17.7

4.6K 328 11
                                    

Sıla ile el ele bakışlara aldırmadan dolaştık. Eğer ki, eğer ki birisi çıkıp ufacık bir şey bile deseydi onu orada mahvedecek potansiyelim vardı. İçimdeki siniri bir şekilde atmam gerekiyordu yoksa istemeden daha kötü bir şeyler yapabilirdim. Fark etmeden Sıla'yı bile tersleyebilirdim ve bunun olmasını istemiyordum.

"İlay dövme yaptırmak istiyorum." Dedi Sıla birdenbire durup.

"O nereden çıktı?" diye sorsam da aklında varsa vazgeçmeyeceğini biliyordum.

"Canım istiyor." Dedi omuz silkerek.

"Tamam yaptıralım, bekle bir dakika bu çevrede iyi bir dövmeci olup olmadığına bakayım."

Birkaç kişiye sorup, biraz araştırdıktan sonra iyi bir dövmeci bulmuştum. Telefondaki haritadan yakınlarda olduğunu görüp Sıla'yla birlikte yürümeye başladım.

"Nasıl bir şey yaptırmak istiyorsun?"

"Aslında sen çiçek yaptığın için bende senin adının anlamını yaptırmak istemiştim ama İlay ülkenin en güzel kızı demek. Konusu açılmışken nasıl da sana uyuyor bu isim." Diyerek kıkırdadı. Adımın anlamını hiç araştırmamıştım. Aslında İlayda uzun geldiğinden Da'yı atıp İlay dediklerini sanıyordum bu zamana kadar. Hiçte sorgulamamıştım.

"Öyle bir anlamı mı varmış?" diye sordum şaşırarak.

"Adının anlamını hiç araştırmadın mı?" diye soruma soruyla karşılık verirken benden daha şaşkın görünüyordu.

"Hayır, araştırmadım. Sıla'nın anlamı ne peki?"

"İnsan çocuğuna isim koymadan önce anlamına bir bakar ya." Dedi göz devirerek. "İsmimi seviyorum ama anlamı 'İnsanın doğup büyüdüğü ve özlediği yer.' Demek."

"Benim senin yanında yeniden doğmam gibi olmuş bu. Yani benim sılam sensin. İsim sana uyuyor." Dedim gülerek. Yürümeyi bıraktı, bakışlarını kaldırıp gözlerime baktı.

"Bu çok güzeldi." Diyerek sımsıcak gülümsedi. Yapma İlay, öpemezsin şu anda. Bakışlar bile ezici derecedeyken öpersen sizi taşlarlar, sonra katil olursun. Öpme sakın.

Kendimi ikna etme çabam görülmeye değerdi.

Sıla tekrar yürümeye başladığında elinden tutup gideceğimiz yöne doğru götürdüm. Dövmecinin tamamen boş olması ya da randevusu olmaması şansımızaydı. İlk başta randevusuz çalışmadığını söylese de durumun aniden geliştiğini anlattık. Aslında yapmazsa kendi kaybıydı, biz bir şey kaybetmezdik.

Sonra bizi kabul ederek içeri aldı. Sıla hala ne yaptıracağını bilemiyordu o yüzden kataloğa baktı. Ama hoşuna giden bir şey bulamamış olsa gerek sıkıntıyla oflayarak bir kenara koydu. Bir süre sonra telefonunu çıkarıp mesaj atmaya başladı. Bense sadece onu izliyor, müdahale etmiyordum.

Sıla: Elif baksana bir buraya

if Elif: Buyur güzellik

Sıla: Bana aşırı sade görünen kayan bir yıldız çizebilir misin

Sıla: Minimalist dövmeler tarzında

if Elif: Deneyeyim bekle

Elif'in çizimini açarken yüzü gülümsedi. Hoşuna gitmişti demek ki.

Sıla: Teşekkür ederim çok güzel bu

if Elif: Nasıl bir şey istediğinden emin olamadığım için kafamda nasıl canlandırdıysam öyle çizdim

if Elif: Beğenmene sevindim

Sıla: Bayıldım bayıldım

Sıla: Akşam sana yemek yapacağım teşekkür olarak

if Elif: Valla mı

if Elif: Allah be

if Elif: Sonunda karnım bayram edecek

if Elif: Başka bir isteğiniz var mı Sıla efendimisss

Sıla: Hayır yok shfjsklfdgdf haber veririm akşama doğru

Sıla: Şimdi gitmem lazım

Elif'in cevabını beklemeden attığı resmi bana uzatıp göstermişti.

"Nasıl?" Güzel dedim gülümseyerek. Hoş duruyordu.

"Bunu yaptırmak istiyorum." Diyerek telefonu elime verdi. Demek ki adamla muhatap olamayacak kadar utanıyordu şu anda.

Adama gösterirken mesaj olarak atmamı söyledi. Sıla'dan kendime oradan da adama attım. Hazırlanmak için biraz bekleteceğini söyleyip gözden kayboldu.

"Akşam Elif'i yemeğe davet ettim teşekkür olarak."

"Gelsin gelsin. Bende sabah okula giderlerken Damla ve Gökçe'ye evin anahtarın vermiştim, gelirler de uyuyor oluruz diye."

"Hiii." Dedi elini ağzına koyarak. "Gökçe zaten bizimle yaşamak istiyordu çok tehlikeli bir şey yapmışsın."

"Damla da aynısını demişti." Diyerek kıkırdadım. "Cidden birbirlerine benziyorlar."

"Öyleler."

"Bizim alt kattaki kiracı taşınıyormuş. Geçen gün konuştu benimle, boşalıyor orası. Bende Gökçe'ye isterse Damla ile yerleşebileceklerini söyledim. Yine uslanmaz hayır sever ruhuma engel olamadım."

Dediklerimden sonra Sıla da kıkırdamaya başladı.

"Evimiz gittikçe güzelleşiyor. Hepsi senin sayende." Dedi elimi tutarak.

"Eğer sen olmasaydın ben orada yaşamazdım bile Sıla. Arada sırada kafamı dinlemeye giderdim. Orayı güzelleştiren biri varsa o da sensin." Yine aynı şekilde gülümsedi ve etrafta kimse olmadığından bu defa kendime engel olmadım.

Hızlıca dudaklarından öpüp geri çekildim. Dövmecinin her an gelebileceği ihtimali Sıla'yı germiş olacak ki koltukta biraz kayıp benden uzaklaştı.

Bir saate yakın süre sonunda Sıla'nın dövmesi bitmişti. Tıpkı Elif'in çizdiği gibiydi ve bileğinde güzel duruyordu.

"Hep dövme yaptırmak istemiştim ama utandığım için hiç gelip yaptıramamıştım." Dedi coşkulu bir sesle.

"Sen ne istediysen hepsini tek tek yapacağız. Söz." Bana baktıktan sonra dövmesine bakıp gülümsedi.

Hiçbir amacımız olmadan biraz daha dolaştıktan sonra eve döndük. Sıla hemen yemek yapmaya girişirken bende Sora'yla oynadım. Veteriner bir sorun yok demişti ama böyle kilo almaya devam ederse sıkıntı olacağını o yüzden bol bol oynatarak hareket ettirmemizi söylemişti. Fakat Sora benimle oynamaya tenezzül etmiyordu, bende sırf hareket etsin diye evin içinde onu kovaladım. 

Aptalın Biri (GirlxGirl)Where stories live. Discover now