12.6

6.3K 409 52
                                    

Uykum var......

<<<<<<<

Anıl, "Sen kimi öptüğünü sanıyorsun lan?" diyerek Oğuz'un üstüne yürüdü.

Oğuz gayet sakin ve sinir edici bir tavırla, "Sevgilimin." Dedi. Tam olarak iplerin koptuğu kısım burasıydı. Anıl Oğuz'un dudağına bir yumruk geçirdiğinde Oğuz'un dudağının kenarı kanamaya başladı. Hepimizi şaşırtan kısım Anıl'ın bu kadar güçlü olmasıydı. O kasları boşuna yapmamış demek ki.

Ama Anıl'ın bilmediği bir şey vardı. Oğuz küçüklüğünden beri dövüş sanatları ile uğraşırdı. Evin en büyük erkeği olarak üstünde çok büyük sorumluluklar vardı ve dövüş sanatları stresini atmasına yardımcı oluyordu. Anıl az önce sıçmıştı.

"Öldürme lütfen." Dedi Emirhan Oğuz'u uyararak. "Sizinki kadar olmasa da ailesinin bir nüfuzu var, sonra size sorun olur." Diye açıklama yaptı.

"Yok, sadece biraz eğlenmek istiyorum." Dedi Oğuz dudağının kenarındaki kanı yalayıp sırıtarak. Şu an burada olan bütün kızlar, ben, Sıla ve Elif hariç, hepsi Oğuz'a düşmüştü. Havalı olduğu su götürmez bir gerçekti.

Oğuz Anıl'ı eşek sudan gelene kadar dövdü. En son onları ayırmak için birkaç kişi devreye girdi. Anıl kesinlikle hastanelik olmuştu ve kimse onu hastaneye götürmek istemiyordu. Öylece ölüme de terk edemezdik. Sonuç olarak Damla, ben, Emirhan aramızda taş kağıt makas oynayarak hastaneye götürecek kişiyi seçtik.

Ben.

Bunun daha sakıncalı olduğuna karar veren Emirhan, görevi benden devraldı ve Anıl'ı hastaneye götürdü. Bu salak niye yalnız geldiyse zaten, yanında eşantiyonlarını da getirseydi bari.

Gram üzülmüyordum. Umurumda değildi, hak etmişti. Ona defalarca uzak dur demiştik. Uyarmıştık, azarlamıştık. Yanımıza gelme demiştik. Gökçe onu defalarca kez terslemişti.

"Ne demiş Ziya Paşa," Dedi Sıla Anıl'a bakarken. "Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir; tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir."

"İyi dedin kral." Dedi Damla Sıla'nın omzunu sıvazlayarak. Sıla ona gülümsedi ve gülümsedikten sonra saklanmadı, ya da kızarmadı. Sıla utangaçlığını yenmek için çok büyük adım atmıştı az önce. Yavrum gözlerimin önünde büyüyordu.

Emirhan gittikten sonra misafirlerimiz olduğu bahanesiyle Eliflerden ayrıldık. Daha sonra görüşeceğimiz üzere yoğun sözleşmeler olduktan sonra tabii. Eve dönüp salona oturduk. Gökçe bir açıklama istercesine yüzüme bakıyordu. Oflayarak konuşmaya başladım.

"Tanıştırayım. Gökçe, müstakbel sevgilin Oğuzhan, onun kardeşleri Batuhan ve Aslıhan."

"Oğuzhan, müstakbel sevgilin Gökçe."

"Tahmini ne zaman evlenebiliriz?" diye sordu Oğuzhan gözünü Gökçe'den ayırmadan. Omuz silktim.

"Onu kendi aranızda halledin, umurumda değilsiniz. Hepinizin geleceğini tahmin etmiyorduk dolayısıyla tek boş odamız var. Batu ve Oğuz birlikte kalabilir ya da biriniz Emirhan'la kalabilirsiniz, Aslı sende kızlardan biriyle kalabilirsin aranızda anlaşın. Ya da çocuklardan birini Emirhan'a postalayıp onlarla da kalabilirsin. Bizim odaya bulaşmadığınız sürece isterseniz mutfakta uyuyun, umursamıyorum."

"Ben boş odayı alıyorum, bunlar üçü aynı odada kalsın." Dedi Aslıhan omuz silkerek.

Oğuzhan kahkaha attı. "Bu kız çok komik ya." Dedi sahte göz yaşını silerken. "Gülmekten ölecektim neredeyse."

Aptalın Biri (GirlxGirl)Where stories live. Discover now