17.2

4.7K 353 26
                                    

Gökçe'den

Damla ile uyuduğumuz ikinci geceydi. İlkinde cidden bana hiç dokunmamış, uyku tulumunun dışına parmağını bile çıkarmamıştı. Elbette bu durumdan memnun olmalıydım çünkü istemeyen bendim zaten. Ama bu içimdeki hayal kırıklığını nasıl açıklayabilirdim?

İstemediğimi söyleyen bendim.

Yapamayız diyen bendim.

Onu defalarca üzen bendim.

Karşılık verip kendini çeken de bendim.

O değil de baya şerefsizmişim be şu an fark ettim. Şiir yazma kabiliyetimi fark ettiğim sıralardaydım.

Duygularım söz konusu olduğunda kolay kolay ağlayan bir insan değildim. Bir dizide veya okuduğum bir şeyde duygusal bir sahne varsa kesin ağlardım ama kendi duygularım olunca sanki bir şey hissetmiyormuşçasına tek damla akıtmazdım.

Buraya gelirken ise söylemek istediklerini şarkı aracılığı ile söylerken kendime engel olamamıştım. Ben daha fark etmeden yaşlar gözümden düşmeye başlamıştı. Damla gerçekten ruh ikizim gibiydi. Daha ilk kaynaştığımız andan beri birçok şeyimizin ortak olduğunu fark etmiştik. Aynı şeyleri seviyorduk. Bazen de çok fazla zıtlaşıyorduk ama kolayca orta yolu buluyorduk.

Bana yürümelerinden hoşlanmadığımı söyleyemeyeceğim. Hoşuma gidiyordu burası kesindi. Üstelik herkesi peşinden koşturan Damla'nın benim peşimden koşması çok farklı ve güzel hissettiriyordu. Ama sırf bunun yüzünden onu sevecek değildim.

Ben Oğuzhan'la konuşuyordum o Emirhan'la. Aramızda şakalaşıyor gibiydik sadece. Bunun ne zaman ciddiye bindiğini anlayamamıştım. Oğuzhan'dan soğumaya başladığımda mı yoksa Damla yüzünden Oğuzhan'dan uzak durmaya başladığımda mı?

Daha neler hissedeceğimi bilmeden gelip bir de öpmüştü beni. Kendimi kaybediyorum sanmıştım. Ondan sonra onunla konuşmamak eziyet gibi gelmişti. Aramızdaki bu soğukluğa son vermek için hep böyle kalabilmemiz için yapmayalım demiştim ama pişman da olmuştum. Allah İkizler burcunun belasını versin ya.

Uyku tulumunda ondan tarafa döndüğümde karanlık olduğundan pek bir şey gördüğüm söylenemezdi. Yine de güzel göründüğünü düşünüyordum. Yüzü ezberimde gibiydi. Bu kız niye bu kadar güzel olmak zorundaydı? Bebek gibi yüzü vardı. Halbuki dış görünüşü o kadar önemseyen bir insan değildim. Hatta Damla'nın beni sevdiği gerçeğine bile hala inanamıyordum.

"Karanlıkta daha güzelsin." Diyen Damla'ya istemeden güldüm.

"Uyanıkmışsın." Dedikten sonra uyku tulumunu iyice bana doğru yaklaştırdı. Nefesi dudaklarıma çarpacak kadar bana yanaşmıştı ve kalbim hiç iyi değildi şu anda.

"Uyanığım." Onu yanıtlarken kendimi geri çekmedim.

"Ne düşünüyordun?"

"Seni." Hiç düşünmeden cevaplamıştım. Damla'nın şaşkın yüzü gözümün önüne gelince güler gibi oldum. Vereceği tepkiyi hayal edebiliyordum. 'Sen çoktan...' diyen iç sesimi umursamadım. Bunun bende farkındaydım.

"Neler diyorsun öyle? Gökçe bak şaka yapıyorsan hiç hoş değil yüreğime geldi bu son söylediğin."

"Şaka yapmıyorum."

"Ee, sevgili miyiz artık?" Bu kadar çabuk sonuca varması beni bitiriyordu. Benim tam aksime tez canlıydı.

"Damla." Dedim fısıldayarak.

"Değiliz değil mi? Bu sefer de mi olmadı ya?"

"Damla." Yine fısıldadım.

"Söyle."

"Eğer başımı omzuna dayarsam, omzunu hiç çekmeyeceğine dair söz verebilir misin?"

"Verebilirim."

"Seni sevdiğimi söylersem, her gece saçlarımı okşayarak uyutacak kadar seveceğine dair söz verebilir misin?"

"Verebilirim."

"Yarınlarımız olmasa bile, benimle bugünde yaşayabileceğine dair söz verebilir misin?"

"Verebilirim."

"O zaman gel ve öp beni. Beraber uyuyalım sonra, yarınlarımız hiç yokmuşçasına."

Damla elini yanağıma koydu. Bunu yaparken yanlışlıkla gözümü çıkaracaktı neredeyse ama olsun. Dudaklarımın üstünde dudaklarını hissettiğimde kaskatı kesildim. Kalbim atmaya, ellerim titremeye başlamıştı. Bende ellerimi onun yanağına koyarak biraz da olsa titremesini bastırmak istedim. Ruhum ise neredeyse kanatlanıp uçacak gibiydi. Fazla düşünmeye gerek yoktu varsın yarınlarımız olmasındı bizim, bugünde yaşarken de mutlu olabilirdik.

Aptalın Biri (GirlxGirl)Where stories live. Discover now