13.5

7.4K 433 40
                                    

GÜÜÜNNNNNAAAYYYDIIIIIIIN :D

<<<<<<<<<<<<<<<

"Hayır Sora, sen gelemezsin." Miyavlayarak karşılık verdiğinde kaşlarımı çattım. "Oğlum sabahın dokuzu git yorganımın içinde kıvrıl yat ne demeye peşimizden geleceğim diye tutturdun?"

Okulun ilk günüydü, okula gitmemiz gerekiyordu. Aslında ben canı gönülden ekmeyi düşünüyordum ama Sıla çok gitmek istiyordu o yüzden okula gidiyorduk. Hazır olduğumuz halde beş dakikadır çıkamamıştık çünkü Sıla arkamızda acıklı bir şekilde miyavlayan Sora'yı bırakamamıştı.

"Üzülüyorum İlay ya." Dedi kediye bakarak.

"Lan git koltuk falan tırmala."

"Kızma kediye." Diye bana çıkıştı Sıla.

"Daha ne kadar aramıza girmeye devam edeceksin Sora'cım?" Miyavladı. Yemin ediyorum bu kedi karşılık veriyordu. Kesin bir şeyler anlatıyordu ama anlamıyordum. Dizlerimi büküp eğildim. "He anasının kuzusu söyle. Anlat derdini."

Sıla kıkırdamaya başlamıştı. "Her seferinde konuşmaya çalışman yok mu... Beni benden alıyor." Dedi gülmelerinin arasından.

"Sabah sabah sana da eğlence çıktı." Diyerek takıldım.

"Ama çok tatlısınız." Sıla'ya bakıp bütün dişlerimi göstererek sırıttım.

"Gitmemiz gerekiyor. Dönerken sana oyuncak alacağım." Dedikten sonra kapıdan çıktım. Sıla son kez Sora'nın kafasını öpüp hızla dışarı çıktı.

"Bence biz bir süre çocuk yapmayalım." Arabayı tam çalıştırmışken hüzünlü gözlerle eve bakıp bunları söyleyen Sıla'nın yanağını öptüm.

"Bebeğim, şu an zaten öyle bir düşüncemiz yok. Bir dakika yoksa var mı?" diye sordum sesimi yükselterek.

"Ama düşünsene küçük bir İlay paytak paytak evde geziyor." İkimiz de aynı şeyi düşündüğümüzde kafamızı hızla olmaz anlamında salladık.

"Şu an bu eve iki İlay fazla gelir." Dedim gülerek.

Yaklaşık on dakika sonra Sıla gülerek konuşmaya başladı. Hafifçe kıkırdıyordu. "Ama düşünsene, çiçeği burnunda ergen olmuş saçlarını boyatmış senin gibi. Vahşi zamanları herkese bir atar gider yapıyor."

"Ya da senin gibi zeki olmuştur ve odasında ders çalışıyordur. Zekâ anneye çeker derler. Hadi inşallah."

"Oha İlay düşünsene, senin gibi sportif benim gibi zeki olduğunu. Aman Allah'ım bu çocuk çıtayı çok yukarı çıkarır. En iyisi evlat edinelim biz. Hem bir dakika, eğer gerçekten öyle bir şey yapacaksak çocuğu doğuran sen olacaksın."

"Sıla..." diyerek gözlerinin içine baktım. "Bence bunu çocuğumuza yapmayalım."

"Saçmalama İlay."

"Hayatım bu konuşmayı şöyle bir beş yıl sonraya falan itelesek? Önce evlensek diyorum."

"Tamam ama sen doğuracaksın."

Şu an Sıla'yı ikna etmem mümkün değildi. O yüzden şimdilik onu onaylamış gibi yaparak geçiştirdim. Ben ve çocuk doğurmak. Bak işte o mümkün değildi.

Üniversitenin otoparkına arabayı park edip çıktık. Sıla ile fakültelerimiz arasında fazla mesafe yoktu, yani istediğim zaman onu görmeye gidebilirdim, o da benim yanıma gelebilirdi. İç Mimarlık tutturmuş olan ve bu konuda beni bir hayli şaşırtmış olan Damla ile aynı fakültedeydiler. Bu onun için bir artıydı.

Aptalın Biri (GirlxGirl)Where stories live. Discover now