17.1

4.7K 322 29
                                    

Akşamında gitarımı getirmediğime pişman olmuştum çünkü ateşin etrafında öyle hoş bir ortam vardı ki tam çalıp söylemelikti. Yine de Aslı ile şarkı söylemiştik.

"Öhöm, bende söyleyeceğim." Dedi Damla.

"Kulak tıkacı getirmiştim, dur alıp geleyim." Diyen Gökçe kalkmaya yeltenmişti ki Damla elinden tutup geri oturttu. Fırsattan istifade tuttuğu eli de bırakmadı. Gökçe'nin elini avuçları içine alıp bol detone olan sesiyle şarkıya girdi. Yüzü bu kadar güzelken sesi nasıl bu kadar kötü olabilirdi? Allah işte bir yerden verdiyse her yerden kısmıştı.

"Tamam yeter." Dedim araya girerek. "Anlıyorum hayatının aşkına serenat yapmak istiyorsun ama çizimin güzel senin. Bak kamp ateşi ne güzel vuruyor Gökçe'nin yüzüne. Onu çizsene."

Damla verdiğim fikri beğenmiş olacak ki çadıra girip elinde defter kalemle geri döndü.

"İyi ki yanımda getirmişim." Derken kıpkırmızı olan Gökçe'yi çizmeye başladı. Teklifi sunarken çok bir sanat eseri beklemiyordum, haliyle öyle de olmuştu. Üstün körü çizmişti ama bir bakışta Gökçe olduğu anlaşılıyordu.

"Hadi isim şehir hayvan oynayalım bari." Diyerek defterden sayfa yırtıp hepimize uzattı.

"Ciddi değilsin değil mi?"

"Hayır ciddiyim. Ya oynayalım işte, vakit geçmiyor zaten." Bu bizi ikna etmişti. Elif de resim yapmak için boya kalemleri getirmişti, hepimize birer tane dağıttıktan sonra Sıla'ya turuncu bana mor gelmişti. İkimizin de en sevdiği renkler birbirimize gelmişti, şimdi sorarım bu kadar değil de neydi?

"İlk harfi kim söylemek ister?"

"Biri başlasın işte."

"Tamam, farklı yazanlar 10 puan aynı yazanlar 1 puan." Dedi Damla. Hepimizden daha hevesliydi.

"Ben başlatıyorum soldan sağa gitsin, C olsun o zaman." Diyerek yazmaya başladı Aslı.

"Hile yapma lan." Diyerek bende yazmaya gömüldüm.

Hayvan kısmında hepimiz salak gibi ceylan yazdığımız için aramızda 10 puanı alan tek kişi cennet kuşu yazan Sıla'ydı.

"S." Dedi Aslı'nın solunda oturan Elif.

Yazdıktan sonra cevapları okuduk. Hayvan kısmında kavga başlamıştı.

"Hayır 10 puan alıyorum." Dedim kağıda 10 yazarken.

"Saçmalama İlay, ben sinek yazmışım sen sivrisinek. Aynı sayılır." Dedi Damla.

"Hayır farklı hayvanlar bana ne. 10 puan."

"Lan ikisi de kan emiyor."

"Vampir de kan emiyor o da mı sinek?" Bence dünyanın en iyi savunmasını yapmıştım. Bu kesinlikle geçerliydi.

"Aptal ya. Gerçekten aptal."

"Bırakın 10 yazsın." Dedi Gökçe.

"Sevinsin ya ellemeyin." Yüksek puanı olanlar benimle dalga geçmeye başlamışlardı.

Harf söyleme sırası Sıla'ya gelince J dedi. Öylece kalakaldılar. Onlar düşünürken J ile aklıma gelen her şeyi yazıp saymaya başladım.

Süre bittiğinde kiminin eşyası, kiminin bitkisi boştu.

"Jülide." Dedim ilk ismi söyleyerek. Hepsi Jale yazmıştı, oh olsun. "Jaguar." Dedim hayvana geçince. Japon balığı yazan Sıla ve Elif 5 puan kalanımız 1 puan yazmıştı.

Şehre Jamaika yazan Damla ve ben 5'er puan Japonya yazan diğerleri 1 puan almıştı.

Bitkiye nereden duyduğumu bilmediğim "Jalapeno." Yazmıştım.

"Sen hayatında jalape bilmem ne mi gördün amk kızı." Diyerek sesini yükseltti Damla.

"Bana ne sonuçta var öyle bir şey."

"Evet, var. Biber türü." Diyerek onayladı Sıla. "Bende de Japon gülü yazıyor." Diyerek güldü.

"Japon elması." Diyen Elif Sıla'ya elini uzattı ve çakıştılar.

Galiba öne geçecektim. Bu harfi söylediği için gece Sıla'yı biraz şımartayım bari.

"Jeton." Dedi Damla. Oyun salonlarında çok vakit geçiren birinden beklendiği gibi.

"Jilet." Dedi Elif. Az önceki yargıma göre Elif'e de bir şey bulmuştum ama düşünmek istemiyordum.

"Bende yok." Dedi Gökçe.

"Jeton." Dedi Sıla. Teşekkür ederim bebeğim, Damla'nın bir puan almasını sağladığın için.

"Bende de yok." Dedi Aslı.

Sona ben kalmıştım. Muhteşem sesimle, muhteşem eşyayı söyledim. "Jartiyer."

Kızlar gülüşürken Sıla yine kulağıma yaklaştı. "Giymemi istiyorsan söylemen yeter."

"Sen iki gündür felaket kaşınıyorsun, eve dönünce görüşeceğiz." O sırada Sıla'yı jartiyer ile hayal etmiştim ve ne kalbim ne alt tarafım için hiçte iyi sonuçlanmamıştı.

Oyunu bitirip kağıtları ateşe attık. Konu konuyu açmış, geç saatlere kadar konuşmuştuk. Damla'ya kalsa burada bir hafta kalmalıydık ama hepimiz yarın dönme kararı almıştık. Erken kalktığımız için uykumuz vardı ve gerçekten temiz havada uyumak çok daha kolay oluyordu.

Yattığımız zaman Sıla'ya eğildim.

"Jartiyer giyeceksin."

"Tamam." Diyerek güldü. Yarın döner dönmez alışverişe çıkalım bari. Ben Sıla'yı hayal etmeye devam ederken uykular çoktan haram olmuştu o yüzden belinden sarılıp kendime çektim. Sıla yanımdaysa libidom asla düşmüyordu.

Aptalın Biri (GirlxGirl)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin