Engele Rağmen Alev

4.3K 210 156
                                    

Hilal'in ağzından

Bir hafta geçmişti o günün üzerinden. Beni eski sevgilisinin olduğu bir ortama soktuğu için ona çok kızgındım. Bu yüzden aramız soğuktu. Kendimce onu böyle cezalandırıyordum. Aslında sesimi çıkarıp kavga da edebilirdim ama Leon'un aklı son günlerde Yeliz meselesindeydi. Cem'e nasıl anlatacağını düşünüp duruyordu. Onu da anlıyordum. Bu çok zordu. Ama Cem'in iyiliği için yapması gereken en doğru şey, ona gerçekleri anlatıp onu Yeliz'den kurtarmaktı. En azından ben buna inanıyordum.

Leon sonunda kendinde Cem'le konuşacak gücü bulmuştu. Onunla buluşmak için evden çıkalı 5 saat olmuştu. Merak etmeye başlamıştım ama belki hala konuşuyorlardır diye düşünüp aramak ve bölmek istemiyordum. Evin içini tavaf edip duruyordum. Sonunda kapının zili çaldı ve koşarak kapıyı açtım. Karşımda gözleri biraz şişmiş, hafif kızarmış ve yıkılmış bir Leon duruyordu.

Bazen sevdiğinin zor zamanlarında yanında olup güç vermek istersin. Onun acısını paylaşmayı... Ama bazen de bencilleşirsin. Onun bu acı çeken halini görmek istemezsin. Dayanamazsın çünkü. Ama bilirsin ki sen ne kadar dayanamasan da, o an zorlansan da sevdiğinin sana ihtiyacı vardır. Bu öyle bir andı işte. Yine bir ikilemdeydim. Ve ben kendimi unutup, Leon'u seçtim.

"Çok mu zordu?" Bir cevap vermedi bana. Geçip içeri oturdu. Ben de onun yanına oturdum. Madem anlatmak istemiyordu ben o anlatana kadar sessizce beklerdim. Leon içinde kendi mezarımı gördüğüm topraklarını bana çevirdi. O topraklar ki hem var olduğum hem de yok olacağım yer. O topraklar ki hem geldiğim hem de gideceğim yer.

Sonra bir anda Leon başını dizlerimin üzerine koydu. Onun yumuşak saçları kucağımda dağılmıştı. Kendimi tutamadım ve belki de ona güç verir diye düşünüp okşamaya başladım saçlarını. Leon hiç böyle biri değildi. Veronika anneye karşı bile gardını böyle indirmezdi. Demek ki sonunda ben de Leon'un bir şeyde ilki olabilmiştim. Biraz daha bekledik öyle. Sonra keşke duymasaydım dediğim acı dolu ses geldi kulaklarıma.

"Bana inanmadı."

"Sen elinden geleni yaptın."

"Çok üzülecek."

"Sen elinden geleni yaptın."

"Beni saçma sapan şeylerle suçladı."

"Bu onun hatası."

"Geç kaldım. En başından anlatmalıydım."

"Onun iyiliğini düşündün."

"Ama kötülük yaptım."

"Bazen yaptıklarımızdan çok niyetimiz önemlidir."

"Ama herkes yaptıklarımızı konuşur."

"Sen boşver herkesi. Kendi içine bak. Orası huzurluysa gerisi teferruat."

Bir süre sessizce bekledik. Onun şu an toparlanıp beni sinir etmesi gerekiyordu. Böyle durgun olmak bize göre değildi. Bulabildiğim sesimle konuşmaya başladım. Bir fısıltıdan farksızdı.

"Özür dilerim."

"Niye özür diliyorsun?"

"Ben aklına sokmasaydım sen Cem'le konuşmaya gitmeyecektin. Dolayısıyla bu kadar üzülmeyecektin de. Hem bir işe de yaramadı."

"Bu senin suçun değil. Bazen sevdiklerimize sonsuz bir güvenle bağlıyızdır ya! Cem yanlış insanı sevdi. Dolayısıyla da yanlış insana güvendi. Ona fotoğrafları gösterdim. Shop bunlar dedi."

Acı bir kahkaha atmıştı. Hala aynı pozisyondaydık. Leon biraz yüzüstü yatıyor gibiydi. Ben de eğildim ve onun sırtına koydum başımı. Bazen iki insan böyle de bir bütün olabiliyorlardı.

SENDE KENDİMİ KAYBETTİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin