Benimsin

6K 240 167
                                    

Hilal'in ağzından

Ben hala boş boş Leon'un suratına bakıyordum. Ben cevap vermedikçe Leon daha da sinirleniyordu. Ama neden?

"Dilini mi yuttun Hilal? Cevap ver!" Kendini kontrol etmeye çalışıyor gibiydi. Sonunda kendime gelebildim.

"Leon n'oluyor sana? Ne bu tavırlar falan?"

"Saçma sapan cevaplar vermek yerine soruma cevap ver!" Gittikçe sinirleniyordu. Ama ben de şoku atlatmış, sinirlenmeye başlamıştım.

"Sen uzaktan konuşamıyor musun?"

"Hep uzaktan konuştum ama anlamadın. Şimdi de bu mesafeden konuşuyorum. Hala anlamadın galiba! Soruma cevap ver artık!" Sonlara doğru sesi yükselmişti.

"Buğra benim arkadaşım tamam mı?" Sanki çok komik bir şey söylemişim gibi gülmeye başladı. Tabi sinirle. Bir dakika! Yanağında gamzesi mi vardı onun? Hilal saçma sapan düşünmeyi bırak kendine gel!

"Sadece arkadaş öyle mi?"

"Evet. Hatta Buğra benim tek arkadaşım. Sen sürekli benim yoluma taş koyarken o benim yolumdaki taşları kaldırmama yardım eden tek kişiydi!" Sözlerim sanki mümkünmüş gibi Leon'un sinirini artırıyordu.

"Onu benimle mi kıyaslıyorsun? Daha yeni tanıdığın bir adamı!" Bu sefer ben sinirle gülmüştüm.

"Onu seninle aynı süredir tanıyorum!"

"Nasıl?" dedi şaşkınlıkla.

"Ben seni evlendikten sonra tanıdım Leon! Sen benim eskiden tanıdığım o adam mısın?"

"Ben hep böyleydim! Değişmedim!"

"Doğru! Ama ben daha seni yeni tanıyabildim." dedim. Sesim bu sefer kısık çıkmıştı. Gözlerimin hafif de olsa dolduğuna emindim.

"Buğra'ya az önce neden sarıldın?" Bu sefer onun da sesi kısık çıkmıştı.

"Çünkü yanımda o vardı. Sadece gerçek anlamda da değil. Bana destek vermesi açısından da."

"Orada birçok insan vardı Hilal! Bizim evli olduğumuzu bilen birçok insan!"

"Evet Leon! Oradaki birçok insan aynı zamanda karısının karşısına eski sevgilisini çıkaran adamı da gördüler!"

"Merve benim eski sevgilim falan değil!"

"Senin tek gecelik kadınların da benim gözümde eski sevgilidir!"

"Neyse ne?!"

"Aynen öyle!" deyip asansörü çalıştırmak için düğmelere uzanmaya çalıştım ama Leon elimi tutup çekti ve bana daha çok yaklaştı.

"Buğra'yla bu kadar yakın olmayacaksın!"

"Anlaşmaya göre arkadaşlarıma karışamazsın."

"Bir daha ona sarılmayacaksın!" Yine sinirle gülmeye başladım.

"Sen az önce bana soruyordun ama be bu tavırlar? Yoksa sen mi kıskandın?" Bu sorumu beklemediği ve bu sorunun onu sinirlendirdiği açıktı.

"Saçmalama!"

"Haklısın bence de saçmalamayım. O zaman sen de böyle saçma davranmayı kes!" Bir süre bekledi.

"Bak sana son kez söylüyorum! Onun sana dokunmasına izin vermeyeceksin!"

"Senin 6 aylık malın olmam ki artık sadece 5 ay kaldı. Neyse işte senin malın olmam bana bu kadar karışabileceğin anlamına gelmiyor!" Leon iyice sinirlendi ve aramızdaki mesafe zaten çok azken iyice kapattı. Kulağıma doğru eğildi. Yanağını yanağıma sürtüyordu. Artık bileğimi tutmuyordu. Parmaklarıyla, asansörün duvarına yapışmış olan kollarımı okşuyordu. Daha doğrusu hafif dokunuşları kolumda geziyordu.

"Malım olman veya olmaman... Burada ne olduğun önemli değil. Benim malım, benim düşmanım veya benim karım. Fark etmez ne olduğun. Burada önemli olan tek bir şey var. Sen benimsin! 5 ay da olsa fark etmez. Şu an benimsin öyle değil mi?" Sesi fısıltı şeklindeydi ama ben de deprem etkisi yaratıyordu. Sıcak nefesiyle bunları kulağıma üflüyordu sanki. Ben ben değildim. Kendimi kaybetmiştim.

