13.4

7.7K 415 102
                                    

Vurmayın valla çok uzun bölüm yazdım :D 4 bölümlük yazdım bakın :D

<<<<<<<<<<<<<

Okul başlamaya yakın küçük bir düzen tutturmuştuk. Benim siyah beyaz evime biraz renk gelmesini isteyen Sıla'yla yeni koltuk takımları almıştık. Eskilerini de Sıla'nın isteğiyle ihtiyaç sahibi ailelere vermiştik.

Benim odamı düzenleyerek daha büyük bir yatak almış, bizim odamız yapmıştık. Evin her köşesinde Sıla'nın dokunuşu vardı. Ev gibi hissettiriyordu, gerçekten ait olduğum bir yer gibi hissettiriyordu.

Sora da yeni düzenine ve evine alışmış gibiydi. İlk baştaki gibi bana agresif davranmıyordu. Hatta iyi günündeyse onu sevmeme izin bile veriyordu.

Sıla tekrar siyaha dönmüştü. Ne yalan söyleyeyim siyah ona daha çok yakışıyordu. Şimdiyse yanımda oturmuş ekrana kilitlenmişti. Sıla'nın yoğun isteği üzerine dram filmi izliyorduk.

Hanımefendi son zamanlarda çok mutlu olduğunu, eskiden her gün bir doz ağladığı için vücudunun yoklukta olduğunu ve acilen ağlaması gerektiğini söyledi. O yüzden açtık ve dram filmi izliyorduk. Böyle şeyler beni duygulandırmazdı. Sıla ise gözleri dolu dolu ekrana bakıyordu.

"İlay ya, kız ölecek gibi." Dedi burnunu çekerek.

"İnatla dram filmi isteyen sensin." Diyerek omuz silktim.

"Mutlu sonla bitmeyen hikayelerden nefret ediyorum."

"Mutlu son olmasın, mutlu sonsuz olsun..." diye mırıldandım aklıma gelirken.

"Biz öyle olalım."

"İnşallah." Diyerek sarılıp omzuma yatmasını sağladım. Filmin sonlarına doğru Sıla hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı, çünkü kız ölmüştü. Çok fazla ağlamıştı ve yeterdi. Film beni duygulandırmamıştı ama Sıla'nın her iç çekişi, ağzından kaçırdığı her hıçkırık kalbime saplanıyordu, dayanamıyordum.

"Başka bir kız için bu kadar ağlaman... Ne desem bilemiyorum." Dedim dudak büzerek.

"Ama hayatım film o..." diye savunmaya geçti.

"Evet, film. Kız gerçekte ölmedi. O yüzden siler misin artık o güzel gözlerini?" diyerek baş parmağımla yanağını okşadım.

Sıla yüzünü yıkamak için banyoya gittiğinde çalan telefonumu açtım.

"Efendim baba?"

"Bu akşam boş musun? Ya da boş musunuz?"

"Hayırdır?" diyerek doğruldum. Yani bu sorunun babamdan gelmesi çok olası değildi.

"Akşam yemeğinde seni biriyle tanıştırmak istiyorum. İsterse tabi ki Sıla'yı da."

"Hayırmış valla." Diyerek söylendim. "Kim?"

"Bir arkadaşım."

"O arkadaşınla hangi aşamadasınız? Gerçi aileler tanıştığına göre, sırada nişan mı var?"

"İlay dalga geçme." Diyerek sitem etti babam. Kahkaha attım. Bir sene öncesine kadar babamla bu kadar iyi anlaşacağımız aklımın ucundan geçmezdi, ama oluyordu. Sıla hayatıma girdiğinden beri pek çok şey değişmişti ve bu değişiklikler beni mutlu ediyordu.

"Tamam akşam gelir sen ve flörtünle tanışırım."

"Sıla'yı da getir. Çoktan durumu anlattım ve anlayışla karşılamasını istedim."

"Teşekkür ederim."

"Biliyorsun, her zaman önceliğim sen olacaksın İlay."

Hiçbir şey söylemedim. Öylece gözlerimi kırpıştırdım, akmak için can atan yaşları geri göndermek için.

Aptalın Biri (GirlxGirl)Où les histoires vivent. Découvrez maintenant