SENDE KENDİMİ KAYBETTİM

Galing kay SmyrnaThemis

443K 16.7K 15.5K

"Nefret aşka en yakın duygudur derler. İste bu yüzden geç anladım sende kendimi kaybettiğimi." Zoraki bir evl... Higit pa

Sevgilisiyim
Senin Yüzünden
Anlaşma
6 Aylık Cehenneme Hoşgeldin
Canını Yakarken Ben Yanıyorum
Tarifi İmkansız Duygular
Terk Edilmek
Nefret Etme Benden
Aile Krizi
Aynı Oda
Gecenin Güneşi
Kek
Hiç
Şirket
Bizim Savaşımız
Dilek Feneri
Bakalım Zafer Hangimizin
Ve Kazanan
Benimsin
İlk Dans
Unutulmaz An: Aşkın Mührü
Balayı
Havuz
Küçük Bir Şaka
Sarhoş
Neler Oldu
Kolye
Güven
Sürpriz
Senin İçin
Mavi
Önemlisin
Oyuncağın Değilim
Yolculuk
Eve Dönüş
Ankara
İntikam
Oyunun Kuralları
Eski Sevgili
Sayende
Leon'un Civcivi
Hayal Kırıklığı
Canın Acıması
Alışkanlık
Git
Öğretmen
Kaybetme Korkusu
Hatırlıyor Mu?
Değersin
Mahkeme
Sende Kendimi Kaybettim
Yeniden
Hırsız
Çarem Sensin
Tek Ruh Tek Beden
Yeni Anlaşma
Bizim Şarkımız
Mest
Tuvalet Temizliği
Evden Yuvaya
Tanışma
Engele Rağmen Alev
Eksik Olan
Can ve İlk
Hastane
Torun Coşkusu
Anlaşma Bozuldu
Hamilelik
Hesaplaşma
Dağ Evi
Hayal
~Final~
Final #2
Bir Duyuru Daha
SIR
Özel Bölüm
Özel Bölüm 2
TEŞEKKÜR
Özel Bölüm 3 part-1
Özel Bölüm 3 part 2
🌟VEDA🌟

Pansuman

4.8K 206 225
Galing kay SmyrnaThemis

Hilal'in ağzından

"L-Leon ben... ben ö-özür dilerim... n'aptım ben?" Gözlerimden gelen yaşlara engel olamıyordum. Her yerim titriyordu. Öylece ona bakıyordum. Leon'un omzu kanlar içindeydi. Kollarını iki yana açtı ve konuşmaya başladı.

"Eğer kırgınlığın böyle geçecekse devam edebilirsin. Geçmiyorsa ama biraz da olsa azaltıyorsa da olur. Devam et. Hadi!" Bunları gülerek söylüyordu. Titreye titreye zar zor onun yanına gittim. Koluna bakmaya çalışıyordum. Gözyaşlarım görüşümü bulanıklaştırıyordu. Ama silmiyordum bile.

"B-ben... Çekilirsin diye öylesine attım. Gerçekten bilerek olmadı. Özür dilerim. Özür dilerim. Çok özür dilerim."

"Hadi devam et. Eline ne geliyorsa fırlat hadi." Gülüyordu hala. Canı acımıyor muydu?

"Canın acıyor olmalı. Gel bir bakalım."

"Hayır. Konuş. Kus öfkeni. Hadi!"

"Saçmalama!" Gömleğinin düğmelerini açmaya çalışıyordum ama ellerim titrediği için çok zorlanıyordum.

"Neden çekilmedin ya? Neden? Özür dilerim." Elini yanağıma getirdi. Gözyaşlarımı siliyordu. Benim silmekle bile uğraşmadığım gözyaşlarımı o siliyordu. Ben ise sonunda gömleğinin tüm düğmelerini açabilmiştim.

"Gel hadi! Sen yatağa otur. Ben pansuman malzemelerini falan getireceğim." dedim ve kendi üstümdeki kazaktan elimle biraz yırttım. Beynim durmuştu ya da uçmuştu. Aklıma son anda bu gelebilmişti. Elimdeki kumaş parçasını ona uzattım.

"Sen bununla oraya bastır. Yani öyle yapılıyordur herhalde. Ben aşağıdaki banyodan ilk yardım çantasını alıp geleceğim. Onun içinde pansuman için gerekli olan şeyler olacaktı." dedim. Tam arkamı dönüp gidiyordum ki Leon elimden tutup beni durdurdu.

"Beni bu kadar düşünme. Hak etmiyorum. Zamanında senin canını çok yaktım ve sonradan ilgilenmedim bile. Sen de şimdi ilgilenme. Gerek yok."

"Var!" dedim ve elimi kurtarıp hızla aşağı indim. Bacaklarım titriyordu ve koşarak merdivenlerden indiğim için son beş basamak kala yere düştüm. Elimin içi ve dizim acıyordu ama umursamadan hemen ayağa kalktım. Şimdi kendimle uğraşamazdım. Banyoya gittim ve ilk yardım çantasını alıp tekrar yukarı çıktım. Leon gülerek beni bekliyordu. Burada onun canı acıyor diye ben ölüyordum ama o gülüyordu!

Şu an umursamamam gerekiyordu bu durumu. Çünkü hatalıydım. Sessizce yanına gittim. Bir bacağımı altıma alarak diğerini ise sarkıtarak yatağa oturdum. Az önce gömleğinin tüm düğmelerini açmıştım ama çıkarmamıştım. Şimdi onu yapıyordum. Bu kadar üzülmeme rağmen yine nefesim kesilmişti. Köprücük kemiklerine takılı kaldı bir ara gözlerim. Ama şimdi bunları düşünmenin sırası değildi. Ellerim artık titremiyordu. Bu iyiydi. Gözlerim yarasına takılı kaldı.

"Hilal sen niyeti bozdun galiba? Kollarıma koşmak kısmını atlamak ve sonraki bölüme mi geçmek istiyorsun? Tamam olur. O da olur."

"Vazo kafana da gelmedi. Bu saçmalıklar nereden geldi acaba?" Sonra durgunlaştım. "Gerçi iyi ki de gelmedi."

Yara çok derin değildi neyse ki. Vazo tam denk gelmemişti. Sıyırmış gibiydi ama bir iki cam parçası saplanmıştı. Çok ağır değildi yarası. İçimden şükürler ediyordum. Elime çekmecemden cımbız aldım.

"Leon cam parçalarını bununla çıkaracağım. Çok acır mı bilmiyorum. Acırsa bacağımı sıkabilirsin." Leon bana imalı imalı bakınca gözlerim kocaman oldu.

"Sen ne fesat herifsin ya! Yatak örtüsünü sık canın acırsa!" Beni susturan Leon'un beni ağzımın yanındaki gamzemden öpmesi oldu. Gamzem yandı, bitti, yok oldu.

"N'apıyorsun?"

"Ama sana böyle bakarsan dayanamayıp seni öpeceğimi söylemiştim."

"Bana söz vermiştin hani!"

"Sözümü tutuyorum. Seni yanaklar konusunda uyarmıştım." Evet söylemişti. Ama bu işi daha fazla uzatmaya gerek yoktu. Çabucak yarasını sarmalıydım. Elimdeki cımbızla cam parçalarından birini çektim.

"Ah!" Hemen endişeli bakışlarım Leon'a çevrildi.

"Canın mı acıdı?"

"Evet. Öp de geçsin." Benimle resmen dalga geçiyordu! Diğer cam parçasını da çektim ama Leon'un bir mimiği bile kıpırdamıyordu. Demek ki canı acımıyordu. Bu iyiydi.

Cam çekme işlemi kısa sürede bitti. Yarayı temizledim ve sardım. Gayet iyi duruyordu. Ama hala üstünde bir şey yoktu! Dolabımda ne olur ne olmaz diye en başından birkaç kıyafeti vardı. Bir kazağını çıkardım ve ona verdim. Leon başını hafif yana eğerek konuşmaya başladı.

"Hilal benim omzum acıyor. Sen giydirsene!"

"Az önce benimle dalga geçmesini biliyordun ama! Ne acısıymış bu?"

