Aptalın Biri (GirlxGirl)

10.9

HADİ YİNE İYİSİNİZ BUGÜN YEĞENİM DOĞDU ONUN ŞEREFİNE BÖLÜM ATIYORUM AJKSAFSD

<<<<<<<<

Yemekten sonra yapacak bir şey bulamadığımız için hep beraber dışarı çıkmaya karar vermiştik. Aslında bugün gerçekten çıkmak istemiyordum ama ruh halim Sıla'nın yanında değişiyordu ve Sıla olduğu sürece nerede olduğum umurumda olmuyordu.

On saat nereye gideceğimizi düşündükten sonra eğlenmek istedik. O yüzden rotamızı Vialand'e çevirdik. Sıla'nın bir hayli coşkulu olduğunu görebiliyordum ondan bir şikâyetim yoktu. Pek lunapark insanı olmadığım için daha önce hiç gitmemiştim, Sıla da gitmemişti. Aramızda tecrübeli olarak Damla ve Gökçe vardı. Yeterliydi.

Çalan telefonumu kulağıma götürüp cevapladım.

"Ne var?" diye açtım Emirhan'ın aramasını.

"Kuzen ne yapıyorsun?"

"Kızlarla dışarı çıkacağız bir şey mi oldu?"

"Hangi kızlar?"

"Damla var, sana lazım mı?" diye sordum Damla'ya bakarak.

'O kim?' Damla dudaklarını oynatarak sormuştu. Aynı şekilde karşılık verdim. 'Emirhan.'

"Aman Allah korusun. Benden uzak." Bunu bayağı sesli bir şekilde söylediği için Damla duymuştu.

"Sen bana kurban ol, köpek!" diyerek karşı atağa geçti.

"Nereye gideceksiniz?" Emirhan'ın onu iplememesi Damla'yı daha çok kızdırmıştı.

"Vialand."

"Başka kimler var?"

"Sana ne oğlum. Arkadaşlarım var işte."

"İlay büyüdü de arkadaş kelimesini kullandı. O kadar mesudum ki."

"Tamam kes."

"Her neyse. Gördüğüm üzere Instagram adlı sosyal medyada açıklamana, 'Bu kız benim işte amına koduklarım çatlayın.' yazmışsın. İddiamıza göre küfür ettiğin zaman benim bir dileğimi gerçekleştirecektin." Koltukta yayıldım.

"Ne istiyorsun Allah'ın cezası?"

"Eğlenmek istiyorum. Kaç gündür evden çıkmıyorum. O kadar bunaldım ki anlatamam. Sevgili kuzen umuyorum ki size katılmama izin verirsin." Gelen gülüş sesinden sinsice planlar yaptığını anlamıştım.

"Damla'yla uğraşmak yok ama."

"Hiç yapar mıyım öyle şey?"

"Yaparsın."

"Sen bana güvenmiyor musun?"

"Yoo, güvenmiyorum."

"Ne diyor?" diyerek Damla tekrar araya girdi.

"Emirhan sen bekle biraz." Dedikten sonra kızlara döndüm. "Bizimle gelmek istiyormuş, evde çok sıkılmış. Teknik olarak küfür ettiğim için onun istediği bir şeyi yapmak zorundayım. Yani gelmesine karşı çıkamam. Siz istemiyorsanız söyleyin."

"Ben istemiyorum." Dedi Damla. "Benim için fark etmez." Dedi Gökçe. "Benim için de fark etmez." Dedi Sıla.

"Kuzi telefona Damla'yı versene iki saniye." Telefonu Damla'ya uzattım. Emirhan'ın konuşmasını dinledikten sonra kızaran Damla, bana telefonu geri verirken, "Çok istiyorsa gelsin." Dedi. Ulan Emirhan ne söyledin acaba kıza?

Emirhan arabayı sürmeye gönüllü olduğu için bizi almaya gelecekti. Hazırlanıp onu beklemeye başladık.

"Sevdiğim, yine çok güzel olmuşsun." Dedi Sıla gülerek.

"Dolaptan rahat bir şeyler bulup geçirdim işte üstüme. Sen daha güzelsin."

"Iyy, vıcık vıcık." Diyerek surat astı Damla.

"Ship, ship." Diyen Gökçe ise gözünden ışıltılar saçıyordu.

Emirhan telefonu çaldırınca dışarı çıktık. Trafiği düşünürsek yol bir hayli uzun olacaktı. O yüzden hiç düşünmeden arka koltuğa geçip Sıla'yı da yanıma çektim. Gökçe hızlı davranıp benim yanıma oturunca ön koltuk Damla'ya kalmıştı.

Damla, "Bu yaptığınız kardeşliğe sığar mı?" diye söylenerek ön koltuğa oturdu.

"Hoş geldiniz kızlar." Emirhan yüzünde kocaman bir gülümseme ile arka koltuğa döndü.

"Kes sesini de sürmeye başla hadi." Dedim Sıla'nın omzuna doğru yatarken.

Yol boyunca Sıla'ya sırnaştım. Gökçe bizi görmezden gelmeye çalışsa da pek beceremedi. Sonunda geldiğimizde arabadan inip nefeslendim. Damla bezmiş bir şekilde kendini dışarı attı.

"Sakın dönüşte öne oturmamı söylemeyin. Yemin ediyorum kendimi öldürürüm." Dedi bizi tehdit ederek.

Girişten biletlerimizi alıp içeri girdik. Emirhan hariç hiçbirimiz aç olmadığımız için onun açlığını umursamadan eğlenmeye başladık.

Genelde adrenalin seviyem yüksek olduğu için bu tarz şeyler beni korkutmazdı. Hatta eğlendiğim bile söylenebilirdi. Sıla da pek korkmuş gibi görünmüyordu. Buradaki adıyla 'Nefes kesen' bizim deyimimizle hız treninden indiğimizde bacakları titreyen Damla kolumdan destek aldı.

"Hiç bana göre değil." Diyerek söylenmeye başladı. Gökçe'nin de ondan aşağı kalır yanı yoktu. Biz Sıla ile daha fazla şeye binmek istiyorduk o yüzden kızları Emirhan'a emanet edip yanlarından ayrıldık.

Deneyebileceğimiz her şeyi denedikten sonra nefeslenmek için bir yere oturduk. İki tane dondurma alıp yemeye başladık.

"Bugün eğlendim." Dedi Sıla gülümseyerek.

"En son korku tüneli tarzı bir şey kaldı." Diyerek Sıla'ya takıldım. Bütün o aletlere binebilirdi ama korku tüneline hayatta girmezdi.

"O da kalsın canım." Diyerek işin içinden sıyrılmaya çalıştı.

"Kalmasın ya, gelmişken ona da uğrayalım."

"En sevdiğim, uğramayalım." Diyerek bana tatlı tatlı bakmaya başladı. Lanet, yine gardımı indiriyordum.

"Benim için ne yapacaksın?" diye sordum masada öne eğilip.

"Çıkarcı pislik." Diye söylendikten sonra masada bana doğru eğildi. "Bu gece seninle kalırım."

"Anlaşık." Dedim anında kabul ederek. Zaten kalacaktı ama sorun değildi.

"Bana çıkarcı diyorsun ama yüzünde güller açıyor."

"Açar tabii." Dedikten sonra daha çok sırıtmaya başladı. "Bu arada Emirhan küfür ettiğini nereden öğrendi?"

"Instagram'dan." Diyerek surat astım. "Resminin altına yazdığım açıklama."

"Haa." Sıla gülmeye başlamıştı. "Benim yanımda iki kere küfür ettiğini Emirhan'a ispiyonlasam mı acaba?"

"Ne zaman etmişim?"

"Bir tanesi..." Derken elini göğsüme uzattı. "Kampta sana bu izi yaptığımda." Anında düşüncelerim oraya kayarken yine azgınlığım tutmuştu.

"Diğeri ise geçen sabah çıplak bir şekilde uyandığımızda." Diyerek dudaklarını yaladı. Bilerek yapıyordu. Gündüz vakti beni baştan çıkarırken gram utanmıyordu.

"Kanıt yok, inkâr ederim." Dedim üste çıkmaya çalışarak.

"Orasını Emirhan düşünsün." Dedi omuz silkerek.

Emirhan'dı bu. Kesin Sıla'ya inanırdı. Üstelik benden iki tane şey isteme hakkı kazanırdı.

"Ne istiyorsun?" diye sordum Sıla'ya.

"Biraz düşüneyim." Diyerek geri yaslandı.

Sıla gittikçe üstünlük kuruyordu. Utangaçlığı geçtiğinden beri daha atılgan olmuştu. Her hali gibi, bu halini de sevmiştim. Çünkü her şekilde bana iyi geliyordu.