15.1

4.8K 330 58
                                    

O zaman bu da Kasım'da doğan herkes için gelsiiiin :D Bundan sonra 45 bölüm arka arkaya geliyor ve finalimsi bi şey oluyor, uzunca bir süre kimseden yb lafı duymak istemiyorum yemin ediyorum hepinizi deşerim :D

<<<<<<<

"Hayır ya istemiyorum. Gitmek istemiyorum." Neredeyse oyuncak aldırmak isteyen bir çocuk edasıyla birazdan yere yatacak ve zırlamaya başlayacaktım. Bu üç gün gitmeye yaklaştıkça gözümde o kadar büyümüştü ki neredeyse son gün babamı arayıp gitmeyeceğimi söylecektim. Fakat Sıla beni yolumdan döndürmüş bir kere söz verdiğimi tutmam gerektiğini söylemişti. Ama ben gitmek istemiyorum ya, Sıla'dan ayrı kalmak istemiyorum.

Ya uyuyamazsam? Ya nefes alamazsam onsuz? Ya uçak düşer de Sıla'ya geri dönemezsem? Eyvah farklı farklı fobilerim türemeye başladı. Sıla'ya sarılıp kendimi sakinleştirmeye çalıştım.

"İlay gitmemiz lazım." Damla kolumu çekiştiriyordu. Bende farkındaydım uçak saatimizin geldiğinin ama bekle biraz şurada sevdiğimizin kokusunu çekiyoruz içimize. Derin derin nefes alarak Sıla'nın kokusunu burnuma depoladım.

"İner inmez haber vereceğim." Dedim ayrılırken.

"Tamam, merakta bırakma beni. Seni seviyorum."

"Dikkat et kendine. Kapıları iyice kilitle. Sıkılırsan ya da korkarsan Elif'e git. Sakın korku filmi izleme. Yeni tarif bulacağım diye yemeğe dalıp kendini aç bırakma. Ve o Berfin'den olabildiğince uzak dur."

"Tamam İlay, tamam." Dedi gülerek.

"Sora'ya da dikkat et."

"Hadi lan hadi. Uçak kalkacak biz gitmeden."

"Keşkeee." Diyerek iç çektim. Bahanem de olurdu hem.

"Saçmalama İlay. Düş önüme."

"Dikkat edin kendinize." Dedi bizi uğurlamaya gelen Gökçe. Aslı ve Elif de gelmişti ama vedalarımızı çoktan yapmıştık.

"Lan gören de askere gidiyoruz falan zannedecek. Alt tarafı Almanya'ya gidip döneceğiz üç günde. Amma tatava yaptınız be. Hadi İlay sinirleniyorum bak."

"Püü senin arkadaşlığına." Diyerek ayrıldım Sıla'dan.

"Başlatma arkadaşlığına. Yürü hadi." Damla'ya ayak uydurup yürümeye başladım. Gözüm Sıla'da olduğundan düşmeyeyim diye Damla'ya tutunarak yürüdüm.

"Biraz fazla abartmadın mı sence de?" diyerek bekleme yerine oturduğumuzda göz devirdi Damla.

"Tabi sen hiç Sıla'sızlıkla sınanmadın. Bilmiyorsun."

"Geri zekalı, benim Sıla'm mı varda Sıla'sızlıkla sınanacağım."

"Doğru, Sıla sadece benimdi değil mi?" diyerek sırıttım.

"Aptal." Diyerek bir kere daha göz devirdi.

Biletlerimizi ve pasaportlarımızın kontrolünden sonra ön taraftaki yerimize geçip oturduk. Zaten iki saatlik bir uçuştu. Çabucak geçsin diye anında yatıp gözlerimi kapattım. Her şartta ve durumda uyuyabilme yeteneğim vardı, bunu seviyordum. Damla kolumu dürterek rahatsız etmeseydi gerçekten uyuma niyetindeydim.

"Elleme." Dedim söylenerek.

"Ben sıkılıyorum ama, eğlendir beni." Gözlerimi açarak dik dik baktım. Eğlendir beni? Acaba yanlış mı duydum diye kendimi falan sorguladım.

"Ben? Seni? Eğlendirmek?"

"Neden yeni Türkçe öğrenmiş yabancılar gibi konuşuyorsun?"

"Dediğini hala idrak edemedim ondan."

"Eğlendir işte beni, bir şeyler anlat."

"Madem çok konuşmak istiyorsun, anlat bakalım. Gökçe'yle son durum ne?"

"İyi geceler." Dedikten sonra kafasını geri atıp gözlerini kapattı.

"Kaçtığına göre var bir şeyler. Önümüzdeki üç gün seni sıkıştırmamı istemiyorsan öt çabuk."

"Ya sen böyle değildin. Hiç merak etmezdin."

"Değiştim kızım ben. İnsanların aşk hayatına inanılmaz ilgi duyuyorum. Ne var ne yok söyle hadi."

"Eh, madem çok dinleyesin var..." Haspam, anlatmaya meyilliydi zaten başından beri.

"Öpüştükten sonrasından başla."

"Ama onun öncesi de var?"

"Ne?"

"Öncesi de var onun. Bak şimdi, ben arada sıra buna dalgasına yürüyordum tamam mı? Amacım ilk başta gerçekten şakalaşmaktı. Sonra Gökçe'nin mesajlarına heyecanlanmaya başladım falan. Dedim ne oluyoruz, imkânsız yani benim kızlara ilgi duymam. Gerçekten ilgi duyup duymadığımı test ettim ama kimsede böyle bir şey hissetmiyorum. Evet, Emirhan sorunsalım da vardı o sıralar ve ondan kaçmak için beynim bana oyun oynamış da olabilirdi. Yine de umursamadım sıradan konuşmalara devam ettik. O gün de yine şakasına takıldım ama şiddetle reddetti her zaman yaptığı gibi. Akşamında Emirhan ve Duman'ın kavgası bardağı taşıran son damla oldu. Emirhan bana bir adım atmıyor, flört desen flört değil sevgili desen hiç değil. Bir şeylerin ortasındayız ama ne olduğu belli değil." Yüzü asılmıştı. Devam etmesi için onu teşvik ettim ama bir süre durup dışarıyı izledi.

Kendi içinde bir şeyleri halletmeye çalışıyor gibiydi bu yüzden halletmesini bekledim, nasıl olsa yol uzundu.

Aptalın Biri (GirlxGirl)Where stories live. Discover now