"Az önce acımıyordu şimdi acıyor!" İnanmaz bakışlarımı ona yollayınca konuşmaya devam etti. "Bu yaranın sorumlusu sensin Hilal. Bana bakmak zorundasın!" Haklıydı. Sonra imalı bakışlarını bana yollayıp suratına en pis gülümsemelerinden birini yerleştirmişti.

"Hem bunu ilk defa yapmıyorsun." Sarhoş olduğu geceden bahsediyordu. O görüntülerin gözümün önüne gelmesiyle nefesim hızlandı. Leon dudaklarıma bakıyordu.

"Leon şimdi sana burdan bi çarparım!" Leon gülmeye başladı.

"Erkeğe şiddete hayır!"

Tepki vermeden yanına gittim. Kazağı giydirecektim. Hem vazo sağ omzuna gelmişti. Leon da sağlaktı. Yani gerçekten rahat giyemeyebilirdi. Bu yüzden benim ona yardımcı olmam gerekiyordu. Önce kafasını kazağın içinden geçirecektim.

"Hilal."

"Efendim?"

"İstersen giyinmeme gerek yok yani. Bil istedim. Benden istediğin gibi yararlanabilirsin."

Alnına hafifçe vurdum. Bu Leon'un gülümsemesini iyice genişletmesine sebep oldu. Derin bir nefes verdim ve işime devam ettim. Önce kafasını geçirdim. Sonra sağlam olan taraftaki kolunu geçirdim. Sıra sağ koluna gelince daha da dikkatli olmaya çalıştım. Sürekli yüzüne bakıyordum canı yanarsa anlayayım diye. Yavaş yavaş da olsa sonunda kazağını giydirebilmiştim. Geri çekildim.

"Oh! Tamam bitti." Gözlerim etrafı tararken arkadaki sehpada tepsinin içindeki lahmacun gözüme çarptı. Ben onu şimdiye kadar nasıl unutmuştum ya? Soğumuştur kesin ama benim için sorun yoktu. Lahmacun her türlü lahmacundur yani! Leon lahmacuna olan bakışlarımı fark etmiş olacak ki gülüyordu. Banyoma gidip elimi yıkadım.

O sırada elim acıdı. Merdivenlerden düşünce elimin içi hafif sıyrılmıştı. Bir yara bandı iyi olurdu herhalde. Dizlerime baktım sonra. Pantolonumun dizleri yırtılmıştı. Hafif kan vardı. İlk anda ve o zamanki endişemle fark edememiştim ama sanırım bileğimi burkmuştum. Ama şimdi bunlarla uğraşamazdım. Mühim olan lahmacundu.

İçeri geçtim ve hemen koltuğa oturdum. Ayranımı çalkalayıp açtım. İştahla lahmacunuma bakıyordum. Bu sırada Leon bana seslendi.

"Hilal."

"Efendim?"

"Ben sana getirdim ama daha kendiminkini yememiştim. Açım yani." Normalde zıkkım ye derdim ama şu an vicdanımın esiriydim.

"Sen bunu ye o zaman. Ben aşağıdakini alır gelirim. Onu yerim."

"Olmaz!"

"Neden?"

"Hani ben sağlağım ve şu an sağ omzum yaralı ya! Yiyemem o yüzden. Bana sen yedirebilir misin?"

"Yok artık Leon! Fırsatçılığın da bu kadarı!"

"Kızım sen hastalıkta, sağlıkta benim yanımda olmaya söz vermedin mi? Hastayım burada! Hem de senin yüzünden hatırlatırım." Bilerek vicdanıma oynuyordu.

"Biz o sözü gerçekten verdik sanki!"

"Söz sözdür Hilal. Ben anlamam. Sen yedir bana." dedi ve kendini acındıran bakışlarını fırlattı. Çok da başarılıydı bu konuda. Pislik!

Tepsiye kucağıma aldım ve gidip yanına oturdum. Lahmunu sardım. Bir elime lahmacunu diğer elime ayranı aldım ve ona uzattım. Lahmacundan bir ısırık aldı ve hemen ayrandan da bir yudum aldı. Bir an lahmacunu sertçe mi sıktım ne oldu bilmiyorum ama elim acıdı ve yüzümü buruşturdum. Leon bir terslik olduğunu anladı.

"Hilal ne oldu?" dedi ve sol eliyle elimdekileri alıp tepsiye koydu. Sonra elimin içindeki yarayı fark etti. Elimi fark etmesiyle beni süzüp dizlerimi görmesi de bir oldu.

"Ben hep yüzüne falan bakmaktan fark edemedim bunları! Nasıl oldu bu?"

"İlk yardım çantasını getirirken merdivenden düştüm. Önemli değil."

"Ne demek önemli değil?!" Leon sinirlenmişti. Sonra derin bir nefes verdi. "O kadar pansuman yaptın bana. Elin hiç mi acımadı?"

"O anki telaşla fark etmedim bile."

"Başka bir yerine bir şey oldu mu?"

"Hayır. Yani sanırım." Leon bana ters bir bakış attı. Hemen ayağa kalktı.

"Kalk. Önce bi ellerini yıkayalım. Sonra da senin işini hallederiz."

"Ama lahmacun..." Sözlerimi bölen Leon'un sinirli bakışları oldu.

Kuzu kuzu kalktım ve tekrar banyoya girip elimi yıkadım. Leon da o sırada bir yara bandı bulmuştu.

"Otur yatağa!" Dediğini yapıp oturdum. O da yanıma oturdu. Önce elime baktı.

"Senin omzun acıyordu hani!"

"Artık acımıyor." Numara yaptığını biliyordum zaten! Önce elimi batiodinle temizledi ve yara bandını yapıştırdı. Sonra dizlerime eğildi ve orayı da batiodinle temizledi. Elimde çok acımamıştı ama şimdi acıyordu. Acıyla inledim ve Leon hemen yaraya üflemeye başladı. Açıkçası bu benim için kötü olmuştu çünkü her ne kadar dizimde de olsa onun nefesini hissetmek... Aynı işlemi öbür dizimde de tamamladı.

"Buraya bant falan yapıştırmıyorum. Yaran açıkta kurusun." Sonra bir anda gülümsemeye başladı.

"Ben yaralandım diye senin de kendini yaralamana gerek yoktu karıcığım." Ben de kendimi tutamamış ve gülmüştüm.

"Bugün birbirimize karşılıklı pansuman yaptık."

"Hilal. Bence biz evliliğin hastalıkta, sağlıkta kısmında iyiyiz ya!" Bakışlarımı kaçırdım ve cevap vermedim. Böyle olunca Leon daha fazla güldü.

"En azından terslemedin. Bu da bir şeydir."

Sonra ne mi oldu? Her ne kadar benim gidebileceğimi söylesem de o omzundan yaralandığını, bacaklarının sağlam olduğunu söyleyip aşağı indi ve lahmacunu getirdi. Biz de benim odamda karşılıklı olarak lahmacunlarımızı yedik. Beyefendi bu sefer kendi ellerini kullanabilmişti çok şükür!


Pansuman bile karşılıklı😂
Sanırım benim de canım lahmacun çekti😂 Bana lahmacun söyleyen olursa makbule geçer😂
Umarım bölümü beğenmişsinizdir😊

Arkadaşlar bu arada hikayeme kapak tasarlamak isteyen var mıdır bilmem ama varsa yollayabilir😊
ig/nehselgnnc


Ipagpatuloy ang Pagbabasa

Magugustuhan mo rin

45.6K 6K 35
•Baş Şeytan serisinin ikinci hikayesidir. •Yetişkin okurlar içindir. Armando Behemoth'un ölümü talihsizlik doluydu. Kaderin habersiz bir şekilde onda...
2M 35.7K 46
(+18bölümler vardır) Dedesinin isteği üzerine yıllar sonra dönmüştü gökçe mardin e nerden bilebilirdi ki aşkı burda bulucağını
13K 826 20
Gece mavisinden tanıdığımız Tansel ve İlke nın hikayesi... İlke çocuk yaşta terör mağduru olmuştu. Yıllarca bir kampta esir tutuldu. Geçmişine ait ço...
1.2M 36.2K 34
"Neden getirdin beni buraya?" Gitmek istedim. Arkamı dönüp ilerleyeceğim sırada eliyle bileğimi tuttu. "Yürü." Emir veren sesine rağmen o an bile de...