7.6

9.3K 572 78
                                    

Nasıl denk getirdiysem 1010 sözcük sjdfklsfasd 1000 i geçen ilk bölüm la uzun yazmışım bugün :D

<<<<<<<<<<<<

Bugün fazla zorlamayarak öğleden sonra bıraktılar. Bir gün çok sıkı, bir gün gevşek bir şekilde antrenman yapıyorduk. Kendimize ayırabileceğimiz saatlerdi bunlar. Benimse tek düşündüğüm benden bütün gün kaçınan Sıla'yı nasıl açabileceğimdi. Dünkü öpüşme ikimizin de aklını başından almıştı, Sıla'nınkini daha çok. Öğlene kadar falan kendine gelemedi kız. En sonunda kafasına yediği 18. Toptan sonra beyni tekrar çalışmaya başladı.

Ceyda yanında kendi takımından bir kızla bize doğru yaklaştığında bizim taraftaki banklardan birinde Sıla'yla oturuyorduk. Antrenman bittiği halde ikimiz de odaya gidemeyecek kadar üşengeçtik. Daha doğrusu ateşle barut gibiydik o kadar saat odada hiçbir şey yapmadan duramayacağımızı bildiğimizden ikimiz de çıkmak için yeltenmiyorduk. İnce bir çizgideydik, bir birleşirsek patlayacaktık.

Yanımıza geldiğinde boğazını temizledi. Onları fark ettiğim halde fark etmemiş gibi davranmıştım. Sıla'yla aynı anda kafamızı telefonlardan kaldırıp baktık.

"Sahilde voleybol oynamaya gideceğiz. Sonra denize falan gireriz diyoruz. Yaklaşık 10 kişilik bir grup, ikili takımlar halinde aramızda turnuva düzenleyeceğiz. Bize katılmak ister misiniz?" diye sordu Ceyda. Aslında iyi fikirdi, kumda oynamak bacak kaslarıma inanılmaz faydalı olurdu. Ama daha da güzel olan Sıla'yı bikinisi ile görmekti. İkimiz de birbirimizin gözlerinin içine baktık. Onun da aklına aynı şeyin geldiğini ısırdığı alt dudağından ve gözlerinden okuduğum şehvetten anlamıştım. Sonra birden kafasını hızla iki yana sallamaya başladı.

"Bir on dakika sonra sana haber versem olur mu?"

"Elbette zaten bir, bir buçuk saat sonra falan anca toplanırız sahilde." Diyerek gülümseyip yanımızdan ayrıldı Ceyda.

"Neden oynayamıyoruz?" diye sordum dudak bükerek.

"Bükme şu dudağını aklıma dolan görüntüler yüzünden kalp krizi geçirmek üzereyim." Deyip yüzünü çevirdikten sonra devam etti. "Senin o bikinili halini görmelerindense odanın içinde bana yapacaklarınla utancımdan ölürüm daha iyi." Dedi net bir sesle.

"Sıla biliyorsun ki gelecek ay tatile gitmeyi düşünüyoruz. Orada da sahil olacak ve ben bikini giyeceğim. Şimdiden kendimizi alıştırsak ya bir tanem?"

"Bir tanem kurtarmaz." Dedi mırıldanarak.

"Sıla'm?"

"Eh işte." Gözlerimi devirdim. Yüzüme bakma cesaretini de gösterebilse keşke bunları söylerken.

Kulağına doğru eğildim.

"Love."

"Siktir Klaus gibi aksanlı love mı?" diyerek heyecanla bana döndü. Bu kadar etkileneceğini bilsem daha önce söylerdim yeminle.

"Ah kalbim." Diyerek kalbini tuttu. "Olmayacak yerden vurdun. Şu hayatta tek sevdiğim erkek Klaus."

"Demek ki bir ortak noktamız varmış." Dedim gülerek.

"Ay ben galiba sana bir kere daha âşık oluyorum." Dedi gözlerindeki duygu yüklü bakışla. İkimizi birleştirenin bir erkek olması da ayrı ironiydi. Ama yapabilecek bir şey yoktu, Klaus'un yeri ayrıydı. Tipi değildi hoşuma giden, karakteri ve aksanıydı. Bir de önüne geleni öldürmesi yok mu tam benlik.

"O zaman gidiyor muyuz oynamaya?" diye sordum yüzümdeki arsız gülümseme ile.

"Gidelim. Ama kazanacağımızı garanti edemem utançtan kafamı falan kuma gömmeye çalışabilirim."

Aptalın Biri (GirlxGirl)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang