2.0

10.6K 780 32
                                    

Sıla'dan~ (Anonimdeen)

Barın arka taraflarında elimde telefon İlay'ı görebileceğim bir yerde sabit duruyordum. Lens takmış ve makyajı biraz abartmıştım. İlay'a yazdıklarım sağ olsun şu an dehşet utanıyordum fakat birbirimizi görmediğimiz sürece bir sorun yoktu. Yanıma yaklaşan itleri ters olduğunu düşündüğüm bakışımla gönderiyordum ama bir tanesi inatla sırnaşmayı sürdürüyordu. Aslında bakışım ters falan değildi ağır yaptığım makyaj yüzünden korkunç görünüyordum ve çoktan utançtan yanaklarım kızarmıştı. Ama belli olmuyordu çok şükür.

Yanımdaki it biraz daha bir yerlerime dokunmaya çalışırsa muhtemelen çığlık atacaktım. O yüzden hızla yanından uzaklaştım ve İlay'ı görebileceğim başka bir yere geçtim.

Yine çok fazla içiyordu. Amk kızı sünger gibi çekiyordu alkolü ve görünüşe göre onunla ilgilenecek kimse yoktu. Damla bulduğu bir çocuğu ağına düşürmeye çalışıyordu, partiye gelen diğer insanlar da sırf parti var diye gelmişlerdi. Kimsenin İlay'la ilgilendiği yoktu. Sadece birkaç aç köpek İlay'ın sarhoş olmasını bekliyordu, fırsattan istifade yaranmaya çalışacaklardı.

Telefona bakacak halde olduğundan emin değildim ama yine de mesaj attım.

Sıla: Çok fazla içiyorsun yeter

En Sevdiğim : O zaman gel ve durdur

Sıla: İlay kötü olacaksın lütfen daha fazla içme

En Sevdiğim : Kime söylüyorsam

En Sevdiğim : Tabi ki de gelip durdurmayacaksın

Bir süre daha telefona baktıktan sonra cebine attı.

Sıla: Amk kızı kime diyorum ben

Sıla: Söz dinle iki dakika

Sıla: Kardeş foton gitmiş ama

Sıla: SEN BENİ ENGELLEDİN Mİ

Hay sıçayım ya. Çocuğun birinin yavaşça İlay'a yaklaşmasını izledim. İlay'ın yüzü tepkisizdi ama çocukla konuşuyordu. Bana nispet mi yapmaya çalışıyor? Gidip onu durdurmadığım veya karşısına çıkmadığım içim?

İlay'ın sarhoş hallerini hatırlamaya çalıştım. Hafızam kuvvetli olduğundan pek zorlanmamıştım zaten. Ertesi gün bir şeyleri hatırlamıyordu. Ve benim tüm ihtiyacım olan buydu.

Gözümdeki lensleri çıkardım ve yüzümdeki makyajın birazını sildim. Çocuğun yılışık davranışlarına ve İlay'ın ağzının içine düşermişçesine konuşmasına bakarak kendimi sinirlendirme görevini yerine getirdim. Kalbim götümde atarken İlay'ın oturduğu tabureye doğru yürümeye başladım. Elbette ertesi gün gelip kamera kayıtlarını isteyebilirdi. Bende kabak gibi ortaya çıkardım. Fakat nedense bu konuda İlay'a güveniyordum ve yapmayacağını düşünüyordum.

Çocuk İlay'ın saçına doğru elini uzatırken taburenin yanına gelmiştim. Çocuğun kolundan tuttum ve elini ittirdim.

"Sarhoş bir kızdan faydalanmaya çalışmayı bırak ve uza hemen." Dedim dişlerimin arasından konuşarak.

"Sen kimsin de eğlencemin içine sıçıyorsun?" diye yanıtladı beni.

"Sana lan götlek kimsem kimim. Siktir git deli etme beni." Evet, sinirlenince ağzım bir miktar bozuluyor.

Arkama döndüğümde İlay'la göz göze geldik. Hafifçe gülümsedi önce, sonra sırıtmaya başladı. Anlamıştı işte. İnşallah hatırlamaz ya, valla kendimi iki metre olan balkonumdan atarım. Çocuğa geri döndüm.

"Olum gitsene bak. Yarın İlay'a kamera görüntülerini izletirim hayatın kayar." Diyerek tehdit ettim. Ve o bundan korktu. Uzaklaşarak kalabalığın içinde kayboldu.

Görevimi yapmış olmamın verdiği tatmin duygusuyla tabureden birkaç adım uzaklaştım. Tam gidecektim ki hala etrafta birkaç habeş maymunun fırsat kolladığını fark ettim.

İlay'ın sarhoş olmasının ve benimde anonim olmamın verdiği cesaretle İlay'ı kolundan tutup tabureden kaldırdım. Ceketini üstüne atarak kolundan çekiştirip çıkışa doğru götürdüm.

"Selam gökyüzü gözlüm." Diyen İlay'ı duydum. Oracıkta erimek istesem de hala aklım başımdayken İlay'ı sağ sağlim eve götürmeliydim.

Aptalın Biri (GirlxGirl)Where stories live. Discover now