Gidersen bana da bir dengini yolla Dinerse gözyaşın beni de ağla Arkanda beni bırak gönlüme aldırma Ardında bir beni bırak gönlüme duyurma.
Yüzüne bakmam ellerinden tutmam Sözünü ben duymam Gideceksen durma.
-Jehan Barbur
5 yıl öncesi, Mayıs ayının başları, İstanbul
"En sevgili Eylül,
Yıllar sonra elinde bir mektup tutmak ve mürekkep lekeli satırlarımı güzel gözlerinle takip etmek eminim seni şaşırtmış, aklından neden böyle bir yol seçtiğime dair bir sorunun muhakkak geçmesine sebep olmuştur.
Kısa ve öz bir yanıt vermek gerekirse kalıcı olmak istedim, diyebiliriz. Telefonlarımız her gün milyonlarca mesaj ve bildirim içerisinde boğuluyorken kilometrelerce uzakta da olsam benden bir parça taşımanı sağlayarak sohbetimizi somut ve unutulması zor kılmak istedim.
Sana yazdığım son e-postadan beri hayatımda pek da çok değişiklik olmadı. Fransa hâlâ aynı Fransa, üniversite hâlâ aynı yoğunlukta... Cep harçlığımı çıkarmak için garsonluk yaptığım küçük kafeden geriye kendime ayırabileceğim vakit de pek kalmıyor açıkçası. Öğrenci partileri sıkıcı gelmeye başlayalı çok oldu, bilirsin, kalabalık yerine ıssızı, gürültü yerine sessizliği tercih etmişimdir hep. Okuduğum romanların, izlediğim filmlerin ardı arkası kesilmiyor.
Kurgusal dünyanın unutturamadığı tek şey var ki, o da duyduğum özlem...
Artık "evim" diyebilecek kadar uzun bir süredir burada kalıyor olsam da, geride bıraktıklarıma duyduğum hasret burayı evim olarak benimsememe engel oluyor. Tam anlamıyla gurbetlik çekiyorum.
Satırlarda arıyorum seni, sizleri... O yüzden aynı dizelerde buluşalım diye en sevdiğim şiir kitabını gönderiyorum sana. Ahmet Erhan'ın şiirlerini... Dolaştığın yerlerde dolaşmam gibi, seninle birlikte tekrar okuyacağım. Aynı yıldızın altında dilek tutuyormuşuz gibi, bakarsın, aynı mısralara da işaret koyarız.
Yanıtını dört gözle bekliyor olacağım.
Kendine lütfen çok iyi bak... Benim için.
Sümer"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Not: Merhabalar sevgili okurlar,
Bölümün gecikmesi ve kısalığı için lütfen kusura bakmayın. Bayramın ikinci günü Almanya Marburg'a taşınıyorum ve tahmin edebileceğiniz üzere ortalık bayağı karışık... Gelecek bölümü en iyi ihtimalle 26 Ağustos'ta yayınlayabileceğim. Söz veriyorum arayı açmayacağım, heyecanı bu kadar tırmandırmışken haksızlık olur. Bunun farkında olduğumu bilmenizi isterim.
Ayrıca şu an çoğunuzun bildiği bir yayınevi tüm dosyalarımı inceliyor, olumlu düşünürlerse gelecek sene içerisinde sizinle yeni kurgularla beraber Efsanevi ve Mucizevi'yi yan yana artık D&R'larda rahatlıkla bulabileceksiniz. Bana haber geldiği anda sizinle paylaşacağım.
Şimdiden herkese güzel bayramlar diliyorum, bir dahaki bölümü Almanya'dan yüklüyor olacağım. Masallardan fırlama şehir Marburg'u benimle birlikte tanımak isterseniz instagram'ıma beklerim. (yaseminunal93)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Size burada en güzel Mucizevi bölümlerini yazıp daha efsanevi kurgular tasarlayacağıma söz veriyorum.
Son olarak yoonask 'ın güzel sorularıyla keyifli bir röportaj yaptık. Yazmak üzerine kurgular üzerine epey konuştuk... Merak ederseniz bekleriz.
