14.2

5.4K 416 134
                                    

Bir öncekini okumayı unutmayın sjfklfdsgfds

<<<<<<<<

Kısa bir sessizliğin ardından, "Eh, sıra bende o zaman." Dedi Gökçe söze girerek. "Koskoca bir Oğuz problemim var. Çocuk ciddi mi değil mi anlayamıyorum. Bazen çok gerçekçi geliyor bazen dalga geçtiğini düşünüyorum. Anıl'dan bahsetmiyorum bile o bambaşka bir olay. Okul başladığından beri eskisinden daha fazla darlamaya başladı. Sürekli bir yere çıkalım istiyor. Ona karşı koymaya devam edersem sonucun farklı boyutlara gideceğine inanıyorum bana zarar vermeye çalışabilir. Götünün yemeyeceğinin farkındayım ama o anlık dürtüyle kendine engel olamayabilir. Annesi yüzünden çok fazla bastırılmış duygusu var."

"Ve İlay yüzünden lise hayatı boyunca köle muamelesi gördü. Galiba Sıla'yı kapamadığı için üstüne bu kadar düşüyor." Dedi Damla.

"Sıla'yı ne karıştırıyorsun be Anıl mal işte." Dedim çıkışarak.

"Düşünsene bir kızı seviyorsun ve o kız koşulsuz itaat etmek zorunda olduğun birini seviyor. Off drama bak be." Dedi elindeki çekirdekle.

"Oğuz konusuna dönecek olursak, hepsi bir oyunla başladı biliyorum. Ona karşı hissettiklerimi dizginleyebilirim zaten duygularımı saklayabilen bir insanım. İkizler burcuyum çünkü. Daha çok mantık insanıyım. Ama Oğuzhan gerçekten ele avuca sığmıyor. Bazen üç yaşında bir çocuğa laf anlatıyormuşum gibi hissediyorum bazen de öyle zamanlar geliyor ki karşımda dimdik bir adam görüyorum. Bu beni yoruyor. Net bir insanım belkileri sevmiyorum. Oğuzhan'ın, bunun gerçekten oyun olup olmadığını net bir şekilde belirtmesi gerekiyor. Eğer aramızdakiler gerçekse ona göre davranacağım, oyunsa kendimi geri çekeceğim ve sadece rol yapacağım. Bunu Oğuz'a söylediğim zaman her seferinde dalgaya vuruyor. Benim de sinirlerim geriliyor."

"Demek hala atlamamış." Diyerek iç çektikten sonra koladan birkaç yudum içtim.

"Neyi atlatamamış?" diye sordu Gökçe kaşlarını kaldırarak.

"Bu Oğuzhan'ın savunma mekanizması gibi bir şey. Kendini bir kişiye tamamen adayamıyor hal böyle olunca it çek yaparak oyunlar oynuyor sevse de işi resmileştirmiyor."

"Hep o kaltağın yüzünden." Diyerek tısladı Aslıhan.

"Konuyu bende bilmiyorum anlatın çabuk." Dedi elinden çekirdeği hala düşürmemiş olan Damla.

"Abimin lisede bir sevgilisi vardı. İki yıldır falan birlikteydiler. Herkes bunlara evlenecek gözüyle bakıyordu o derece. Annem bile kızı kabul etmişti. Abim öyle bir seviyordu ki görsen şaşkınlıktan dudağın uçuklar. Kendinden çok fazla ödün verdi onun için. O kaltak ise abimi kullanıp siktir oldu gitti. Tam üç kere aldattı inanabiliyor musun? Üç kere aldattı ve benim salak abim üçünde de onu affetti. En sonunda doğum gününde bıraktı gitti abimi, ondan sonra çok zor toparlandı. Hayatına birini alsa bile hep kısa süreliydi. Kızlara olan güveni yerle bir oldu. Seninle konuşmaya başladıktan sonra biraz düzeldi. Önceden ani sinirli çıkışları olurdu. Sinirini atmak için dövüşlere giderdi. Artık bunu çok sık yapmıyor. Daha iyi bir ruh hali içinde. Sonunda düzeldiğini düşünmüştük ama tam olarak düzelmemiş demek ki."

"Bilmiyordum." Dedi Gökçe suskunlaşarak. Muhtemelen Oğuzhan'ın vurdum duymaz tavrı yüzünden böyle şeyler yaşadığını tahmin edemezdi.

"Sana güvenmesi için çabala. Bence her şey daha iyi olur." Dedi Aslı Gökçe'ye gülümseyerek. Görümce gelin adayını onaylıyordu. Onların işi de tamam. Şimdi Elif'i çözelim bakalım. Hepimiz dikkatle Elif'e baktığımızda yerinde rahatsızca kıpırdandıktan sonra konuşmaya başladı.

"İlay ile Sıla biliyordu zaten. Ben bir kızı seviyordum."

"Tuğçe değil mi?" dedi Damla çekirdeğini çitleyerek. Gökçe de ona katılmış eline çekirdek almıştı.

"Kesin Tuğçe." Diyerek Damla'yı onayladı.

"Başkası mı var?" diyerek onlara katıldı Aslıhan. Elif gözlerini kocaman açmış onlara bakıyordu.

"Şahsen ben İlay'ın kafasına top geliyor olsa onu kurtarmak için kendimi riske atmam. Bu en yakın arkadaşların yapacağı şeydir. Ama canı pahasına o topu savunuyorsa kesin altında başka bir şey vardır. Kesin." Dedi Damla. Tahmin ettiğim gibi herkes top olayında anlamıştı.

"Ay ben bakışlarından anlamıştım." Dedi Gökçe. "Sıla'nın İlay'a baktığı gibi bakıyordu tecrübem olduğundan şak diye kavradım konuyu."

"Bariz belliydi ki." Dedi Aslıhan. "Ya siz platonikler hiç saklayamıyorsunuz valla ben anlıyorum direk."

"Neyse işte." Diyerek bozuntuya vermeden devam etmeye çalıştı Elif. "Farklı üniversitelere gitsek de ben hala seviyordum. Onun tabi dünyadan haberi yok musmutlu. Bende kendi kendime dedim en iyisi açılayım da olmayacaksa da yoluma bakayım artık. Gelmişim 19 yaşına gençliğimi yaşamıyorum. Beni sevmemesini tamamen anlayabilirdim ama dünyanın en iğrenç şeyine bakar gibi bakması beni asıl üzen şey. İlay ve Sıla ile tanıştığında böyle değildi. Homofobik değil ama sanırım yakın arkadaşı olup ona öyle duygular beslemem kötü hissettirdi. Ayrıca bir sevgilisi olduğunu da söyledi."

"Hangi ara?" dedi Sıla şaşırarak. Elif sadece omuz silkti.

"Yalan söylüyor da olabilir bilmiyorum. Öyle işte aşk hayatım sonlandı. Kendimi biraz boşlukta hissediyorum. Onca sene boşuna yaşamışım gibi. Belki de gerçekten sevsem bunu hissetmezdim. Artık sevgimden bile emin değilim."

"Üzülme kız, ben severim seni." Dedi Aslıhan. Biz şok içinde ona bakarken kendisi baya rahattı.

"Yani heteroyum ben ama sana yeni arkadaş olurum. O mana da."

"Ben olsam o kadar emin olmazdım. Sonuçta herkes kendini hetero sanıyor." Dedim gülerek.

"Yok ya. Değilimdir. Dur bakayım." Dedikten sonra Elif'i çekip dudağından öptü. Damla elindeki bardağı yere düşürdü. Sıla şaşkınlıktan hıçkırmaya başladı. Elif desen neye uğradığını şaşırmıştı zaten.

Aslıhan'ın sonrasında verdiği cevap hepimizi daha çok şoka uğratmıştı. "Bilemedim şimdi. Yumuşacıktı dudakları."

Aptalın Biri (GirlxGirl)Where stories live. Discover now