11.5

7.7K 456 27
                                    

Nabersiniz la dfdsfsfsdf

<<<<<

"Ne izliyorsun?" Sıla'nın yanına oturup pür dikkat izlediği şeye baktım. Dövüş sanatları videosu izliyordu. Bu kadar dikkatli ne izlediğini gerçekten merak etmiştim ama böyle bir şey olmasını beklemiyordum.

"Systema, Rus dövüş sanatları."

"Neden izliyorsun?"

"Hareketleri hoşuma gitti. Bıçaklı biriyle karşılaşırsam hazırlıklı olurum hem."

"Bıçaklı adama nerede rastlayacaksın? Hem bıçaklı biriyle karşılaştığında yapman gereken şey çığlık atıp koşmak, neden bıçaklı biriyle dövüşe gireceğini düşünüyorsun? Canımın içi sen liseyi daha yeni bitirdin, MIT ajanı falan olmayacaksın. Biraz daha az polisiye izle olur mu?" diyerek saçını okşadım. (Burada yazar kendine tavsiye vermeye çalışıyor, İlay'ın dediklerini kendine empoze etmeye çalışıyor dsjkfsd)

"Hayat bu İlay'ım başımıza ne geleceği belli olmaz. Her durumda seni korumalıyım."

"Ya ben seni korumak istersem?"

"Yok sen beni koruma. Ben ikimizi de korurum."

"Bu ilişkide hiçbir işlevim yok." Diye somurttum. Resmen Sıla'nın baskın olmasına izin veriyordum. "Ayrıca sendeki bu tek kişi sevdası ne? Ben ikimizin yerine de severim, ben ikimizi de korurum. Ben neciyim burada bostan korkuluğu mu? İleride çocuğumuz olsa ben tek başıma büyütürüm diyeceksin diye korkuyorum."

Sıla klasik hareketlerinden birini yaparak eliyle ağzını kapattı. "Sen az önce çocuğumuz mu dedin?"

"Yani, evde beni eğlendirecek bir şeyler lazım. Sen restoranda falan takılırken sıkılırım ben."

"Hee, çocuk değil kendine oyun arkadaşı arıyorsun yani." Diyerek sırıttı.

"Aynen. Ulusal voleybolcu olarak yetiştireceğim onu. Benim mirasımı devralacak."

"Bir dakika. Miras kelimesini biraz açman lazım. Voleybolcu olarak mı mirasını alacak yoksa dedenden sana geçen ilerde babanda da geçecek olan mirası mı?"

"İkisini de." Diyerek sırıttım.

"Şey, en yakın ne zaman evlenebiliriz? Biliyor musun, tıp çok gelişti. Senden bir çocuğum olabilir. Kız olur ama olsun, geçinip gideriz. Benden çok güzel anne olur. Eminim. Kesinlikle." Sıla videoyu falan bırakmıştı. Artık bütün ilgisi benim üstümdeydi.

"Kesinlikle parayı çok seviyorsun." Diye söylendim.

"Para sevilmez mi be, manyak mısın? Dünya parayla dönüyor."

"Peki bir şey olsa, elimdeki bütün parayı kaybetsem, artık gözünde bir değerim kalmayacak mı?"

"İlay deminden beri gerçekten saçmalıyorsun. Seni sevme nedenim para değil ki, bırakma nedenim olsun. Seni sen olduğun için seviyorum, şuyun buyun olduğu için değil. Tamam seksi oluşun biraz gözümü karartmış olabilir ama o kadar yani. Onun dışında belli bir sebep veremem sana."

Sıla'nın gözlerine ne zaman baksam bana olan duyguları gözlerinden taşıyormuş gibi hissediyorum o yüzden bir kere bile beni sevmiyor mu acaba şüphesine düşmemiştim. Yani ara sıra kendimden bile şüpheleniyorum ama Sıla'dan asla şüphelenmiyorum.

"Bir konuda anlaşalım." Diyerek söze girdim. "İkimizde çok dizi izliyoruz. Hani bilirsin dizilerde birisi ölümcül hastalığa yakalanır da diğeri üzülmesin diye soğuk davranır, kendinden soğutur falan. Sakın, sakın bu hataya düşme. Ölümcül hasta da olsan bana söyleyeceksin gerekirse ölümcül hastalığın dile gelip bana söyleyecek. Biri seni keşfetti, yurt dışında gitmen gerekiyor. Hayatta yalnız göndermem çoluğu çocuğu toplar beraber gideriz. Hackerlıktan mı yakalandın? Hapse mi girmen gerekiyor? Her hafta ziyaretini gelirim hiç önemli değil. Yani ayrılmak hiçbir bahane istemiyorum. Artık beni sevmiyor olsan bile, her gün kavga etsek bile, kendimizi yıpratsak bile benden ayrılamazsın. Sıla ben artık seni bırakmam."

