10.7

7.6K 458 60
                                    

(Yazar sigara buldu jskfsdfsa)

<<<<<<<<<

Sıla'dan

Son birkaç aydır yaptığım gibi geçtiğimiz iki günde de kendimi yogaya verdim. Meditasyon denen şey gerçekten işe yarıyorsa kendimi sakinleştirmeme yardımcı olmalıydı. Hoş pek bir faydasını görmemiştim ama en azından daha sağlıklı olduğumu hissediyordum.

İki gün geçmişti. Koskoca iki gün. Bizim atılgan İlay yerini pısırık İlay'a bırakmıştı. Her gün muhakkak arayan kızdan iki gündür ses soluk çıkmıyordu. Hala kendini mi suçluyor ki? Acaba her şeyi hatırladığımı söylesem mi? Yok söyleyemem, o utançla başa çıkamam. Hatırlamıyorum sansın.

Bunları güya meditasyon yaparken düşündüğüm için yaptığım şey elbette ki işe yaramıyordu. Telefonunun konumuna göre İlay evdeydi. Telefonunu hayatta yanından ayırmazdı bu yüzden emindim. Ne yaptığını merak ediyordum. İlay'ı arayarak telefonu hoparlöre aldım. Bir yandan telefonun çalışını dinlerken diğer yandan meditasyon adı altında yaptığım bir halta yaramayan şeyi yapmaya devam ettim.

Telefon açıldığında coşkulu bir sesle, "En sevdiğiiiim." Diye seslendim. Kendime engel olamıyordum bu konuda.

"Efendim Sıla'm." Diye karşılık verdi. Oh çok şükür, herhangi bir sorunumuz yok gibi.

"Ne yapıyorsun?"

"Günah çıkarıyorum."

"Tövbe. Ne yapıyorum dedin?" diyerek telefonu elime aldım rahat bir şekilde bağdaş kurup oturmaya başladım.

"Hani Hristiyanlar kiliseye giderler, özel bir bölüm vardır orada oturup günahlarını anlatırlar ya, o kısım."

"Yârim sen Hristiyan değilsin."

"Damla da papaz değil zaten."

"Damla'yla mı berabersin?"

"İki gündür burada kalıyor. Kardeşi deli etmiş o da evden kaçmış." Sevdiğim, bir bff olma yolunda emin adımlarla ilerliyordu.

"Anladım. Sadece sesini duymak istemiştim."

"İstersen gel. Hatta gelip yemek yapar mısın? Bugün çalışanlar izinli ve Damla'yla acıkmaya başladık. Dışarıdan söylemek istemiyorum, hele dışarı çıkmak hiç istemiyorum. El mahkûm mutfağa biz gireceğiz ama zehirlenmekte istemiyorum. Sonra senden mahrum kalırım." Son söylediği cümleyi duyduktan sonra kıkırdadım.

"Tamam gelirim. Taksi durağına kadar otobüsle geleceğim o yüzden gelmem uzun sürebilir. Biraz dayanın."

"Gelip seni alayım."

"Hayır İlay, sakın. Ne gerek var sevgilim ya. Gelirim ben."

"Peki o zaman."

"Ne yemek istersiniz?"

"Ben dolma istiyorum, Damla'nın ne istediği önemli değil."

"Etli mi etsiz mi?"

"Etsiz."

"Git malzemelere bak, yoksa gelirken alayım."

"Ben gider alırım. Sen kendini getir yeter. Bir saniye Damla bir şey diyor. Ne var? Neyi? Kimi? Niye? He tamam. Bebeğim, Damla diyor ki gelirken Gökçe'yi de getirsin, bizim yanımızda üçüncü tekerlek olmak istemiyormuş. Her an yiyişmeye başlayabilirmişiz." Cümlenin bitiminden sonra güçlü bir yutkunma sesi geldi. "Neyse işte zorla da olsa getirsin diyor. Sen ona bakma istemiyorsa, işi varsa kızı zorlama."

"Hallederim ben. Başka bir isteğin?"

"Sadece sen."

"Tamam." Dedim gülerek. "Görüşürüz."

"Görüşürüz... - Bak Gökçe'yi getir tamam mı? Tamam mı? - Kes sesini be." Damla'nın telefona müdahalesi ve İlay'la atışmaya başlamalarından sonra telefon kapandı.

Telefon elimdeyken Gökçe'yi aradım. İkinci çalışta açtı.

"Kurtarıcım." Diyerek konuşmaya başladığında az kalsın telefonu yüzüne kapatacaktım.

"Ne diyorsun lan?"

"Anıl tutturdu dışarı çıkalım diye. Ne olur beni bir yere çağırdığını söyle. Dışarı çıkmasak da olur. Evine çağırsan da olur. Beni al yeter." Dedi tek nefeste. E bu dünden hazır?

"İlaylara gidecektim Damla seni de çağırdı gelmek ister misin?"

"Damla beni mi çağırdı?" Muhtemelen şu anda oturduğu yerden kalktı evin içinde dolaşıyor.

"Evet, Damla seni çağırdı. İlay'la ikimizin yanında üçüncü olmak istemiyormuş yani gel ve ona arkadaşlık et."

"Ben ve Damla'ya arkadaşlık etmek? Kız biz farklı dünyaların insanlarıyız."

"Gökçe dayak mı istiyorsun? Geliyorsan gel, gelmiyorsan kapatıyorum."

"Ay dur geliyorum. Neyle gidiyoruz?"

"Otobüsle." Dedikten sonra güldüm.

"Ay aman Allah korusun. Annemden arabayı almaya çalışacağım benden haber bekle."

"10 dakikan var, alamazsan otobüsle gideriz."

"Keşke iki ayağımı bir pabuca sokmasan." Diye sitem etti.

"Sevdiceğim bekliyor."

"Her şey shipim için." Diyerek telefonu kapattı. Yoktu, etrafımda bir tane normal insan yoktu.

İlay'ın yanındayken utangaçlığımı yendiğime göre arsız ve yapışkan Sıla ortaya çıkabilirdi. Umarım bu halim onu çok şaşırtmaz.

Aptalın Biri (GirlxGirl)Where stories live. Discover now