15.3

4.5K 352 54
                                    

Vote verip yorum yapın 45 bölüm boyunca bunu yazmaya üşencem o yüzden bu son dsjfkldsgfd

<<<<<<<<

Daha iner inmez birileri bizi karşılamış, otelimize yerleştirmişti. Kendimi koltuğa atar atmaz Sıla'yı görüntülü aradım. Tahminlerime göre okuldan yeni çıkmış olmalıydı.

"En sevdiğimm!" Böylesine bir coşkuyla telefonu açması anında geri bilet alma isteğimi arttırıyordu.

"Bebeğim bitti mi okul?"

"Bitti, şimdi Gökçe'nin yanına geçiyorum. Birkaç gün bizde kalmak istedi." Anlaşılan Gökçe ona verdiğim ödevi layıkıyla yerine getiriyordu. Helal be, gelince dile benden ne dilersen. Sıla korktuğunda yalnızsa ölse bile kimseye söylemezdi. Bazı geceler kabus görüyordu ve okul başladığından beri gece uykuları düzensizdi. Farkına varmasam belki bana bile söylemezdi. Her ne kadar tembihlesem de onun korktuğunda Elif'e veya başka birine gitmeyeceğini bildiğimden Gökçe'den Sıla'yla kalmasını istemiştim.

"Öyle mi? Selam söyle Gökçe'ye. İyi baksın sana."

"Arkadaşıma nasıl bakacağıma sana soracak değilim." Arka taraftan Gökçe'nin sesini duyduğumda güldüm.

"Gelince görürüz bakalım."

"O iş bende merak etme. Sende arkandaki geri zekalıya iyi bak." O diyene kadar Damla'nın arkamda dikildiğini fark etmemiştim. Gökçe'nin sesini duyar duymaz dibimde bitmiş.

"Amana be ne bakacağım ona. Kendi kendine takılsın buralarda. Kuzenleriyle falan buluşmaya gider zaten."

"Ya!" diyerek omzuma vurdu Damla.

"Benim işlerim birazdan başlayacak. Kendine iyi bak tamam mı?" dedim Sıla'ya.

"Tamam, en sevdiğim. Sende dikkat et kendine. Damla, İlay sana emanet gözünü seveyim kavga falan çıkarmasın oralarda sinirlenip."

"Tabi canım. Gözün arkada kalmasın." Damla'nın kendinden emin sesini duyunca gözlerimi devirdim. Ben kavga çıkarsam bu mal izlemek için çekirdek arar etrafta. Bana sahip mi çıkacak? Öyle bir şey olamaz.

"Hadi biz kaçar. Ne kadar uzak kalırsanız o kadar özlersiniz birbirinizi. Çok görüşmek yok." Gökçe kadraja girip göz kırptıktan sonra telefonu kapattı.

Tam sinirleniyordum ki telefonum tekrar çaldı. Sıla'yla karşılaştığımda anında yumuşadım.

"Seni seviyorum bir tanem. Hadi görüşürüz."

"Bende seni." Dedikten sonra kapattım. Eh, beni Sıla kadar iyi tanıyan yoktu sonuçta.

Birer duş alıp üstümüzü değiştirdikten sonra buluşma saatine yaklaşmıştık. Bir çevirmen iki avukatla buluşup görüşmelerin yapılacağı şirkete gittik. Sanırım babam bu şirketle beraber buraya okul açmak istiyordu.

İngilizce olarak hazırlanmış belgeleri anlayabiliyordum. Babam her ne kadar avukatın onayladıklarına imza at dese de kendi işimi görmeden güvenemiyordum kimseye. Şirket işlerinden pek anladığım söylenemezdi ama araştırmak için üç günüm vardı sonuçta.

Daha detaylı inceleyeceğimi söyleyerek oradan ayrıldım. Damla şirketin lobisinde işimin bitmesini bekliyordu. Yanımda Sıla yokken öyle eksik hissediyordum ki hiçbir şey yapmak istemiyordum.

"Hadi gidiyoruz." Dedi koluma girerek. Kolumu ondan kurtardıktan sonra yüzüne baktım.

"Nereye?"

"Doğu ve Sude bizi gezdirecekler." Kuzenleriydi.

"Hiç enerjim yok Damla. Sen git."