"Ya dilinden bal mı damlıyor senin? Ben o balı yerim ama." Diyerek dudağıma küçük bir öpücük kondurdu. "Bunlar benim de aklıma gelmişti ama hasta olursan sana bakmamı isteyeceğin için şıkları elemiştim. Kesin şey olur hastalandığında duygu sömürüsü yaparsın ama içten içe bana kötülük ettiğini düşündüğün için vicdan azabı çekersin."

Ne de iyi tanımıştı beni. Evet, tam olarak Sıla'nın yukarıda açıkladığı gibi. Ona kıyamam ama bencilliğimden dolayı kesinlikle yalnız da kalmam. Hem Sıla ve sevgisi muhtemelen bütün hastalıkları tedavi edebilir. Buna inancım tam.

Telefonum çaldığında kalkıp masanın üstünden telefonumu aldım. Damla arıyordu.

"Ne o? Eğlencenizden aklınıza gelebildik mi?" Onlara ulaşamayınca Sıla nerede olduklarını kontrol etmişti. Bardaydılar.

"Yardım et."

"Ne?"

"Geri zekalı Emirhan ve Gökçe sarhoş oldu. Araba kullanabilecek bir tek ben varım ama bende alkollüyüm ve bu iki salağı tek başıma idare edemem. Gelip yardım et."

"Bana ne kızım ağzınızla içseydiniz. Umurumda değil."

"Başımıza bir iş gelirse Sıla'yla tatiliniz mahvolur ama sen bilirsin."

"Hoff, iyi. Geliyoruz birazdan." Diyerek telefonu kapattım. Damla tekrar aradı.

"Nerede olduğumu nereden biliyorsun?"

"Ben bilirim." Telefonu tekrar yüzüne kapattım.

"Emirhan ve Gökçe sarhoş olmuşlar, Damla bizi almaya gel diyor. Beraber gidelim."

Sıla bilgisayarını kapatıp hazırlanırken onu bekledim. Doğuştan rahat bir yapım olduğu için üstümdekileri çıkarma gereği duymadım. Sıla ise üstündeki askılıyı çıkarıp yarım kollu giymişti.

Taksiye binip barın adını söyledim. Yakınlarda güzel yerler varken niye bu kadar uzak bir mekân seçtiklerini anlamıyordum. Sabaha ayılsınlar onun hesabını da ayrı soracağım. Taksiden indiğimizde bir ara sokaktaydık. İleride barın ışıklarını görebiliyordum.

Sıla'nın elini tutup yürümeye başladım. Aniden önümde beliren bir sulietle şaşırıp birkaç adım geriledim. Elindeki bıçağı bize doğrultmuş kafası güzelden hallice bir adam elimdeki cüzdana bakıyordu.

"Para." Dedi kesik kesik. "Para verin."

Bunun hangi dizi klişesi olduğunu kafamda araştırıyordum. Daha bir saat önce konuşmasını yapmış ve 'Aman nerede rastlayacaksın bıçaklı adama.' Diyerek Sıla'ya vaaz vermiştim. Demek ki neymiş, rastlanıyormuş.

Sıla elimi bırakıp önüme geçerken beni arkasına iteledi. Şu an dehşet havalı görünüyordu. Kahraman yârim.

"Para verelim, gidelim." Diyerek fikir ortaya attım. Çünkü her ne kadar Sıla'ya güvensem de bu yaralanmayacağı ihtimalini değiştirmiyor.

"Sen bir bak bakalım bana, bende şu ite yedirecek para var mı?" Ciddiyetle Sıla'nın yüzünü inceledim. Yoktu. Sinir moduna girmiş bir şekilde adama bakıyordu. Bunun sebebi muhtemelen bıçağı bana doğrultması ve hedefinde benim cüzdanım olmasıydı.

Adamın kafası güzel olmasaydı belki kaçıyor olurduk ama bize adım adım yaklaşırken bile sendeliyordu. O yüzden Sıla'nın üstün dövüş sanatlarına karşı koyamadı. Bebeğim tek tek tekmeyle işi bitirmişti.

Beni elimden tutup bara doğru sürüklerken hala sinirli olduğunu görebiliyordum. Neyse gidelim de Damla'ya patlasın bende bir köşede az eğleneyim.

Aptalın Biri (GirlxGirl)Where stories live. Discover now