. Beni özlediğini söylemedin. O tahrik edici sesinle eve gitmek istemediğini söylemedin. Beni öpmedin! Tüm bunları ben düşündüm."

Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. "Sesim seni tahrik mi ediyor bebeğim?"

"Yine yapıyorsun."

Impossible is nothing.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin