Akşam yemeğine oturduğumuzda babam ayağıma ne olduğunu sordu. Dikkat etmesini bile takdire şayan bulduğumdan umursamazca cevapladım.
"Voleybol oynarken burktum. Önemli bir şey değil."
"Revirde mi sardılar?"
"Evet."
"Hastaneye gidelim mi?"
"Gerek yok." Dedikten sonra yiyemediğim yemekle masadan kalktım. Birkaç saat sonra acıkınca Zahide abladan bana bir şeyler hazırlamasını isterdim.
Odama gittiğimde yaptığım ilk iş telefonu kontrol etmek oldu. Ne zamandır bu şekilde mesaj bekliyordum bilmiyorum ama mesajın gelmediğini görünce üzüldüğüm bir gerçekti. Kişilerden Emirhan'ı bulup arama tuşuna bastım. Telefonu kulağıma götürüp açmasını bekledim.
"Vay, kuzenlerin en güzeli beni aramış." Diye açtı telefonu.
"Yalakalık yapma bir şey isteyeceğim." Dedim kısa keserek.
"Söyle güzeller güzeli, ne istiyorsun?"
"Sana bir numara versem kime ait olduğunu bulabilir misin ve bulduğunda o kişinin nerede olduğunu da bulabilir misin?"
"Hayırdır kuzen mevzu mu var? Adam toplayayım mı?"
"Of Emirhan kırk yılın başında bir şey istiyorum dolandırma da yapabilir misin onu söyle."
"Tamam bulurum. Bir günümü almaz, yarın okul çıkışı okuluna gelirim. Ne olur ne olmaz tek başına gitmeni istemiyorum. Eğer kabul etmezsen önden gider kendim kontrol ederim."
"Öyle bir şey yaparsan seni si... silerim. Yer yüzünden silerim."
"Hala küfür etmiyorsun." Deyip kahkaha attı. Küfrü Emirhan'a kaybettiğim bir iddia sonucu bırakmıştım ve bu halimden inanılmaz keyif alıyor gibi bir havası vardı.
"Neyse numarayı mesaj at işe koyulayım. Yarın görüşürüz kuzi." Diyerek kapattı telefonu. Emirhan inanılmaz teknoloji yetenekleri olan teyzemin oğluydu.
Ona numarayı mesaj attıktan sonra niye anonimden mesaj beklediğimi düşündüm. Elbette bende mesaj atabilirdim. 'Hasiktir mesaj mı atacaksın?' diye sordu iç sesim. 'Lan sen kimseye mesaj atmazsın kendine gel.' Diyerek üsteledi. Onu dinlemeyerek anonimle konuşmamıza girdim.
İlay: Selam
Çok mu sade oldu? Evet çok sade oldu. Her neyse. Mesaj tek tikte kaldığında biraz endişelendim doğrusu. Bir süre telefon elimde odada volta attıktan sonra yaptığım şeyin benlik olmadığını fark edip kendimi yatağa attım. Birine mesaj atmış, üstüne bana geri dönmediği için endişelenmiştim. Bu durumda sinirli olmam gerekirdi.
Yaklaşık on beş dakika sonra gelen bildirim sesiyle yerimden doğruldum. Arka arkaya bildirim sesi geliyordu. Tuş kilidini açıp mesajlara girdim.
Anonim: İNANAIYMORM
Anonim: SEN BNA MWSAJ MI ATTUN
Anonim: HEYECANDN YAZAMORUM
Anonim: BEKLE BİRKAÇ SANİYE KENDİME GELEYİM
Anonim: Heh geldim
Anonim: Ya bana attığın ilk mesajı nasıl kaçırabildim
Anonim: Bundan sonra yemek falan yemeyeceğim
İlay: Tamam sakin ol sadece sıkılmıştım
'Yalan. Külliyen yalan. Amk merak ettim demiyor da.' İç sesim yine coşturuyordu.
Anonim: Sakinim
Anonim: Gerçekten
Anonim: Of ablam odama gelip yine niye çığlık atıyorsun amk kızı dedi gitti
Anonim: Biraz fazla heycanlandım
Anonim: Neyse
İlay: Gerçekten sakin olmazsan bir daha mesaj atmayacağım
Mesajım görüldü oldu. Sonra bir süre geçti, cevap geldi.
Anonim: İyiyim.
Anonim: Kendime geldim tamam.
Anonim: Ayağın nasıl oldu? Ağrıyor mu?
İlay: Hayır. Çok ciddi bir şey değildi zaten. Sadece bir süre voleybol oynayamayacağım.
Anonim: Eeee ben bir süre attığın o smaçlardan mahrum mu kalacağım yani
İlay: Beni mi izliyorsun?
Anonim: Saçmalama tabi ki İZLİYORUM
Anonim: En çok voleybol oynarken ki halini seviyorum
Anonim: Çünkü sayı yaptığında yüzünde belli belirsiz bir gülümseme oluşuyor
Anonim: Kimse fark etmiyor ama
Anonim: Dünyada gördüğüm en güzel şey o gülümseme.
İlay: Teşekkür ederim.
Başka ne diyeceğimi bilemedim. En ufak detayıma kadar beni izlediğini hiç bilmiyordum. Eğer diğerlerinden farklı bakan birini görseydim fark ederdim sanırım. 'He bok.' Diye yanıtladı iç sesim. Umursamadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aptalın Biri (GirlxGirl)
Kısa HikayeBaşlangıç Tarihi: 05.06.2018 Yarı Texting -,- Arkadaşlar sevişme çok (belki hiç) yok bu hikayede... Anonim: Ben bir ayyaşım Sekiz çizer ayaklarım Özlemişim sarhoşluğunu bu semtin sokaklarının Gecenin 1'i Aptalın biri Kalbinin dışında bekliyor içer...