"Olmaz. Sende geleceksin. Yürü hadi." Tekrar koluma girdiğinde karşı koymayarak beni çekiştirmesine izin verdim. Kuzenlerini çok iyi tanımıyordum birkaç kere ziyarete geldiklerinde görmüştüm. Bayağı da uzun bir süre önceydi.

Doğu hatırladığımdan daha uzundu. Damla sürekli basket oynadığından bahsetmişti. Sude ise birkaç yılda daha da güzelleşmişti. Tamam kız zaten güzeldi de yıllar yaramış valla. Ben gerçekten lezbiyendim sanırım çünkü öncesinde gördüğümde de Sude'nin ne kadar güzel olduğunu düşünüp Doğu'ya göz ucuyla bile bakmamıştım.

"Selam." Diyerek selamladılar.

"Çok özledim sizi." Diyerek kollarına atılan Damla'nın tam tersi olarak kısa bir baş selamı vermiştim. Sıla'dan uzak olduğum için bakışlarım otomatik olarak soğumuştu. Onların gözünde hiç değişmemiş olmalıydım.

"Selam İlay, nasılsın?" Doğu'nun samimi bir şekilde sorduğu soruya içimden hiç gelmeyerek,

"İyi sayılırım, siz nasılsınız?" diye karşılık verdim.

"İyiyiz. Acıkmışsınızdır, önce gidip bir şeyler yiyelim." Doğu'nun teklifine hayır demedik çünkü geldiğimizden beri hiçbir şey yememiştik. Sıradan bir restorana oturduğumuzda menüyü inceledim. Hiçbiri Sıla'nın yaptığı kadar güzel olamayacağı için makarna söyledim.

Damla kuzenleri ile eğlenceli vakit geçirirken ben Sıla'nın ne yaptığını düşünüyordum. Gökçe ile bir yere uğramadılarsa şu an Sora ile oynuyordu muhtemelen.

Siparişlerimizi beklerken telefonumu çıkardım. En üstteki Sıla'nın adına girerek mesaj attım.

İlay: Özledim.

Ne yapıyorsun diye sormak istememiştim. Sıradan bir konuşma başlatmak niyetinde de değildim. Onu gerçekten özlemiştim ve ben daha fark etmeden çoktan yazıp göndermiştim.

Çiçeğim: Bende özledim. İlay biz hiç ayrı kalamayacağız sanırım ya. Üç gün uzakta olduğunu düşündükçe afakanlar basıyor beni.

İlay: Hatırlatma hiç

İlay: Ne yapıyorsunuz

Çiçeğim: Sora'yla oynuyorum. Sonra Gökçe'yle dizi izlemeye başlayacağız en uzun sezonlu diziyi seçtik sen gelene kadar oyalasın en azından diye

Çiçeğim: Siz ne yapıyorsunuz

İlay: Damla'nın kuzenleriyle buluştuk yemek yiyeceğiz

İlay: Aşırı boğucu bir ortam

İlay: Damla'dan üç tane var gibi Allah korusun da düşman başına yani

Çiçeğim: sdjfksldflsdkgşdfd

Çiçeğim: Damla duymasın

İlay: Aman duysun sdhfjslkfs

Çiçeğim: Güzeller mi kuzenleri

Sıla şu an ağzımı arıyordu. Tek yanlış cevabımda bu üç gün zehir olabilirdi.

İlay: Biri erkek zaten dikkat etmedim o kadar güzel mi değil mi

İlay: İstersen detaylı olarak inceleyip öyle yanıtlayabilirim sjkflsdşfd

Çiçeğim: YOK TAMAM

Çiçeğim: Sormadım say

İlay: Yemeğim geldi

Çiçeğim: Ne yiyeceksin

İlay: Makarna sjaskfldsfsd Hiçbir yemek seninkinin yerini tutmayacağından en basitini seçtim

Çiçeğim: Yaaaa düşürme böyle kendine

İlay: 😏

Çiçeğim: Hadi afiyet olsun sana, bende dizinin yanına yiyecek bir şeyler ayarlamaya gidiyorum

İlay: Kolay gelsin, görüşürüz çiçeğim

Çiçeğim: Eridim yine... Gittim tamam

Telefonun tuş kilidine basıp masanın üstüne koydum. Diğerleri çoktan yemeye başlamışlardı. Onlara ayak uydurarak bende başladım. Üç gün böyle geçmezdi.

Aptalın Biri (GirlxGirl)Where stories live. Discover now