Aptalın Biri (GirlxGirl)

13.6

YENİ KİTABI OKUDUNUZ MU LA GİDİN OKUYUN HADİ 22 BÖLÜMÜ VAR BAK GİDİN OKUYUN, KOŞUN VOTELEYİN, UÇUN YORUM YAPIN HADİ BEBEKLERİM SJDKSLFDS

<<<<<<<<<<<

Bütün dikkatimi derse vererek gözlerimi açık tutmaya çalıştım. Ben üniversite başlayınca sabahın köründe okula gitmeyeceğimi düşünürken yine güzel uykumdan uyanıyordum. Hem de haftanın üç günü!

Sıla olmasa Gökçe'ye imzamı attırır okula uğramazdım bile. Derse dikkatimi veremeyeceğimi anlayınca boş verip kafamı sıraya koydum. Voleybol takımından davet gelmişti. Devam edip etmeyeceğimi sorguladığım zamanlardaydım.

Hiçbir zaman profesyonel olarak yapmayı düşünmemiştim haliyle üniversitede devam etmek seçeneklerim arasında zor bela girebilmişti. Başka bir spora yönelmek istiyordum. Telefonumu çıkarıp okulun sitesine girdim.

Spor kulüpleri başlığını bulduktan sonra sayfayı açıp kulüpleri kontrol etmeye başladım. Basketbolu görür görmez yüzümü buruşturdum. Zaten basketbol takım seçmelerine gitsem bile yedeklere dahi giremezdim.

Bu yaştan sonra karate veya tekvando öğrenmeye istekli olmadığımdan dövüşle alakalı kulüpleri de eledim. Zaten öğrenmek istesem çiçeğim bana öğretirdi. Bilardo kulübü bile vardı. Bilardo oynamayı severdim bir ara Sıla'yla oynayalım bari. İnşallah bilmiyordur oynamayı. Ben kafamdaki isteka fantezilerine dalmışken Gökçe'nin dürtmesiyle kendime geldim.

"Araya girdik."

"Kahve almaya gideyim." Diyerek ayaklandım. "Çok uykum var bir kendime geleyim."

"Bende geliyorum." Peşimden ayağa kalktı. Yanımda yürümeye başladığında gözüm hala telefondaydı.

"Hangi kulübe girmeyi düşünüyorsun?" diye sordum Gökçe'ye.

"Bilmem." Diyerek omuz silkti. "Voleybol takımı davet etti. Ama emin değilim. Daha değişik bir şeyler istiyorum. Hayatımın 6 yılını voleybola verdim ve bu gerçekten yeterliydi. Bir 4 yılını daha verecek gücü kendimde bulamıyorum. Eğleniyorum orası kesin ama bir o kadarda yıpratıcı."

"Hımm..."

"Sen ne yapacaksın?"

"Diğer spor kulüplerine bakıyorum. İlgimi çeken bir tanesi olursa düşüneceğim."

Kahvemi alıp masaya oturdum. Şunun şurasında 10 dakika ara vardı onun da tadını çıkarmak istiyordum. Bok varmış gibi gidip bir de İngilizce bölüm yazmıştık. Tabi İngilizcemiz hazırlık okumayacak kadar iyiydi, üstelik bizim okul yeterlilik sınavıyla ünlüydü. Öyle kolay kolay herkes geçemezdi. İşte bu yüzden Anıl'ı sınıfta görememiştik. Kendisi yeterlilik sınavını vermemiş ve hazırlıktan başlamıştı.

"Merhaba." Dedi masamızın yanında gelen bir kız bize selam vererek. Sınıfta gördüğüm kızlardan biriydi. Açık kahve saçları, ela gözleri vardı. Gözlerinin güzelliği Sıla'yla yarışır derecedeydi ama benim kalbim Sıla'da olduğu için kıza alıcı gözüyle bakmamıştım bile. Zaten baksam Sıla beni oyardı.

Ben kafamla selam verip elimdeki telefona geri döndüm. Gökçe sıcak bir karşılama yaparak kızı masaya davet etmişti. Konuşma arasında adının Efsun olduğunu duymuştum.

"Bulamadın mı bir şey?" Sorunun bana sorulduğunu birkaç saniye sonra fark etmiştim.

"Dikkatimi çeken iki tane var ama belli değil. Sıla'yla konuşmam lazım önce. Ona ajanlık yaptığını biliyorum sakın İlay kulüp beğenmiş falan deme. Önce Sıla girmek istediği kulübü seçsin. Hayatında her zaman bana öncelik vermesini istemiyorum, biraz da kendini düşünsün."