15.6

4.3K 324 14
                                    

Beni izlediğini hissettiğim Damla, "Hah, İlay sevgi moduna girdi gerisi gerçekten çekilmez oluyor." derken benden beklenmeyecek bir şey yaparak dudak büzdüm. Ağzı şaşkınlıkla açılırken devam ettim.

"Ben senin Gökçe modunu çekiyorum ama."

"Kim?" diyen Doğu'nun sesiyle Damla alnına vurmuştu.

"Aramızda bir şaka." Diyerek geçiştirmeye çalıştı. Bana, otelde görüşeceğiz, bakışları atıyordu. Doğu bizi arkadaşlarıyla basket oynamaya davet etmişti. Spordan yana hiç şansı olmayan Damla, daha doğrusu ben öyle sanıyormuşum, reddeder diye düşünmüştüm ama kabul etti. Bu kız basket oynayabiliyorsa orada kendimi yerden yere atabilirdim.

Bende sadece izleme koşulu ile eşlik edeceğimi söyledim. Daha basketin B'sini duymamla başıma ağrılar giriyordu çünkü.

Kenarda bir yere oturarak oynayanları izledim. Hepsi Doğu gibi boylu posluydu. Damla oyuna girerken az kalsın ne yapıyorsun salak diyecektim ama oynadığını gördükten sonrası benim için şoktu. Damla basketbol oynayabiliyordu.

Telefonumu çıkarıp Sıla'ya mesaj attım çünkü sıkılmıştım.

İlay: Ne yapıyorsuuun

Anında cevap gelmişti.

Çiçeğim: Bizimkiler sonunda alışverişi bitirdi yemek yemek için bir yere oturduk

Çiçeğim: Neler aldıklarına inanamazsın

Çiçeğim: Ne kadar gereksiz şey varsa topladılar

İlay: shjakfsldfsdfdg

İlay: Hadi Gökçe'yi anladım da Aslı'nın derdi neymiş

Çiçeğim: Bilmiyorum ki

Çiçeğim: Bu arada Tuğçe'yi gördük

Çiçeğim: Okullar aynı semtte olduğu için sürekli karşılaşacağız gibi duruyor

Çiçeğim: Ve bil bakalım buna en çok sinir olan kim

İlay: Aslı sjhdkslfsgfs

Çiçeğim: Elif'ten daha fazla tepki veriyor ajdklsfsd

İlay: Ne diyelim hayırlısı olsun

Çiçeğim: Aynen hayırlısı olsun

Çiçeğim: Sen ne yapıyorsun

İlay: Seni özlüyorum

Çiçeğim: Tamam ben erimeden gerçekten ne yaptığını söyle

İlay: Bu gerçekti

İlay: Ama somut bir şey istersen

İlay: Damla kuzenleri ile takılıyor bende onu bekliyorum

Israrla beni de oyuna sokmaya çalıştıkları için konuşmamız kesilmişti. En son güç bela görüşürüz yazmıştım. İnatla oyuna sokma isteklerini reddettim. Bir şekilde sokmayı başardılar ama nasıl başardılar bende bilmiyorum. Top sürmede bir sıkıntım yoktu sorun topu potaya atamıyor oluşumdu. Bu yüzden hep pas vererek oynuyordum.

"Sizin takım zayıf dolu, kesin kazandık." Karşı takımdan bir çocuğun alayını duyduğumda Almanca bilmeme şükretmek üzereydim.

"Kimden bahsediyorsun?" diye sordum doğrudan çocuğa.

"Tabi ki senden." Alaya alınmayı geçtim spor konusunda alaya alınmıştım. Basket topu olup olmamasını umursamadan elimdeki topa smaç çaktım ve çocuğun kafayı 12'den vurdum. Oh, rahatlamıştım.

Çocuk kanayan kaşını tutarken Damla benden birkaç adım uzaklaşmıştı. Dediğim gibi bu mal benim kavgamı hayatta durdurmaz oturup izleyecek yer arardı. Ee, çocuk üstüme doğru geliyor, diğerleri onu durdurmaya çalışıyordu. Ne yapalım el mecbur kavga edecektik artık, sonuçta belasını arayanı öylece geri gönderecek değildik. Sırıtarak çocuğa baktım ki bu onu daha da tahrik etsin. Gel bakalım gel, zaten bir süredir elim kaşınıyordu.

Aptalın Biri (GirlxGirl)Where stories live. Discover now