Beni iyice köşeye sıkıştırmıştı. Bir eliyle saçlarımla oynuyordu. Diğer eli ise belimdeydi. Beni iyice kendine bastırıyordu. Benim de bir elim onun belimi tutan elinin üzerindeydi. İlk başta itmek için uğraşmıştım ama sonradan elim sadece orada öylece kalmıştı. Heyecandan nefesim kesilmişti. O sırada çoktan gözlerimi kapatmış olduğumu fark ettim. Leon fısıltısına devam etti.

"Sen benimsin Hilal! Ve benim olana benden başkası dokunamaz!" Sonunda sesimi bulabilmiştim. Ama gözlerim hala kapalıydı.

"Ben senin falan değilim." Beni iyice kendine bastırdı. Bana doğru biraz daha eğildiğini nefesinden anlamıştım.

"Benimsin! Benim olanı sadece ben mutlu edebilirim. Sadece ben koruyabilirim. Sadece ben üzebilirim." dedi ve boynuma uzun süreli bir öpücük kondurdu. Bu sırada şokla gözlerimi açtım. O da kokumu içine çekiyor gibiydi. Yavaşça oradan geri çekildi ama eli hala belimdeydi. Diğer elini duvara yaslamıştı. Sonunda bulabildiğim ama yine fısıltıdan farksız çıkan sesimle konuşmaya başladım.

"Sen beni mutlu etmiyorsun ya da korumuyorsun yaptığın tek şey beni üzmek!" Sanki saatlerce koşmuşum gibi nefes nefeseydim.

"Biliyorum."

"Bana bunları yapmaya hakkın yok!"

"Evet sana bunları yapmaya hakkım yok ama bunları yapabilecek tek kişi benim!" Bir süre daha birbirimize baktık. Sonra geri çekildi ve benden uzaklaştı. Ne olmuştu az önce öyle? Kalbim beynimin içinde atıyordu sanki. Bu halim Leon'un komiğine gitmişti.

"Hilal sakin ol istersen." dedi sırıtarak. İşte şimdi kendime gelmiştim ve sinirlenmiştim.

"Sırf egon yüzünden beni kendine böyle esir edemezsin! Senin için bu tarz yakınlaşmalar önemli olmayabilir ama benim için önemli! Bir daha sakın bana böyle yaklaşma! Sakın!"

"Hilal abartma istersen."dedi yine aynı sırıtışla. Ben de bu sırada düğmeye bastım ve asansör çalışmaya başladı.

"Ben bu gibi benim için önemli olan şeyleri senin gibi egoist ve gereksiz biriyle değil gerçekten değer verdiğim adamla yaşacağım Leon." Bu sözlerim üzerine Leon elini yumruk yaptı ama cevap bile veremeden asansör durdu ve bekleyenlerin arasından biz de dışarı çıktık. O sırada Buğra karşımıza çıktı.

"Siz kaç saattir asansörde miydiniz? Ben gittiniz sanıyordum. Ne yaptınız ki?" Ben cevap bile veremeden Leon hemen atladı.

"Karımla asansörü durdurup ne yaptığımdan sana bahsedecek değilim." dedi pis pis sırıtarak. Yaptığı ima üzerime kıpkırmızı kesildiğime emindim.

"Sadece konuştuk Buğra." Buğra rahatlatken Leon açıklama yapmama bozulmuştu. Sonra biz Leon'la şirketten çıktık.

"Ben sana az önce ne dedim?!"

"Sırf saçma sapan egon yüzünden bana koyduğun kuralları uygulayacak değilim." dedim ve arabanın tersi yönünde yürümeye başladım. Gelip kolumdan sertçe tutup çekti.

"Nereye gidiyorsun?"

"Ben taksiyle gideceğim."

"Saçmalama!"

"Bırak kolumu!"

"Arabaya bin!"

"Hayır!"

"Hilal!"

"Leon kolumu bırak!"

Benim tüm uğraşlarım tabi ki de boş çıktı ve Leon beni kolumdan sürükleyerek zorla arabaya bindirdi. Yol boyunca ikimiz de sessizliğimi koruduk. Leon ise yine çok hızlı bir şekilde arabayı sürdü.

Leon kıskançlıktan iyice deliye dönüyor sanki😉

Umarım bölümü beğenmişsinizdir😊

SENDE KENDİMİ KAYBETTİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin